CHP Münih: Güçlünün değil haklının yanında olacağız

Dün ve bugün Gülbey Kılıç’ın aleyhimize açtığı iki davada mahkeme bizleri haklı buldu. Kararlar elimizde. Gülbey Kılıç kamuoyunda kararları yanlış tercüme ederek yanlış algı yarattığı için, kararların içeriğinin özetini aşağıda bilginize sunuyorum.

Karar 1 Yerel Mahkeme (Amtsgericht München):

Hurşit Gündüz hakkında verilen CHP Logo ve adını kullanma yasağı kaldırılmıştır.

Mahkeme tarafından belirtilen nedenler:
1.
Hurşit Gündüz’ün CHP-Bavyera Münih derneğindeki üyeliğinin düşürülmesi hukuka aykırıdır. Üyeliğinin düşürülmesi için gerekçe olarak Hurşit Gündüz’ün kurduğu derneğin tüzüğü gösterilmişti. Fakat Hurşit Gündüz’ün kurmuş olduğu derneğin tüzüğünde, CHP-Bavyera Münih tüzüğüne hiç bir aykırı madde bulunmamaktadır.
2.
Gülbey Kılıç yalnız başına derneği temsil hakkına sahip olsa da, bu hak ile kendisinin dernekteki yönetim kurulundaki diğer üyelerinin temsil etme haklarını tek başına elinden alma yetkisi yoktur.
3.
Hurşit Gündüz Almanya’da yasal kurulmuş olan bir derneğin (CHP-Bavyera Mühih e.V.) yönetim kurulu üyesidir ve temsil hakkına sahiptir. Bu çerçevede Hurşit Gündüz derneğin adını ve logosunu da kullanma hakkına sahiptir.
4.
CHP logosunun sahibi CHP Ankara’dır. Bu logo Almanya’da da sahibi tarafından patent ile koruma altına alınmıştır. İkinci ve üçüncü kişilerin logo kullanımıyla ilgili yasaklar verme hakkı yoktur. Logo kullanım hakkı derneğin kurulması için sahibinin temsilcileri tarafından şahısa verilmiştir. Logo kullanım hakkı derneğin yasal kurulmasıyla birlikte şahıstan (Gülbey Kılıç’dan) CHP-Bavyera Münih derneğine geçmiştir.
5.
CHP-Bavyera Münih e.V. ismi derneğin kendisine aittir ve dernekler masasında bu şekilde kayıtlıdır. Dernekler masasında Hurşit Gündüz  adı geçen derneğin yönetim kurulu üyesi olarak kayıtlıdır ve temsil hakkına sahiptir. Derneğin adını kullanarak temsil etmekle yasaya aykırı bir adım atmamıştır.

Karar 2 Eyalet Mahkemesi (Landgericht München):

Davacı Gülbey Kılıç kendisine davalılar Hurşit Gündüz, Mustafa Ünaldı ve Bahar John tarafından iftira atıldığını beyan etmiştir. Bu iftiralarla ilgili konularda davalılara konuşma yasağı talebinde bulunmuştur. Mahkeme, sözü geçen iftiraların davalılar tarafından atılmadığı kanıtlandığı için, davacının talebini reddetmiştir.

Mahkeme tarafından belirtilen nedenler:

1.

Davalılar üye aidatların boşu boşuna kira için harcanmasını kanıtladılar. Fuzuli harcamalar durdurulabilirdi.

2.

Davalılar Hurşit Gündüz’ün banka hesabından diğer YK üyelerine borçlarını ödediğini, paraları kötüye kullanmadığını kanıtladılar.

3.

Davacı, Hurşit Gündüz’ün banka hesabına girişini hukuksuz elinden almakla, derneğin banka hesabının kontrolünü imkansız kılmıştır.

4.

Davalılar davacının kadınlara taciz konusu hakkında bir suçlamada bulunmadıklarını kanıtladılar. Davalılar yalnız başkanın adının bu konuya bulaştığından rahatsız olduğunu belirttiler ve bunu kanıtladılar. Taciz konusu davalılardan bağımsız olarak ortaya çıkmıştır. Çıkan gazete haberlerinde de konu bu şekilde geçmekte. Bunun yanında, davacı kendisi verdiği ifadede kadınlara taciz etmediğini mahkemeye KANITLAYAMADI.

5.

Davacı davalılar tarafından uğratıldığı mağduriyeti net bir şekilde ortaya koyamadı.

6.

Davacı mahkemeye verdiği ifadede kendisi hakkında yapılan birçok suçlamalara ya hiç değinmedi, ya da yeterince karşı koyamadı.

Not: Üstte kararları çok kısa ve özet olarak tercüme ettim. Kararın tüm gerekçeleri çok daha uzundur. Almanca bilenler kararları üstte belirtilen linklerden yükleyebilir.

Sonuç:

Mahkemelerde ve Alman makamlarında yıllarca yapmış olduğum tercümelerden ve edindiğim tecrübeden yola çıkarak, bu davada haklı olduğumuzdan çok emin olmasaydım, bu yola çıkmaz, arkadaşlara da mani olurdum. Ama Almanya’da hukuk bağımsız ve doğru işlemektedir. Bu kararlar bunun en güzel kanıtı. Dernekler masası bu iki kararı göz önünde tutarak, Gülbey Kılıç’ın başkanlığının da düşürülmesi ile ilgili kararı hukuka uygun olarak vereceğinden de eminiz.

Belirtmek isterim ki, Gülbey Kılıç’ın içinde bulunduğu tavır ve mahkemeye verdiği ifade ile CHP’ye büyük zarar vermektedir. Verdiği ifade hem içerik olarak, hem ifade ediş şekli olarak bir CHP yurt dışı örgütü başkanına yakışmayacak şekildedir. Ayrıca, Gülbey Kılıç’ın avukatı da yanlış yönlendirmeleriyle kendisine zarar vermekte kanısındayım. Mahkeme duruşması esnasında avukatın ve hakimin arasında geçen diyalogdan ve hakimin avukata karşı yaptığı sert uyarılardan bu anlaşılmaktadır. Kendisini bu yanlış yoldan vazgeçmesine, hem partisine, hem kendisine verdiği zararı durdurmasına, kamuoyunda karalarla ilgisi olmayan yalan yanlış haberler yapmamasına, hukukun verdiği kararlara saygı duymasına davet ediyorum. Aksi takdirde Alman hukukun vasıtasıyla kendisine doğruları göstermeye devam etmekte kararlıyız.

CHP’ye gönül vermiş olan bireyler olarak haksızlıklara karşı çıkmak ve bunu hukuk yoluyla kanıtlamak görevimizdir. Bu yol zahmetli ve uzun da olsa, biz güçlünün yanında değil, haklının yanında durmaya devam edeceğiz.

Bilginize arz olunur.

Yeni gelişmeler olduğunda tekrar sizi haberdar edeceğiz.