Che’ye bazukalı, bıçaklı saldırı düzenlenmişti! BM’de 55 yıldır kapalı olan perde açıldı

Yayın tarihi: 5 Nisan 2019 Cuma 12:31 pm - Güncelleme: 5 Nisan 2019 Cuma 12:33 pm

Almanya, BM Güvenlik Konseyi’nin 55 yıldır kapalı olan perdelerini açtırdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını bir aylığına devralan Almanya, konsey salonunun Küba devriminin liderlerinden Che Guevara’yı hedef alan bazukalı ve bıçaklı saldırıdan beri kapalı duran perdelerini açtı.

Birleşmiş Milletler binasında konuşma yapan Küba devriminin liderlerinden Che Guevara’yı hedef alan bazukalı ve bıçaklı saldırıdan bu yana kapalı duran perdeler açıldı. “Açıklık ve şeffaflığı’ simgelediği belirtilen bu adımla, 1964’ten beri gün ışığı almayan salon aydınlandı.

Almanya’nın BM misyonunun Twitter hesabında “Birleşmiş Milletler üyeliği ve sivil toplumda açıklık ve şeffaflık sadece sembolik açıdan değil, güvenilirlik ve meşruiyet açısından da önemlidir” denildi.

Kübalı devrimci Che Guevara 11 Aralık 1964’te bu salonda konuşma yaparken Doğu Nehri’nin karşısından BM binasına bazukayla ateş açılmıştı. Che Guevara salondayken bir grup Kübalı göçmen de BM binası önünde protesto eylemi yapıyordu. Bazuka mermisi binanın 200 metre kadar yakınına düşmüş, ardından diplomatların güvenliği için Güvenlik Konseyi’nin kalın perdeleri kapatılmıştı.

Che Guevara, Küba Sanayi Bakanı sıfatıyla yaptığı ve Amerika Birleşik Devletleri’ni sert bir şekilde eleştirdiği konuşmasını kesmemişti. O dönem binbaşı olan Che, elinde purosu ve üzerindeki haki üniformasıyla delege salonunu dolaşırken saldırının “Her şeye daha da tat kattığını” söylemişti.

Saldırıda kullanılan ve üzerinde otomatik ateşleme düzeneği bulunduğu belirtilen bazuka daha sonra nehir kıyısında çalılıkların arasında bulunmuştu. İncelemeler sonunda BM duvarlarını delebilecek güçte olan bazukanın salonu vurabilecek şekilde konumlandırıldığı açıklanmıştı.

“Eli bıçaklı bir kadın tarafından öldürülmek daha iyidir’

Che Guevara’yı “kesmek” istediğini söyleyerek elindeki av bıçağıyla güvenlik kordonunu aşarak BM binasına doğru koşmaya başlayan Molly Gonzales adlı bir kadın da gözaltına alınmıştı. Che Guevara, saldırı girişiminde bulunan kişinin kim olduğunu öğrendikten sonra “Elinde bıçak olan bir kadın tarafından öldürülmek, elinde silah olan bir erkek tarafından öldürülmekten iyidir” demişti.

‘YA VATAN YA ÖLÜM’

Che Guevara’nın konuşmasının en meşhur kısmı finaliydi. Che burada hem ABD içerisinde siyahlara ve diğer azınlıklara dönük yapılan ırkçı uygulamaları hatırlatıyor hem de Latin Amerika halklarının artık boyunduruk altında yaşamak istemediğini gösterdiğini vurucu cümlelerle dile getiriyor.

“… Bu büyük insan kitlesi artık “Yeter” demiş ve yürüyüşüne başlamıştır. Ve bu dev yürüyüşleri daha önce uğruna birden fazla kez öldükleri gerçek bağımsızlığa ulaşana kadar durdurulamayacaktır. Ancak bugün ölenler Domuzlar Körfezi’nde ölen Kübalılar gibi ölecektir. Onlar kendi gerçek ve asla teslim olmayacak bağımsızlıkları için ölecekler.

Tüm bu olanlar, sayın delegeler, tüm kıtanın bu yeni iradesi, kitlelerimizin mücadele kararlılığının dile getiriliş şekli olan, istilacının silahlı kolunu felce uğratan çığlıkla özetlenebilir. Bu çığlık, tüm dünya halklarınca, özellikle de Sovyetler Birliği’nin liderliğindeki sosyalist kamp ülkelerinde anlaşılmış ve benimsenmiştir.

Bu çığlık: Ya vatan ya ölüm”dür.”