CHP’li Çakırözer: Gazetecileri ölümüne dövenler aramızda dolaşıyor

Yayın tarihi: 2 Haziran 2022 Perşembe 11:01 pm - Güncelleme: 2 Haziran 2022 Perşembe 11:06 pm

İktidarın sosyal medya ve internet medyasına sansür getirmek için hazırladığı ‘dezenformasyon yasası”nın komisyon görüşmesinde CHP’li Utku Çakırözer, gazetecilerin maruz kaldığı şiddeti gündeme getirdi. Çakırözer, “Ölümüne dövüyorlar meslektaşlarımızı sonra ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyorlar” dedi.

Medyanın büyük bir çoğunluğunu ele geçiren AKP iktidarı sosyal medyayı sansürleyip internet medyasını susturmak istiyor. AKP ve MHP vekillerinin TBMM’ye sunduğu “dezenformasyon yasası” TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda görüşüldü.

CHP’nin gazeteci kökenli milletvekillerinden olan Utku Çakırözer, komisyonda söz konusu yasa teklifinin görüşmeleri sırasında gazetecilerin maruz kaldığı şiddet ve engellemeleri gündeme getirdi. Çakırözer şöyle konuştu:

“TELE1 MUHABİRİ YAKA PAÇA GÖZALTINA ALINMIŞ”

“Mayıs ayında en az 55 gazeteci hâkim karşısına çıkmış. Bakın daha dün hepiniz aktif izlediniz, gazeteciler polis şiddetine maruz kaldılar. Gezi Direnişi’nin 9. yıldönümünü izlemeye çalışan gazetecilerden 6 tanesi gözaltına alındı. Halktv’den, Birgün’den, Evrensel’den, Flash’tan vs. AFP muhabirine gaz sıkılmış. Ayasofya’da yaşanan tahribat var; TELE1 muhabiri yaka paça gözaltına alınmış. Yaşananlar bunlar… Tazminat cezaları ile korkutulmak isteniyor gazeteciler. Birgün gazetesi muhabirine 200 bin liralık tazminat cezası çıkmış bir haber yaptı diye. Sözcü yazarı meslektaşımız Yılmaz Özdil’e 1 milyon liralık, Çiğdem Toker hakkında yine benzer 1 milyon liralık cezaların hepsi yazamazsın konuşamazsın diye. Önümdeki metne baktığımda bunu engelliyor mu? Mesela iki gazeteci arkadaşımıza Seyhan Avşar, Seda Taşkın haber yaptılar diye tehdit edilmişler. Tehdit edenler saldırıyorlar da saldıranlar hakkında caydırıcı ceza yok. Ölümüne dövüyorlar meslektaşlarımızı sonra ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyorlar. Ben bu kanuna baktığımda bunların hiçbirine bir çare yok.

Ayasofya’da bir gözaltı hikayesi

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRIYORSUN”

RTÜK, ana muhalefet liderinin ya da biz milletvekillerinin açıklamasını yayınladı diye en ağır cezaları çarptırıyor kanalları. Basın İlan Kurumu buradalar. Özcan Purçu soru önergesi vermiş; soru önergelerini haber yapmış gazeteler, 100’ün üzerinde gazete ve internet sitesinden şikayet üzerine savunma istiyor Basın İlan Kurumu. Sonra ne yapacak? İlan kesme cezası verecek. Anayasa Mahkemesi karar vermiş, pilot karar biliyorsunuz. ‘Sen ne yapıyorsun? Yapıyorsun da ifade özgürlüğünü ortadan kaldırıyorsun, basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyorsun’ demiş. Peki bu 40 maddenin arasında bana gösterir misiniz?

TELE1 ekibine polis şiddeti! Merdan Yanardağ: Şikayetçi olacağız yakalarını bırakmayacağız

“SAHTE KARAR İLE ERİŞİM ENGELLENİYOR”

Erişim engelleri meselesinde ise, kanun çıkarken çok güzel şeyler söyleniyor. O kanunu koyduğunuz zaman, onu uygulayanlara yetkiyi eline verdiğinizde yok edici yetkiyi nasıl kullandığını göremiyorsunuz. Sadece mayıs ayında; Adnan Oktar ile ilgili haberler, Mudanya Üniversitesi’ne ilişkin iddialar, Mersin Limanı’nda uyuşturucu iddiaları, daha çok böyle usulsüzlük, yolsuzluk vs. haberlere erişim engeli yasağı geliyor. Ne sorgulayan var ne denetimi var. Bu erişim engellerinde ortaya çıkan bir gerçek var; taciz, rüşvet, cinsel istismar haberlerine erişim engelleniyor. O da yetmiyor; haksız, hukuksuz haber yasakları nedeniyle açılan davalara ilişkin haberlere… Yani erişim engelini yazmış gazeteci, ona erişim engeli gelmiş; ona erişim engeli geldi diye ben Meclis’te konuşuyorum, bana erişim engeli geliyor. Sulh ceza hakiminin basma kalıp verdiği kararların erişimle alakası yok. Sahte karar, Birgün’de çıktı bu. Sahte karar ile erişim engelleniyor diye ben Meclis’te gündeme getirdim. Benim yaptığım açıklama gazeteye çıkmış, erişim engeli çıkmış. Dünyada örneği yok bunun.”

 

Basın Konseyi: TELE1 ekibine polis şiddetini kınıyoruz