CHP heyeti muhalif kanallara verilen cezaları protesto etmek amacıyla RTÜK önünde toplandı. Burada konuşan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "RTÜK'ü uyarıyoruz. Eğer bu uygulamalara devam ederseniz yarın buraya en az 100 bin vatandaşımızla geliriz" dedi. Başarır yaptığı konuşmada RTÜK önüne CHP seçim otobüsüyle gelmek istediklerini ancak bir polis memurunun aracın kontak anahtarını aldığını söyledi.

Başarır'ın sözleri şöyle:

"Bu kanalları neden cezalandırıyorlar. Bu kanalları muhalif görüyorlar. Gerçek ve tarafsız haber yapıyorlar. Ben Beyaz TV'ye çıkamıyorum, CNN'e çıkamıyorum. Ama bugün bir bakan Halk TV'ye benimle çıkmak istese çok rahat yayın yapabilir. O yüzden muhalefeti susturmak için çok ağır cezalar verildi. RTÜK sadece kanalları karartmıyor. Üniversiteler, umutları karartıyor. Buraya gelirken parti aracımızı buraya getiremedik. Bir polis kontak anahtarını alıp birine verdi. CHP'nin seçim arabası kaçırıldı. İnsanlar HalkTV'ye Sözcü'ye çıkarken artık rahat değil. 'Kanal ceza alır mı?' diye Biz RTÜK'ü uyarıyoruz. Eğer bu uygulamalara devam ederseniz yarın buraya en az 100 bin vatandaşımızla geliriz. Bu tehdit değil bu anayasal hakkımız. Ülkeyi karartmayın. Kanalları gazeteleri rahat bırakın. Bu kanallar 86 milyonun kanalı. Biz TELE1'in, Halk TV'nin, Sözcü TV'nin yanındayız."

Başarır'dan sonra konuşan Murat Emir ise şunları söyledi: 

"Kendisini anayasaya bağlı hissetmeyen Cumhurbaşkanı'nın yönetimindeyiz. O Cumhurbaşkanı anayasa ve yasaları hiçe sayıyor. Talimatlandırdığı yargıç ve bürokratlarla... Ebubekir Şahin sen de duy bunu... Türkiye'yi baskı altında tutabileceğini zannediyor. Ebubekir Şahin Cumhurbaşkanı'nın atadığı kişi iki gün önce bildiri yayımladı. 'Benim dediğim gibi yayın yapmazsanız alanların haberlerini verirseniz. Özgür Özel'in mitinglerini yayınlarsanız size ceza keserim' dedi. Hem de 'Türkiye'de düzen değişti. Üç cezayı birden kesip lisans iptali yaparım' dedi. Tehdit etti. Böyle bir yetkisi yok. Ne anayasada ne RTÜK'te... Gücünü Cumhurbaşkanı'ndan aldı. Vali bizi, vatandaşlarımızı, milletvekillerini 300 metre ötede yolumuzu kesip içeri almadı. Kim bu emri verdi dedik cevap yok. Ankara'nın ortasında Milletvekilleri yürüyecek diye müzakere yapıyoruz. Bu yapılanlar açıkça despotik rejimin işaretleridir. Bunlar haksızdır. Herkes sinsin istiyorlar. Anayasal haklarını kullansın istemiyorlar. Halkımızın seçme seçilme hakkı var mı var. İmamoğlu neden hapiste onun için alanlardayız. Toplantı ve gösteri hakkımız var. İzin almak zorunda değiliz. Niye engelliyorsunuz. Basının hakkı var mı? Var. İstiyorlar ki yandaş medya olsun. Özel milyonlara konuşsun ama bunlar başka yayınlar yapsın istiyorlar. Gerçek haber yapan kanalları böyle tehdit ederseniz bunun adı faşizmdir. Kanunlara uyun o kanuna sizin de ihtiyacınız olur. Valiye ulaşmaya çalıştım. Kanunlara uyun diyecektim telefona çıkmıyor. Ben bulduğum polis müdürlerine şunu söyledim, 'Sizin kılınıza zarar gelse biz çok üzülürüz. Sizi yormasınlar. Basın açıklaması yapıp ayrılacağız' Yönetenler korkuyorlar çünkü ağır suçlar işliyorlar. Bu halkı sindireceklerini sanıyorlar. Bu halk hep birlikte alanlarda olmaya devam edeceğiz. Ekrem İmamoğlu'na ve onu seçen iradeye sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bizi çekecek bir tane kamera kalmasa bile biz mutlaka bir yolunu bulacağız. Bu kötülüğü bu topraklardan söküp atana kadar mücadelemize devam edeceğiz. 

RTÜK önünde konuşan Burhanettin Bulut ise şu sözlerle kanallara verilen cezaları eleştirdi:

"Bunlar bir avuç saray ahalisi. Bunlar bu ülkenin kurumlarını suç örgütüne çevirenler. Biz 19 Mart'tan bu yana Saraçhane'de Türkiye'nin dört bir yanında bu memleketin sevdalısıyız. Son memleket sevdalısı kalana kadar bu memleketi bırakmayız. Bugün burada bulunduğumuz yer bir devlet kurumu. Bir denetim kurumu olmasına rağmen halkın haber alma hakkını korumasına rağmen 'Erdoğan emir verir ben de yerine getiririm' Senin emir alacağın yer burası. Millettir millet. ilk günden bu yana bu ceberrut tavrını devam ettirdi. Diğer darbeciler gibi görevini yerine getirdi. Cezalarla engellemeye çalışıyor. Halk TV TELE1 NOW Sözcü bunlar bizim kanalımız. Tüm basın emekçilerinin alnından öpüyoruz. Onlar havuz medyasının patronlarına direnenler. Onlar onurlu gazeteci. Yarbay Ali Tatar karanlığa ışık olmak istiyorum diyerek intihar etti bunların yüzünden. O gazeteler Ali Tatar için mermiye kafa attı dedi. Unuttuk mu bunları? Türkan Saylan... Türk halkına pencereden el salladı. Bugün nasıl siyasi tutsaklar varsa o gün de vardı. Yılacak mıyız? Teslim olacak mıyız? Büyüyerek tepkimizi dile getirmeye devam edecek miyiz? Gençler sokakta. İnsanlar her akşam meydanlarda. Ve 23 Mart'ta da Sandığa gidip ön seçimde gelecek dönemin Cumhurbaşkanı'na oy verdi. Tam 15 milyon insan bu rakam dünyada yok. Yetmedi mi? Maltepe'ye gidiyoruz. Yetmez mi? İmza vereceğiz. Her akşam eylemlerimize devam edeceğiz. Biz sadece adayımıza sahip çıkmıyoruz. Memleketimize sahip çıkıyoruz."

Özgür Özel Silivri'den seslendi: Devlette hiçbir şey kaybolmaz, hepsini bulurum Özgür Özel Silivri'den seslendi: Devlette hiçbir şey kaybolmaz, hepsini bulurum