Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Namık Tan’dan iktidara Suriye’de yaşanan olaylar hakkında tepkilerin muhatabının savunmasız siviller olmadığını siyasi iktidar ve ortaklarından hesap sorulması gerektiğini belirtti.

CHP İstanbul Milletvekili, eski Büyükelçi Namık Tan, Suriye ve Türkiye’de yaşa­nan olayları Sözcü’ye değerlen­dirdi. Tan “AKP’nin izlediği başına buyruk, sorumsuz, savruk, saplantılı ve üm­metçi politikanın sonuçla­rını yaşıyoruz. ’Bölgemizde bizden habersiz kuş uçmaz’ palavrasıyla çıkılan yolda ve kaymakamların yönet­tiği Suriye’de bayrağımız yırtılıyor, güvenlik güçleri­mize ve vatandaşlarımıza saldırılıyor’’ dedi.

Namık Tan şunları söyledi:

ATATÜRK’ÜN MİRASI

Ulusal güvenliğimiz, devle­tin saygınlığı, Türkiye’nin dünyadaki itibarı da sorgu­lanır hale geldi. Toplumsal huzur zedelendi. Siyasi ikti­dar, Atatürk’ün mirası dış politikamızı yerle yeksan etti. Güney komşumuzun iç işlerine müdahale edip, yayılmacı hayaller ile ateşi körükledi. ÖSO adlı gayri­meşru bir örgütü silahlan­dırdı, eğitti, do­nattı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin müttefiki yaptı.

KİBİRLE YOL GİDİLMEZ

İk­tidar iç politikada ‘Ensar-Muhacir” yutturmacasını ağzına sakız etti. Vatandaşın kay­gılarına kulak tıkayan, huzursuzlukları görmez­den gelen iktidarın, ge­çim sıkıntısına boğulan halkımızı fantezilerinin oyuncağı haline getirmeye hakkı yoktur. Bu kibir ve aymazlıkla fazla yol gidemezsiniz.

TEK SORUMLU AKP

Vatandaşları­mız sakin olmalı ve kışkırtmaya gelme­meli. Tepkilerin mu­hatabı savunmasız siviller değil, hesap sorulması gereken siyasi iktidar ve ortaklarıdır. Olayların AKP’nin yüksek oy topladığı yerlerde cereyan etmesi ayrıca düşündürücüdür. Önümüzde Suriye konu­sunda yürümemiz gereken uzun ve zorlu bir yol var.

DIŞİŞLERİ’NDEN MUHALEFETE SURİYE SUÇLAMASI: EGEMEN GÜÇLERİN VEKİLİ OLMAYIN!

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Orta Doğu ve Suriye politikası ile bağ­lantılı olarak ortaya atılan iddialar hakkında yazılı açıklama yayımladı. Türk dış politikasının devletin ve milletin çıkarlarını esas aldığı vurgulanan açıklamada, Türkiye’nin bu anlayışla güçlü tarihi ve kültürel bağlarının bulunduğu Orta Doğu’da barış, istikrar ve refahın tesisini hedeflediği ak­tarıldı. “Demokrasilerde yapıcı eleştirilerle dış politikaya katkı sağla­manın mümkün olduğu” kaydedilen açıklamada şöyle denildi: “Tüm bu gerçekleri görmezden ge­lerek salt siyasi rant ama­cıyla mesnetsiz ithamlar­da bulunan kesimlerin, bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri haline geldikleri de gözden kaçırılmama­lıdır. Adımlarımızı, dev­letimizin ve milletimizin çıkarları doğrultusunda atmaya devam edeceğiz.”