CHP, 20 şehirdeki ölüm sayılarını açıkladı

Yayın tarihi: 27 Kasım 2020 Cuma 3:15 pm - Güncelleme: 27 Kasım 2020 Cuma 4:09 pm

CHP Covid-19 Danışma Kurulu’nun 20 belediyenin verilerinden derlediği rapora göre, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı vefat sayıları ile gerçek rakamlar arasında uçurum var. Rapora göre, pandeminin başladığı Mart ayından 24 Kasım 2020 tarihine kadar Covid-19 ve bulaşıcı hastalık sebebiyle toplam 20 ilde 21 bin 84 kişi yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanlığı’na göre ise aynı tarihler arasında Covid-19 sebebiyle Türkiye genelinde 12 bin 672 kişi hayatını kaybetti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Covid-19 Danışma Kurulu, bulaşıcı hastalık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayılarını ve Acil Eylem Planı’nı açıkladı.

Açıklamada, “İktidar, en başından itibaren pandemiyi değil, algıyı yönetmeyi seçti” denilerek, politikalar belirlerken meslek örgütleri, sağlık alanındaki sendikalar, yerel yönetimler ve bilim insanlarının sürece dahil edilmemesi eleştirildi. CHP, Bilim Kurulu’nun tavsiye kararlarının kamuoyuna açıklanmadığına dikkat çekerek, “Ne salgınla ilgili gerçekler ne de tedbirlerin alınma süreçleri kamuoyu nezdinde açık ve şeffaf bir şekilde yönetildi” açıklamasını yaptı.

20 İLDEKİ CAN KAYBI 21 BİN 84

11 büyükşehir ve 9 il belediyesinden alınan veriler derlenerek hazırlanan raporda, pandemi sürecinde yaşanan vefatlar ile Sağlık Bakanlığı verileri arasındaki uçurum dikkat çekti.

CHP Covid-19 Danışma Kurulu’nun raporuna göre, pandeminin başladığı Mart ayından 24 Kasım 2020 tarihine kadar COVID-19 ve bulaşıcı hastalık sebebiyle toplam 20 ilde 21 bin 84 kişi yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre ise aynı tarihler arasında COVİD-19 sebebiyle Türkiye genelinde 12 bin 672 kişi hayatını kaybetti.

Raporda, CHP Covid-19 Danışma Kurulu’nda yer alan bilim insanlarının hazırladığı Acil Eylem Planı da yer aldı. 5 başlıkta toplanan Acil Eylem Planı şöyle:

I. KURUMSAL İŞLEYİŞ

1. Önlemlerin etkinliğinin ölçülmesi, izlenmesi ve ihtiyaca göre yeniden tasarlanabilmesi için gerçek veriler şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Pandeminin başlangıcından bu yana il/ilçe merkezlerine göre tüm doğrulanmış olgular ve ölümler ile salgına ilişkin sağlık göstergeleri (Zamana bağlı üreme sayısı, ikincil atak hızı vb.) açıklanmalıdır. Bu veriler üzerinden salgının seyri bilimsel bir perspektiften ortaya konulmalıdır.

“BİLİM KURULU TOPLANTI KARARLARI ‘BİLİM KURULU SÖZCÜSÜ’ TARAFINDAN TOPLUMA AÇIKLANMALIDIR”

2. Bilim Kurulu toplantılarının kararları Bilim Kurulu üyeleri arasından seçilecek ‘Bilim Kurulu Sözcüsü’ tarafından topluma açıklanmalıdır.

3. Hem merkezi düzeyde hem de illerde, meslek örgütlerinin, sağlık alanındaki sendikaların ve yerel yönetimlerin karar verme süreçlerine katılımları sağlanmalıdır. Bu amaçla tüm il hıfzıssıhha kurullarında ve il pandemi kurullarında sağlık meslek örgütlerinin temsil edilmeleri ivedi olarak sağlanmalıdır. Oluşturulacak yerel COVID-19 İzleme Kurulları bölgesel verileri kamuoyuyla paylaşmalı, bölgesel ihtiyaç farklılıklarını ortaya koymalı ve sosyal destek programları tasarlamalıdır.

4. İl hıfzıssıhha kurullarının yerel gerçeklikleri göz önüne alarak yerelden önlem, takip ve yönetiminin araçlarını oluşturması sağlanmalıdır.

