Kemalizm milletin nazarında çoğunluk olmadı. Tek parti döneminde bile azınlıkta kaldı. Buna rağmen ekonomik, psikolojik, kültür ve siyasi bakımdan tesirli oldu. Kemalistler seçimleri hiçbir zaman önemsemedi. Çünkü bu halkın dinini, örfünü ve ahlakı nazar-ı itibare almadığı gibi, bu kıymetleri küçümsedi. Bunun için halkı, kendilerince adam etmek ihtirasından vazgeçmediler.

Gayeleri iktidar olmaktı. Demokratik bir seçimle ve halk oyundan alacakları tasdikle bu, asla mümkün değildi. İşte o zaman memleketimizin makus talihi başladı. Bunun sebebi Kemalistlerin iktidar için degaj yapmalarıdır. Bu degajları, degaj ilmine vakıf ve indi değil ve fakat objektif matematik mütealarıyla maruf ilim adamı Reşit Koyuncuoğlu’na müracaat ettik. Koyuncuoğlu bizzat ve şifaen şunları tesbit ve de tahlil etti. Bu tahlil ve teste göre Kemalistler, test neticesi yüzde yüz degaj sistemini uygulayıp tatbik etmişler.

Degaj Nedir?

Degaj esasen futbola ait bir terimdir. Kalecinin topu, sert bir vuruşla rakip kaleye transfer etmesidir. Bu meyanda biz Kemalistlerin iktidar hareketine degaj diyoruz. Bir farkla ki kalecinin futbol maçında degajı nizami, Kemalistlerin siyasette degajlarının gayri oluşudur.

Nizami Degaj

Kidelere uygun mesaj, bilfaz, mesela seçimlere katılıp halkın reyine göre, iktidar veya muhalefet olmalıdır.
Bu Degajlar Nelerdir?
Samet Kuşçu Hadisesi.1957-1958 senesinde bir kurmay binbaşı olan Samet Kuşçu, hükümeti devrimek için dokuz subayı teşkilat kurduklarını ihbar etti. Dokuz subay tevkif edildi. Muhakeme neticesinde de kifayetsizliğinden berat ettiler. Samet Kuşçu tevkif edildi. Kemalistlerin degajı neticesiz kaldı.

27 Mayıs 1960

Kemalistlerin degaj hareketi neticede halk oyuyla iktidar olan D.P. Kemalistlerin degaj hareketiyle iktidardan düştü ve neticede adil olmayan bir muhakeme ile yüzlerce insana hapis ve üç insana idam cezasına çarptırıldı.

12 Mart 1971

27 Mayıstan sonra yapılan seçimle CHP yine çoğunluk olmadı. Türkiye’de koalisyonlar başladı. CHP, DP’nin devamı Adalet Parti ile iktidar oldu. Fakat bu iktidar uzun sürmedi. Güvensizlik oyuyla düşürüldü. Yapılan seçimlerde Adalet partisi tek başına iktidar oldu. Ve 12 Mart’ta yapılan bir degajla AP iktidardan düşürüldü. CHP’li koalisyonlar dönemi başladı. En sonunda AP başkanlığında bir komisyon kuruldu.

12 Eylül 1980

CHP solcularla, kürtlerle degaj hareketine teşebbüs etmek istedi. Bu kez ordu harekete geçti, bütün partileri kapattı.

İki Degaj

Daha sonra Ak Parti tek başına iktidar oldu. Bu kere Gezi hadiseleri ile degaj yapılmak istendi. Çapul sokağa dökülsede galip gelemediler. Şimdilik degaj 15 temmuz’da yapıldı. Yine yenik düştüler.
O zaman iktidar için başka yol arandı. Bu işin başında emperyalist ABD oldu. CHP’yi Kemalistlerden kurtarmak, halkı kandırıp iktidara gelmek.

Deniz Baykal Hadisesi

CHP’nin başında Deniz Baykal vardı. Deniz Baykal kültürlü haysiyetli bir insandı. Ne var ki Kemalizmle malüldü. Demokratik yoldan uzaklaştırılması mümkün değildi. CHP’nin başından uzaklaştırmak için, üzülerek de olsa çok ince bir komplo düzenlendi. Ve Baykal devrildi. Yerine kemalizmiyontacak biri konacaktı. Kılıçdaroğlu Gandi numaralarıyla CHP’nin başına getirildi. Kılıçdaroğlu hem PKK hem FETO ile birlikte Kemalistleri CHP’den tasfiyeye başladı.

Muammer İnce

Muammer İnce CHP’de köşeye sıkıştırıldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP teşkilatları İnce’ye yardım etmedi ve İnce’nin mağlup olmasını sağladı. Bunun neticesinde İnce parti kurmak zorunda kaldı. Şimdi de cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere katılacak. Aday olana kadar İnce’yi gözden uzak tutan CHP’liler İnce’nin kapısını aşındırmaya başladılar. Neymiş oylar bölünmesinmiş. İnce’nin oyları böleceği iddiasına karşı, CHP’nin oyları bölecek iddiası ileri sürülemez mi. Bu durumda CHP’nin İnce lehine seçimden feragat etmesi icap etmez mi?
CHP’li goygoycu basın cv müptezel CHP’li yazarlar, İnce oy kaybına sebep olursa Ak partinin şeriat getireceğini iddia ediyorlar. Bu iddiayı ileri sürenler cahilin cahilidir. Çünkü anayasamız şeriatı yasaklamıştır. Bu durumda bir an Osmanlı İmparatorluğunu hatırlayalım. . Ağzından köpükler saçarak konuşan cahilin cahili Osmanlı imparatorluğu 16 ve 19. asırlarda beş kıtada bütün toprakları hakimiyeti altında tutmuş ve Osmanlı’nın idaresinde bu topraklarda adalet ve hürriyet baki kalmıştır ki, bugün bile o topraklarda halklar Osmanlı hakimiyetini hasretle yad etmektedirler. Ama sen hem cahil hem fikir fukarası olduğun için ağzından köpükler saçarak konuşursun. Çünkü sen ve senin gibilerin ruh yoktur. Sen ve senin gibilerin ruhu göçmüştür. Sizler her bakımdan maddeye esir olmuş, her çeşit insani hassasiyetten mahrum zavallılarsınız.
Halkımız bu seçimlerde CHP ve yandaşlarına lazım gelen dersi verecektir.

Kılıçdaroğlu ve Soğan

CHP genel başkanı ve cumhurbaşkanı namzeti Kemal Kılıçdaroğlu nereden buldu ise bir soğan bulmuş, konuşuyor. Memleketin en büyük mes’elesi soğanmış. Yahu bu Kılıçdaroğlu çok komik bir adem. Sirkte konuşsa idi, milleti gülmekten kırılırdı. CHP genel başkanı almış eline kuru soğanı “Asıl gündemimiz bu” diyor. Tabii ki bu değil. Bunun adına korkakça gündemi saptırma denir.
Kılıçdaroğlu, soğanın arkasına saklanabiceğini sanıyor.

CHP Kemalistler liste dışı kalmış, mes’ele değil. FETÖ’cüsü PKK’lısı sevinçten havaya zıplamış ve FETO yandaşları CHP listesinde başköşeye yerleşmiş. Ha keza Kemalistlere karşı. Seccade ile halk kandırılıyormuş. Seccadenin üstüne ayakkabı ile basan zatıailiniz tabii ki. Kıblenin yerini bilmiyorsun, kolayca basarsın,kudsiyetin yok.

Sevgili ulusalcı Kemalist ve Atatürkçü kardeşlerim sizi kim liste dışı bıraktı.

Soğanın cücüğünü kim yedi?