Tutuklanarak yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Silivri Cezaevinden TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'a mektup gönderdi.
Özer mektubunda, Yanardağ'ın kumpas sonucu tutuklanıp 101 gün sonra çıkartıldığı ilk mahkemede tahliye edilmesine atıfta bulunarak, "Geriye hikayesi kalır insanın. Sizin de burada bir hikayeniz var ve bu zulüm dolu yıllar da ülkemizin demokrasi mücadelesi tarihinde yerini şimdiden almıştır" dedi.
Özer mektubunun devamında, iktidarın ömrünü uzatmak için korku yolunu seçtiğini belirterek, "Düzmece dosyalar, siyasi kumpaslarla seçimle alamadığı belediyelere çöküyor. Gazetecileri kelepçeliyor, barolara soruşturma açıyor, belediyelerin kaynaklarını keserek iş yapamaz hale getirmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Özer mektubunda, yaşanan adaletsizliğe ve korku düzenin yıkılmasına dair çözüm önerisinden ise, "Hukuk adı altında uygulanan bu hukuksuzluk cesurca teşhir edilmelidir" ifadeleriyle bahsetti.
Özer'in Yanardağ'a Silivri Cezaevinden gönderdiği mektup şöyle:
"Sizi televizyonda ziyaret etmeyi planlarken içeriden yazmak kısmet oldu. Umarım iyisinizdir ve her şey yolundadır.
Ne yazık ki içeride Tele 1 yok. O nedenle sizleri izleyemiyoruz. Bir iki baş gardiyana neden Tele 1 yok, onun da sisteme dahil edilmesini istiyoruz dedim ama onlar bizim elimizde bir şey yok, böyle karar verilmiş dediler.
Fakat buradaki bazı infaz memurları ile kulaklarınızı zaman zaman çınlatıyoruz. Sizi biliyor ve tanıyorlar. Zira her şey biter, geriye hikayesi kalır insanın. Sizin de burada bir hikayeniz var ve bu zulüm dolu yıllar da ülkemizin demokrasi mücadelesi tarihinde yerini şimdiden almıştır.
Demokrasi mücadelesi bir insanın en onurlu mücadelesidir. Zor zamanlarda ağır bedelleri hep olmuştur, şimdi olduğu gibi. Bu ağır bedellere rağmen bu mücadeleden vazgeçmeyenler sayesinde özgürlüğe, eşitliğe ve adalete dair umutlarımız hep diri kalmıştır.
Bizler de ülkemizin bir an önce aydınlık yarınlara kavuşması için buradayız. Çabamız, çocuklarımız daha demokratik ve müreffeh bir ülkede yaşasın diyedir.
Bu çabanın yol üstü uğraklarından biri de böyle dönemlerde hapis hapishanelerdir. Dün siz buradaydınız, bugün de biz. Bu günler de geçecek, dışarıda tekrar birlikte olacağız.
Kıymetli dost,
Siz Türkiye'de cesur gazetecilik yapan insanların başında geliyorsunuz. Korku ile zehirlenmiş bu ortamda sizin gibi seslerin varlığı çok önemli. Zira bu korku sarmalının kırılması ve bu iktidarın değişmesinin zamanı çoktan geldi, geçiyor bile.
Meşruiyeti iyice zayıflamış olan iktidar ise iktidarını daim etmek için meşru yollardan elde edemeyeceği rızayı toplumu korkutarak, aydınları sindirerek, muhalefeti zindanlara atarak ömrünü uzatmaya çalışıyor. Yargıyı tamamen kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Bizimkinde olduğu gibi düzmece dosyalar, siyasi kumpaslarla seçimle alamadığı belediyelere çöküyor. Gazetecileri kelepçeliyor, barolara soruşturma açıyor, belediyelerin kaynaklarını keserek iş yapamaz hale getirmeye çalışıyor.
Buna dur demek lazım. Bunun için demokrasiden yana güçlerin küçük hesapları bir kenara bırakarak bu topyekun saldırılara karşı, hukuk zemininde ve demokratik bir cephede birleşerek karşı koymaları gerekiyor. İş işten geçtikten sonra ah vah etmenin bir anlamı kalmaz.
Bu duyarlılığa sahip olduğunu, benzer duygu ve düşünceleri taşıdığını biliyorum. Ancak bu sayıyı çoğaltmak gerekir. Güçlü ve cesur bir liderlik bu günler için çok önemli. Zira bizim halkımız güçlü parti ve güçlü liderin peşinden gidiyor.
Tabi bu süreçte medyanın oynayacağı rolde çok önemli. Açlık yoksulluk ve pahalılık meselesi, hukuksuzluk meselesi, Suriye'deki gelişmeler ve sığınmacılar meselesi bugün için öne çıkan en önemli sorun alanları. Bunlarla ilgili net eleştiriler yapılmalı ve güven veren çözümler topluma sunulmalı. Kayyım eleştirisi gündemden düşürülmemeli. Hukuk adı altında uygulanan bu hukuksuzluk cesurca teşhir edilmelidir.
Her ne kadar buradan sizi izleyemiyorsam da bu konularda sizin üstünüze düşeni ziyadesi ile yaptığınıza eminim.
Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılınızı kutluyorum.
Silivri'den sizi en içten duygularla selamlıyorum."