5. Bölgesel stratejiler geliştirilirken bir yandan da farklı yaş gruplarına, özellikle 65 yaş üstü ve 20 yaş altına dönük uygulanan önlemlerin etkinliği bilimsel olarak değerlendirilerek politikalar tasarlanmalıdır.

II. SOSYAL POLİTİKALAR

6. Sosyal devlet gerekliliği olarak halka kapanma sürecinde doğrudan ve karşılıksız gelir desteği verilmesi (örneğin; esnafa kira desteği, çalışanlar ve işsiz kalanlara İşsizlik Sigorta Fonu kullanılarak ücretlerinin sağlanması, çalışanlar kapanma süresince ücretli izinli sayılması, ödeme zorluğu bildiren bütün hanelerde bir ay için ücretsiz su, elektrik ve doğalgaz sağlanması vb.) şartıyla virüsün en uzun kuluçka süresi olan en az 14 gün boyunca kesintisiz olarak “kapanma” sağlanmalıdır.

7. Kapanma, zorunlu gereksinimler için açık kalması gereken işyerleri (Hastaneler, eczaneler, fırınlar, gıda satış yerleri vb.) dışında bütün kamu ve özel sektör kuruluşlarını kapsamalıdır. Çiftçilerin kapanmadan muafiyetleri özel şart ve zorunluluklar gözetilerek ve net bir şekilde tarif edilerek uygulanmalı, üretim sırasında ve dışındaki tüm yaşam alanlarında kısıtlamalara ve tedbirlere uymaları sağlanmalıdır.

8. Kapanma ancak koşulları oluşturulduktan sonra, halkı paniğe sevk etmeyecek şekilde ve temel ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacaklarının güvencesi sağlandıktan sonra kamuoyuna duyurulmalıdır. ‘Yeniden açılma’ bilimsel verilerin ışığında planlanmalıdır.

“AVM VE KALABALIK BULAŞMA MEKANLARI HIZLA KAPATILMALIDIR”

9. Öncelikli olarak, havalandırma ve yoğunluk nedeniyle bulaş kaynağı olmaları nedeniyle Alışveriş Merkezleri (AVM) ve kalabalık buluşma mekânlarının tümü hızla kapatılmalıdır.

10. İzolasyona tabi olan hastaların iaşe ve temel harcamalarının İl Hıfzısıhha Kanunu uyarınca kamu tarafından karşılanması sağlanmalıdır.

III. SAĞLIK POLİTİKALARI

11. Hastalık teşhisi netleştiği an ilaçların bekletilmeden temini sağlanmalıdır. İzolasyona tabi olan ve evde tedavi edilen hastalara, etkin ve sürdürülebilir evde sağlık hizmeti sunulmalıdır.

“ETKİSİZ OLDUĞU KANITLANAN İLAÇLARIN KULLANIMINA DEVAM EDİLMEMELİ”

12. Bilimsel olarak desteklenmeyen ve yan etkilerine dair çalışmalar henüz tamamlanmamış ilaçların kullanımı durdurulmalıdır. Covid-19 tedavisinde etkisiz olduğu kanıtlanmış, yan etkisi yüksek ilaçların kullanımına devam edilmemelidir (Hidroksiklorokin=plaquanil).

13. Hastalar için kaygılı ve ucu çok belirsiz bir süreçte kaygıyı yönetmek için ihtiyaç duyulan ruh sağlığı koruyucu destek mekanizmaları kurulmalıdır.

14. Kişisel koruma ekipmanlarının niteliğinin azalıyor olduğu göz önüne alınarak bu durumu engelleyici düzenleme ve denetlemeler Bakanlık tarafından yerine getirilmelidir.

15. Halk sağlığı tehdidine dönüşmüş olan tıbbi cihaz sektöründeki sıkıntılar devlet tarafından doğru ve etkin kaynak kullanımı ile sonlandırılmalıdır.

16. Hazine ve Maliye Bakanlığı acilen devlet ve üniversite hastanelerinin borç batağından kurtarılması için kaynak aktarmalıdır. Şehir hastanelerinin açılması sırasında kapatılan hastaneler ivedi olarak açılmalı, kapasite planlaması yapılmalıdır.

