CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, dün yayınlanan 43 nolu kararname ile TBMM’nin yetkisi gasp edilerek, yandaş şirketleri kurtarmanın yolunun açıldığını bildirdi. Erdoğdu, “Dünkü kararnamenin amacı, başta enerji ve inşaat olmak üzere yandaş şirketleri kurtarmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla dün Resmî Gazete’de yayınlanan 43 sayılı kararnameyi değerlendiren Erdoğdu, kararnamenin tamamen zordaki yandaş şirketlerin borcunu vatandaşın sırtına yıkmayı amaçladığını ifade ederek şunları söyledi: “Böyle bir öneri TBMM’ye gelse büyük itirazlarla karşılanacağını bilen AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanlığı makamı, TBMM’nin yetkisini gasp ederek, bir kararname ile kendilerince sessiz sedasız milletin vergisini, zordaki yandaş şirketlerine milletin kaynaklarını aktarmanın zeminini hazırladı. Hiçbir somut ölçüt ve kriter olmadan Cumhurbaşkanının uygun göreceği şirketlere Hazine ve Maliye Bakanlığı iştirak edecek. Böylece evine ekmek götüremeyen, o batık şirketlerin yaptığı lüks konutların, rezidansların önünden bile geçemeyecek vatandaşlar, o konutların finansmanını sağlamış olacak.” Kararname ile bankaların elinde biriken ipotek yükünün tahvil türünden ikincil piyasalarda yeniden para ve krediye çevrilebilmesi amacıyla, “İpotek Finansmanı Kurumu” kurulacağını da kaydeden Erdoğdu, “Bile bile risk alan ve yatırım yapan inşaatçıların plansızlığı neticesinde ortaya çıkan krizin faturası da böylece vergisini ödeyen vatandaşın sırtına yüklenecek” dedi.Devlette hücre tipi yapılanma
Kararname ile devletin planlama geleneğinin de tasfiye edildiğini, Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün de izleme ve kontrol yetki ve görevlerinin de elinden alındığını ifade eden Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi: “Oysa iktidar plansızlık nedeniyle inşaata bu kadar büyük yatırımlar yaptı ve yapılmasını teşvik etti. Bu plansızlığın neticesinde de ülke büyük bir krizin içine girdi. Yapılması gereken tam tersine planlamaya daha çok önem vermektir. Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün yetki ve görevlerinin alınmasıyla devletin birimleri arasında bilgi alışverişi olmadığı gibi kontrol ve denetim mekanizması daa olmayacak. Yani devletin bir biriminin yaptığını diğer birim bilmeyecek. Devlet adeta hücre tipi yapılanmaya doğru gidiyor. Devlette böyle şey olmaz. Bunun sonu felakettir.” Kararname ile Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün yap-işlet-devret modeli uygulanan yatırımlara ilişkin etütler yapmaya başlayacağı ve aynı zamanda farklı imkanlar arayabileceğine dair işaretlerin de yer aldığına işaret eden Erdoğdu şöyle devam etti: “Son dönemde gündemde olan ve gittikçe ön plana çıkan KÖİ’lere ait olmak üzere, kararnamede Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında ifade edilen borç üstlenim taahhüdüne ilişkin yüklenim işlemlerini, ‘ilgili mevzuat çerçevesinde Bakanlık tarafından sağlanacak borç üstlenim taahhüdüne ilişkin iş ve işlemleri yürütmek’ hükmü, hükümetin bu yatırımları halkın sırtına yükleyeceğini gösteriyor. Uzun bir süreden beri yanlış uygulamalara dikkat çektiğimiz KÖİ yatırımlarının yüksek ve sürdürülemeyen görünmez maliyetini de yine halkımızın ödemesine zemin hazırlanıyor. Hükümetin son dönemde yaptığı ve içinde bu kararname de olan tüm karar ve uygulamalar göz önüne alındığında artık her şeyin iyice karıştığı ve bir süre sonra iyice çıkılamaz hale geleceği, açıkça ortaya çıkıyor. Bu gelinen nokta, 1980 politikalarının dayandığı nihai iflas noktasıdır, akılcı biçimde yönlendirilmeyen liberal politikaların Türkiye’yi getirip bıraktığı enkaz halidir.”
Muhabir: Alp Yanardağ