Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ayyıldız Maden Yükleme ve Tahliye Limanına ait ÇED olumlu kararına karşı Kıyıkışlacık ve Güllük Körfezi Halkı Adına davalar açtı.

İasos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Scobie şu açıklamaları yaptı:

Halkı kızgınlığa boğan proje için start verildi. Mahkemeleri devam eden projenin inşası için çalışmalara başlanması, Kıyıkışlacık olduğu kadar çevre yaşayanları, Güllük, Boğaziçi, Akbük, Didim halkını da çileden çıkardı. “Anayasal haklarımız ihlal ediliyor, elimizden alınıyor, sağlıklı bir ortamda huzur içinde yaşamamız engelleniyor” diyor mahalle halkı… 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 56: Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Sağlık hakkı insana beden ve ruh sağlığı içinde yaşama isteme hakkını verir. 

Devlet vatandaşının bu en temel hakkını korumakla yükümlüdür! 

DANIŞTAYDAN PES DEDİRTEN ONAY ANAYASA MAHKEMESİNDE 

İASOS, Muğla Milas ilçemiz Kıyıkışlacık’ta, tarihi 5000 yıla uzanan Antik bir Kent. Dünya tarihinin mirası olarak gelecek nesillere korunarak aktarılması gereken bu kente bir şahıs şirketi Maden Yükleme Limanı Yapmak İstiyor! Şahıs, mahkemelerce de eksik bulunan projesini hem devlet kademesindeki, hem de hukuk camiasından tanıdıkları aracılığı ile hukuksal boşlukları kullanarak ilerletti. Davalar halen devam ettiği halde sahada uygulamaya başlıyor. 

VAHŞİ PROJE DOĞAYI TAHRİP ETMEYE BAŞLADI 

Şkalskcjas

Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz: İmamoğlu’nun yatay geçişinde problem görmüyorum Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz: İmamoğlu’nun yatay geçişinde problem görmüyorum

Halkın ve yerel yönetimlerin direnmesine rağmen şahıs şirketi  platformlarını kurarak deniz dibini tahrip etmeye başladı. Olası tarihi eserleri, denizel canlıları, balık yumurtalarını, koruma altındaki Posidonya Çayırlarını, deniz patlıcanlarını yok etmeye başladı! 

TCK 123 HUZUR VE SÜKUNU BOZMAK SUÇTUR. 

Çevre yaşayanların huzur ve sükununu bozdular. TCK 123’e istinaden şikayetler olduğu halde suça devam ettiler. Gece boyunca da çalışarak yüksek desibelde gürültü yapan jeneratör ve delici aletlerle çevreyi rahatsız ederek kanunları ihlal ediyorlar. Vatandaşların Sahil Güvenliği aramasıyla kısa bir süreliğine çalışmayı durduran şirket. halkla ve güvenlik güçleriyle adeta alay ediyor. Sahil Güvenliğin alandan uzaklaşmasıyla tekrar yüksek desibelde gürültüye mahalleyi maruz bırakıyorlar. 

TCK 123’ü işleyen faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Asayiş ve huzurdan sorumlu birimlerin ilgili madde gereğince şikayetleri değerlendirmeleri ve adli makamlara iletmeleri gerekmektedir! 

KAMU YARARI OLMAYAN, KAMU ZARARI OLAN PROJE: 

Kamu Yararı Olmayan, Yerel Mahkemelerin tespitiyle Çevresel Etki Değerlendirmesi Eksik ve Hatalı bulunan, Halkın Bilgilendirilmesi Toplantısında bu projenin istenmediği, bakanlık ve şirket yetkililerine büyük bir halk kitlesinin yaptığı protesto eylemleriyle söylenen, videolarla kayıtlara geçen, Yerel Yönetimlerin, Kurum ve Kuruluşların olumlu görüş vermediği, İmar Planlarına, Kıyı Kenar Kanunlarına, tarafı olduğumuz Uluslararası Anlaşmalara, nice diğer Kanun ve hükümlere aykırı, Anayasal Hakları ihlal eden, çevreye vereceği geri dönülmez zararlarla Güllük Körfezi’nin bağrına hançer gibi saplanacak olan bu vahşi projede işin en acı tarafı, projenin devlete değil de şahısa ait olmasıdır! O çok güvendiğimiz Danıştay bizlere PES dedirten hüküm kararla işte bu projeye Onay vermiş, yerel mahkemelerin kararını bozmuştu! 

DANIŞTAYIN İPTAL ETTİĞİ ÇED KARARININ TEKRAR AKTİFLEŞMESİNİ KABUL ETMEYEN HALK MADEN YÜKLEME LİMANI PROJESİNE OLAN İTİRAZINI ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞIDI.

Antik Kent İasos’a, Güllük Körfezi’ne ve hatta global ölçekte atmosferimize vereceği zararlardan dolayı defalarca kere halk ve yerel yönetimlerin birleşerek yaptıkları  protesto gösterileri, çözüm isteyen halkın sesi Ankara’dan duyulmadı! NEDEN? Şahısa ait olan, Kamu yararı olmayan bu vahşi projenin ardında kimler var? Neden durdurulamıyor? 

DANIŞTAY’dan GÜVENDİĞİMİZ DAĞLARA KAR YAĞDI

Danıştay, Kıyıkışlacık İasos Antik Kentine yapılmak istenen Maden Yükleme Limanı projesinde kamu yararının olmaması yanında, doğaya geri dönülmez zararlar verecek olan, istenmeyen, Halkın Bilgilendirmesi Toplantısını yaptırmayan Kıyıkışlacık halkının görüşünü, EN TEMEL Anayasal hakkını gözardı ederek, Çevresel Etki Değerlendirmesi yasalar gereği titizlikle yapılması gerekirken, tam tersi özensiz, eksik, hatalı ve hatta kopyala yapıştır usulü hazırlanmış Proje Tanım Dosyası , Halkın görüşü alınırken istenmeyen, Belediyelerin, kurum ve kuruluşların olumsuz görüş verdiği, kopyala yapıştır usülü hazırlanan PROJE TANITIM DOSYASIdır.  

HALKIN YEGANE PLAJI ELİNDEN ALINIYOR! KIYILAR HALKA AİTTİR AMA KIYIKIŞLACIK’TA ŞAHSA AİTTİR! 

Kıyıkışlacık halkının altın kumsallı yegane plajı elinden alınıyor! Kıyılar halka aittir kanunu var ancak hazineye ait arazide halkın denizle olan bağlantısı kesilecek, altın renkli kumsallar rant hırsıyla betonla kaplanacak. 

Güllük Körfezi’nde yaşam, tanışlarıyla kanunlara aykırı olarak projeyi onaylatan, para hırsıyla gözü kararmış şahıs tarafından yok ediliyor! 

Falcı olmaya gerek yok; Bu gidişle ne İASOS ne de Güllük Körfezi CENNET KALMAYACAK!

Kaynak: Haber Merkezi