17. Özel hastanelerin yoğun bakım sistemleri kamunun kullanımına açılmalı, hasta yatışları il bazında merkezi olarak yönetilmeli ve kamu hizmetine katkı vermeleri için gerekli sözleşmeler hızla yapılmalıdır.

18. Ertelenen sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için bazı hastanelerin Covid-19/pandemi hastanesine dönüştürülmesi, bazı hastanelerin de salt Covid-19 dışı hastalara yoğunlaşması sağlanmalıdır.

19. Başta sağlık çalışanları olmak üzere Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi ışığında risk altındaki kişilere rutin aralıklarla test yapılmalı, test sayıları arttırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Laboratuvarlarda standardizasyon sağlanmalıdır.

20. Filyasyon çalışmalarının doğru yürütülebilmesi için bu konuda ihtiyaç duyulan insan kaynağının acil eğitimlerle yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Filyasyon sırasında sağlanan veriler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

21. Araştırma ve bilimsel çalışmalar yapabilmenin Sağlık Bakanlığı’nın izni dışında üniversitelerde de yapılabileceği, özgür bilimsel çalışma ortamı sağlanmalıdır. Sağlık eğitiminin tüm alanları başta olmak üzere tüm yükseköğrenim kurumlarındaki belirsizlikler ve eğitim aksaklıkları giderilmelidir.

IV. SAĞLIK EMEKÇİLERİ

22. Sağlıkta, sosyal hizmetlerde ve sağlık çalışanlarının güvenliğini de sağlayacak şekilde personel açıkları giderilmelidir; atanamayan tüm sağlıkçıların ataması gerçekleştirilmelidir.

23. Sağlık çalışanlarının barınma ve ulaşım ihtiyaçları giderilmelidir. Talep eden sağlık çalışanlarına kamu – özel misafirhaneleri tahsis edilmelidir. Sağlık kuruluşlarında çalışanlara pandemi süresince toplu taşımadan ücretsiz yararlanma, filyasyon ekiplerinde çalışanlara ise evlerinden alınıp/bırakılma olanağı sağlanmalı; pandemi sürecinde kamu araç filosu sağlık çalışanlarının ihtiyaçları için kullanılmalıdır.

24. Sağlık çalışanlarına söz verilen ek ödemeler hakkaniyet gözetilerek ve üniversiteler ile özel sektörde çalışanları da kapsayacak biçimde ivedi olarak ödenmelidir. Yüksek enfeksiyon riski ve aşırı iş yükü altında çalışan sağlık çalışanlarının sahada yaşadıkları adaletsiz ek ödemeler, mobbing, şiddet, semptom göstermesine rağmen çalıştırılmaları vb. sorunların giderilmesine yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.

“COVİD-19 ACİLEN MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMELİDİR”

25. Sağlık emekçileri için COVİD-19 acilen meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.

26. COVID-19 nedeniyle enfekte olan ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının sayısı, mesleklere göre tam ve şeffaflıkla paylaşılmalıdır.

V. AŞI

27. Grip aşısına dair Sağlık Bakanlığı acilen yeterli aşı alımına dönük adımları atmalıdır.

28. Türkiye’de yapılan koronavirüs aşı çalışmalarına kamu desteği sağlanmalıdır. Ülkemizde insanlar için yeniden aşı üretilebilmesinin sağlanması amacıyla hem bulaşıcı hastalıklara karşı savaşımda bilimsel bir araştırma merkezi hem de aşı AR-GE ve üretim merkezi olarak ‘Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’ yeniden açılmalıdır.

29. Ülkemiz siyasetçi ve yöneticileri tarafından, DSÖ’nün Covid-19 aşısının ücretsiz olması ve aşıyı geliştiren şirketlere yapılacak ödemeler ve diğer masrafların belli bir gelir seviyesinin üzerindeki ülkeler tarafından karşılanması ve ülkelerin güçleri nispetinde oranlanarak bu ödemelere katkı sunmaları için yürüttüğü çalışmaların desteklenmesi yönünde ilgili uluslararası kuruluş ve ülkelere çağrı yapılarak gerekli diplomasi yürütülmelidir. Bu konu hem dünya hem Türkiye ölçeğinde tavizsiz savunulmalıdır.