CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmesinde, "6 yaşında çocukların tarikatların güdümünde evlenmesine iki yıl sessiz kaldılar, çocuklara tecavüz edilirken ‘Bir kereden bir şey olmaz’ dediler, üstünü kapattılar" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, bugün Cumhurbaşkanlığı ile bağlı kuruluşların bütçesi görüşülüyor. Görüşmelerde CHP Grubu adına Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin ve Tokat Milletvekili Kadim Durmaz söz aldı. Aytekin,
şöyle konuştu:
“Bütçe muhasebe işidir; hesabının sorulacağı, verileceği yer de burasıdır. Buraya gelip yirmi yıl önceyle bugünü kıyaslayanlara bir de biz bakalım. Yirmi yıl önce halka sadece parmağındaki yüzüğü gösterenler bugün saraylarda oturuyor, halkın adını dahi bilmediği yemekleri yiyorlar. Yirmi yıl önce ‘bu fakir’ diye söze başladılar, yirmi yıl sonra 13 uçak, 3 saray, onlarca makam aracı elde ettiler. ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ diye kitap yazdılar, kendi maaşını 100 bin lira, vatandaşı 5.500 liraya mahkûm ettiler. Yirmi yıl içinde kendi çocuklarını, torunlarını lüks içinde yaşattılar, milletin çocuklarının donarak ölmesine sessiz kaldılar. SMA'lı çocukların ilaçlarını karşılamayıp anneleri valilik kapılarında kampanya için kuyruklara soktular. Evi yangında kül olan ve sele kapılan vatandaşın kafasına çay fırlattılar. Yirmi yıl sonra günde 10 milyon TL harcayıp 2.500 lirayla geçinen emekliye ‘Porsiyonu küçültün’ dediler, üniversiteliyi 6 zeytine, ilkokul öğrencisini açlığa mahkûm ettiler. Yirmi yıl önce öğretmenin iş derdi yokken yirmi yıl sonra atanamayan öğretmenler lüks inşaatlarda işçi olarak can verdiler. Son model araçlarla pudra şekeri çeken nesiller yarattılar. ‘İsraf haramdır’ diye çıktıkları yolda şemsiyeye bile Cumhurbaşkanlığı forsu basıp ‘İtibardan tasarruf olmaz’ dediler. Asgari ücretliye ‘Şükredin’ deyip zırhlı araçlarla vaaz vermeye gittiler, kılıçla minbere çıkıp 5 yıldızlı otellerde toplantılar yaptılar. 6 yaşında çocukların tarikatların güdümünde evlenmesine iki yıl sessiz kaldılar, çocuklara tecavüz edilirken ‘Bir kereden bir şey olmaz’ dediler, üstünü kapattılar.
https://tele1.com.tr/chpli-aygunun-pirlanta-kutusu-bilmecesini-akpliler-bilemedi-754015/
Geçilmeyen yol, kullanılmayan köprü, gidilmeyen hastaneler, hayalet havaalanları yaptılar; faturasını halka ödettiler. 5'li çeteyi yaratıp halkı sömürdüler. ‘Kupon arazileri bana sormadan satamazsın’ deyip ülkeyi parsel parsel sattılar. Okuyup doktor olan gençleri hastanelerde şiddete kurban ettiler, can güvenliği olmayıp yurt dışına gitmek zorunda kalan doktorlara sıkılmadan ‘Giderlerse gitsinler’ dediler. Ülkede milyonları işsiz bıraktılar, bir o kadar Suriyeliye asgari ücretten düşük maaş verip utanmadan, sıkılmadan ‘Ekonomimizi onlar ayakta tutuyor’ dediler. Çocuk mamasına kilit vurdular, milleti tanzim kuyruklarına sokup yoksulluğuyla dalga geçerek ‘İşte, varsıllık kuyruğu’ dediler. Arjantin'den hayvan, Gürcistan'dan saman, Afganistan'dan çoban ithal edip Türkiye'yi çiftlik gibi gördüler. ‘Cennet annelerin ayağının altındadır’ dediler, oğlunun mezarına sarılan anneyi yuhalattılar. Madencileri rant için öldürdüler, göçükleri mezar yaptılar. Zeytinlikleri maden şirketlerine 3 kuruş için peşkeş çekip Kaz Dağları'nı delik deşik ettiler.
“DOYMADILAR, ŞİMDİ MECLİSE SUNDUKLARI TEKLİFLE GİDERAYAK DÜNYALIKLARINI YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Doymadılar, şimdi Meclis’e sundukları teklifle giderayak dünyalıklarını yapmaya çalışıyorlar. Rüşvet alanı büyükelçi atadılar, temizlik malzemesiyle devleti dolandıran bakanı akladılar, suç örgütü liderinden ayda 10 bin dolar maaş aldılar. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ diyerek kendi servetlerine yükselen dövizle bol sıfırlı kazançlar yarattılar. Terör örgütü FETÖ'yle kol kola yürüdüler, ne istedilerse verdiler, binlerce insanı sorgusuz sualsiz işten attılar, FETÖ borsası kurdurdular, kendilerine gelince ‘Allah affetsin’ dediler. İki oy alabilmek için İmralı'ya mektup yazdırıp terörist başının kardeşine okuttular, hendekler kazılırken kör oldular, Habur'dan bayrak indirilirken izlediler. Kendilerini devlet sanıp devletin ayarlarıyla oynadılar. Yargıyı bahçe, polisi sopa, askeri kelle diye gördüler. 2 askerimizi yakan IŞİD'den hesabını soramadılar. Yirmi yıl sonunda halkı perişan, üreticiyi köle, öğrenciyi düşman, pazarcıyı terörist, emekliyi mahkûm, çalışanı mağdur ettiler. Adalet ve kalkınma diye çıktıkları yolda adaleti kendilerine, kalkınmayı çocuklarına miras bıraktılar.
“TARİHİN HER DÖNEMİNDE TEK ADAM SİSTEMİ, HALKLA GİRDİKLERİ SAVAŞI HEP KAYBETMİŞTİR”
Şimdi, karşımızdaki bu bütçe veda bütçesidir. Bir avuç saray soylusu doysun diye milyonlarca insana vergi ve ceza olarak dönenlerin bütçesidir. Tarihin her döneminde tek adam sistemi, halkla girdikleri savaşı hep kaybetmiştir. Halkın öfkesi milyonlarca liradan, kasalarınızdaki paradan daha büyüktür ve yine halk kazanacaktır. Tarih hak, hukuk, adalet için direnenlerin, iktidarı nasıl değiştirdiğini altı ay içinde altın harflerle demokrasi mücadelesini yazacaktır ve halkın servetini çalanlardan adalet önünde tek tek hesap sorulacaktır.”