CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik “31 Mart bizim için bir sonuç değildir. 31 Mart bizim için bir başlangıçtır. Demokratik Türkiye'nin başlangıcıdır” dedi.

SODEV, TÜSES ve FES ortaklaşa “31 Mart sonrası yerel yönetimler” başlığıyla panel düzenledi. 31 Mart yerel seçimleri sonrasında tehdit ve fırsatların değerlendirildiği panelde Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, SPD Federal Meclis üyesi Nezahat Baradari ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik konuşmacı olarak katılırken, moderatörlüğü Ertan Aksoy yaptı. Açılış konuşmasını SODEV Başkanı Rasim Şişman’ın gerçekleştirdiği panelde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik 31 Mart seçimlerine ilişkin aday belirleme sürecinden, sandık güvenliğine kadar birçok başlıkta deneyimlerini paylaştı.

“ÇOK ÖNEMLİ GÖREV VE SORUMLULUKLARIMIZ VAR”

Konuşmasına Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümüne vurgu yaparak başlayan Çelik, “Gezi'nin 11. yıl dönümü. Gezi'de yitirdiklerimizi anıyorum ve tabii Gezi tutsakları için hep birlikte hem bağımsız bir yargıyı oluşturmak hem de bu topraklara gerçekten adaleti getirmek, hukuku getirmek gibi çok önemli görev ve sorumluluklarımız var. Gezi'de yitirdiklerimizi anarken Gezi tutsaklarının da özgürlüklerine kavuşması için hep birlikte kararlılıkla mücadele edeceğimizin altını çizmek isterim” dedi.

“SANDIK GÜVENLİĞİNİ EKSİKSİZ BİR BİÇİMDE GERÇEKLEŞTİRDİK”

“Kampanya sürecinde ilçe belediye başkan adaylarımızla gerçekten çok etkili kampanyalar yürüttüler. Milletvekillerimiz, parti meclis üyelerimiz, ilçe başkanlarımız ve örgütümüz çok büyük bir mücadele verdi” ifadelerini kullanan Çelik, sandık güvenliği konusunda eksiksiz bir çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Sandık güvenliğiyle ilgili ciddi krizlerimiz vardı. İlçe başkanlarımızla, il yöneticilerimizle iğneyle kuyu kazar gibi bu süreci tamamladık. Seçim günü sabah ilk defa genel merkezin bilişim sorumlusunun deyimiyle söylüyorum: İstanbul'un 33.227 sandığında dijital yoklamayı eksiksiz bir biçimde gerçekleştirdik. Ve aslında daha açılmaya başlandığında sonucu kendi bilişim sorumlularımızla ve sandık görevlilerimizle biliyorduk. https://tele1.com.tr/chpli-vekil-tbmm-kursusune-motokurye-kiyafeti-ile-cikti-ortalik-karisti-1076141/ Yerel seçimlerden sonra başlayan sürecin zorlu bir süreç olacağını dile getiren Çelik, konuşmasına örnek vererek devam etti: “Bir tanesini örnek vereyim. Eyüpsultan'ın nüfusu 400 bin. Eyüpsultan personel sayısı şu anda üç bin altı yüz kişi. Yani üç bin iki yüz civarında kadrolu personeli var ama yanındaki beş yüz bin nüfuslu Gaziosmanpaşa'nın çalışan sayısı bin altı yüz kişi örneğin. Yani bazı alanları siyaseten gerçekten yönetilemez hale getirmişler. Mesela Eyüpsultan Belediyesi'nin şu anda bugün itibariyle ödenmesi gereken borcu 2.2 milyar. 2024 sonuna kadar ödemesi gereken rakam 1.9 milyar. Yani 2024’te Eyüpsultan Belediyesi'nin dört milyar bir bütçeye ihtiyacı var. Ama İller Bankası’ndan gelen gelir maaşlarının dörtte birini bile ödeyemiyor ne yazık ki.” Konuşmasında zorluk ve tehditlere de değinen Çelik, “Birtakım engellemelerle de tabii büyükşehir açısından bu dönem bakanlıklar eliyle karşı karşıya geleceğiz. Merkezi yönetimin birtakım uygulamaları bizim için tehdit oluşturabilir. Ama tasarruf tedbirleri meselesi biraz da belediyelerin elini kolunu bağlamak için aslında kendilerinden değil de yerel yönetimlerin etkili hizmet üretmesini engelleyecek bir biçimde karşımıza çıkabilir” ifadelerini kullandı.

“SEÇMEN BİZE DOĞRU YÖNETEBİLİRSENİZ MERKEZİ İKTİDARI SİZE VERECEĞİZ DEDİ”

Çelik konuşmasının fırsatlar bölümündeki kısmında şunları söyledi: “Fırsatlarımız nelerdir? Büyükşehir Belediyesiyle 26 ilçe belediyesi çok uyumlu ve koordinasyonlu çalışacak. Tabii ki büyükşehir belediye başkanımız geriye kalan 13 ilçeyi ayırmıyor. Onlarla da ortak çalışmalar yürütüyor. Fırsatlarımızdan önemli bir tanesi gençlerin, kadınların belediye başkanı olarak seçilmesi. Kente dair önemli bir vizyon ortaya koyabileceklerine olan inancımız, deneyimli arkadaşlarımız da var. Deneyimlilerin tecrübesiyle gençlerin enerjisini kadınların birikimini harmanlayarak önemli bir süreç yönetebiliriz. Zira yapmak zorundayız.” Seçmenin 31 Mart seçimlerinde kendilerine bir mesaj verdiğinin altını çizen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçmenin bize mesajı şudur: Seçmen, yerel yönetimi doğru yönetmemiz için bize bir şans verdi. 2019’da bize sınırlı bir yönetme yetkisi verdi yerelde. 2023’te bizi iktidar yapmadı. Ama 2024’te seçmen bize dedi ki biz size merkezi iktidarı vermedik. Ama sizi yerel yönetimde güçlendiriyoruz. Sizi Türkiye'de birinci parti yapıyoruz. Eğer siz yerel yönetimleri doğru yönetebilirseniz size merkezi iktidarı vereceğiz dedi. Dolayısıyla bu mesajı doğru algılayabilecek bir kadroyla sürecimizi şekillendireceğiz”

“31 MART BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR”

Çelik, “Bir süreci organize etmeye gayret edeceğiz ama temel motivasyonumuz şudur. 31 Mart bizim için bir sonuç değildir. 31 Mart bizim için bir başlangıçtır” dedi ve sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Demokratik Türkiye'nin başlangıcıdır. Buna ihtiyacımız var. Türkiye'nin çok ağır sorunları var. Demokratik Türkiye mücadelesini de hep birlikte güçlü bir biçimde vereceğiz. Aslında 2017’de referandumdan bu yana bir arada durmayı başarabilmiş Gezi'de birlikte mücadele etmeyi başarabilmiş bütün siyasi partilerin, bütün demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının birlikte mücadelesiydi. Demokratik bir Türkiye mücadelesini de belki bir erken seçimde, belki 2028’de yine hep birlikte vereceğiz.” https://tele1.com.tr/ozgur-celikten-normallesme-gondermeli-kobani-davasi-yorumu-1067455/
Kaynak: HABER MERKEZİ