CHP: Bilim Kurulu gerçekleri açıklamalı; kabine istifa etmelidir

Yayın tarihi: 12 Aralık 2020 Cumartesi 3:08 pm - Güncelleme: 12 Aralık 2020 Cumartesi 3:32 pm

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu’nu ‘paravan’ olarak kullandığını belirterek, “Süreci yönetemeyen ve Saray kabinesinin baskısını kaldıramayan Sağlık Bakanı bu sürecin baş sorumlusudur” açıklamasını yaptı. İlgezdi, “Saray Kabinesi’nin üyelerinden beklentimiz ‘tweet atıp, önlem alın çağrısında bulunmaları’ değil” diyerek, kabineye istifa çağrısında bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, pandemi sürecinde iktidarın Bilim Kurulu’nu kullanarak ‘kurgulanmış rahatlama’ yaratarak binlerce kişinin sağlığını ve hayatını tehlikeye attığını ve bu yüzden salgının kontrolden çıktığına dikkat çekti. CHP’li İlgezdi, Bilim Kurulu’a “bakanlık tarafından sümen altı edilen tavsiyelerini, gizlenen gerçekleri” açıklaması çağrısında bulundu.

CHP’li Akkuş İlgezdi, gelinen noktada Sağlık Bakanlığı’nın, “Bilim Kurulu’nu paravan olarak kullandığını, tavsiyelerinin ne olduğunun bilinmediği, çoğu kamu görevlisi olan Bilim Kurulu üyesi hekimlerin üzerinde devlet gücünü kullanarak baskı oluşturduğunu” söyledi.

BİLİM KURULU’NA ÖNERİ: SÖZCÜ BELİRLEYİN

Yaşanan süreçte Bilim Kurulu’na tarihi bir sorumluluk düştüğünü belirten İlgezdi, “Bilim Kurulu’nun organizasyon yapısı ele alınmalı ve bir sözcü belirlenmelidir. Bu sözcü, 38 kişi adına 83 milyon yurttaşımızın sağlık ve yaşam hakkını savunmakla ilgili almış olduğunuz ve alacağınız kararları kamuoyuna açıklamalıdır” önerisinde bulundu.

“SUSMAYIN AÇIKLAYIN!”

İlgezdi, “Bugüne kadar Bakanlığa önerdiğiniz ancak neden açıklamadığınızı bilmediğimiz tavsiyelerinizi paylaşmanız gerekmektedir. Yurttaşlarımız, bilim insanı olarak sizlerden bugüne kadar Sağlık Bakanlığına önerdiğiniz ancak kabul edilmeyen, gözardı edilen ya da bakanlığın ciddiye almadığı tavsiyelerinizin açıklanmasını beklemektedir. Susmayın, açıklayın” ifadelerini kullandı.

“BİLİM KURULU’NUN SARAY KABİNESİNDEN ROL ÇALMASINDAN ENDİŞE EDİLDİ”

CHP’li İlgezdi, “Bilim Kurulu’nun siyasi iradenin baskısı altında olduğunu biliyor ve görüyoruz. Anlaşılan o ki, sürecin başında yıldızı parlayan kurulun, Saray Kabinesi’nden rol çalmasından endişe edilmiştir. Geldiğimiz noktada tavsiyede bulunmasının beklediğimiz Bilim Kurulu’na ekonomik ve siyasi kaygılar nedeniyle tavsiyelerde bulunulduğu ve halk sağlığının tehlikeye atıldığı görülmektedir” diye konuştu.

“BEKLENTİMİZ ‘TWEET ATIP, ÖNLEM ALIN’ DEĞİL…”

İlgezdi, Covid-19 salgınını ‘sıradan’ bir hastalığa indirgedikleri sürece can kayıpların artacağını söyleyerek, “Dolayısıyla dokunduğu herkesi sarsan bu salgının, yıkıcı izler bırakacak sosyal ve ekonomik krizler yaratacağı ortadadır. Saray Kabinesi’nin üyelerinden beklentimiz ‘tweet atıp, önlem alın çağrısında bulunmaları’ değil, sorumluluk almaları ve süreci yönetemediklerini itiraf ederek, istifa etmeleridir” dedi.

İlgezdi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya şu soruları yöneltti:

1) Önceleri vaka sayılarını açıklıyordunuz, birden hasta sayısına geçtiniz. Ardından birden vaka/hasta sayısını birlikte açıklamaya başladınız! Bugün sonuçları itibariyle son derece ağır bir manipülasyon olduğu ortaya çıkan vaka/hasta ayrımı binlerce cana mal oldu. Salgının başlangıcından bu yana gerçek, doğrulanmış olgu ve ölüm sayılarını ne zaman açıklayacaksınız?

2) Bir Bilim Kurulu üyesi, “vaka sayısı ve hasta sayısı ifadelerinin eş anlamlı olarak kullanılmadığını düşünüyordum. Öyle değilmiş” dedi. Vaka sayılarını Bilim Kurulu’ndan neden gizlediniz?

3) Vakaları ve yayılım hızını gizlediğiniz, gerçek rakamları paylaşmadığınız Bilim Kurulu üyelerinin doğru tavsiyelerde bulunmasını nasıl beklediniz? Bilim Kurulu üyelerinden veri saklamanızı size kim emretti?

10.12.2020 tarihi itibariyle günlük can kaybı 220’e, salgının başından bu yana yitirdiklerimizin sayısı ise yalnızca sizin verdiğiniz rakamlara göre 15 bin 751’e yükseldi. Bu tablo karşısında sorumluluk duyuyor musunuz?

4) Test sayısı ile övünüyorsunuz! Peki, testlerin ne kadarının hastalık belirtisi gösteren kişilere, ne kadarının temaslılara yapıldığını neden açıklamıyorsunuz? Mükerrer testleri gizleyerek hayati öneme sahip bu bilgileri kimden ve neden saklıyorsunuz? Bilim Kurulu üyeleri bu verilerin açıklanmasını önerdiyse, bu verilerin açıklanmasını kim, neden engelliyor?

5) Bilim Kurulu toplantılarının tutanakları tutuldu mu? Bu tutanakları açıklayacak mısınız? Toplumu yanıltan ve sonuçları itibariyle salgını çığırından çıkararak, ölümleri katlayan bu “yaratılmış iyimserliğin” sorumluluğunu üsteleniyor musunuz?

6) Sayın Bakan, salgın döneminde birinci basamak sağlık hizmetleri aksadı. Hastalık takibi yapılamamakta. Türkiye’nin kovid-19 sonrası yaşayacağı hastalık tsunamisi karşısında hangi önlemleri aldınız? Bu durum bilginiz dahilinde miydi, gerekli uyarılar, öneriler tarafınızdan yapıldı mı?