Çetin Doğan’ın damadı: 28 Şubat ile 28 Şubat davası arasında ayrım yapmak lazım

Yayın tarihi: 24 Ağustos 2021 Salı 7:29 am - Güncelleme: 24 Ağustos 2021 Salı 11:37 am

28 Şubat davasında kesinleşen cezası nedeniyle hapse giren Çetin Doğan’ın ekonomi profesörü damadı konuştu. Dani Rodrik, “28 Şubat dönemi ile ‘28 Şubat davası’ arasında ayrım yapmak lazım. 28 Şubat dönemi, mağduriyetlerin yaşandığı sorunlu bir dönem.” dedi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü yazısında  Çetin Doğan’ın damadı Dani Rodrik ile yaptığı görüşmeyi anlattı.  Barış Pehlivan’ın bugünkü yazısındaki kısım şöyle:

Dünyanın en bilinen ekonomi profesörlerinden biriydi… Eşiyle birlikte bir koca kumpası çökertmek için elini taşın altına koyandı…

Binlerce kilometre uzakta, Türkiye’ye adalet gelsin diye mücadele verendi. Tanıyorsunuz, adı Dani Rodrik. Türkiye’de geniş çevrenin “Çetin Doğan’ın damadı” diye de tanımladığı, Harvard Üniversitesi öğretim üyelerinden. Rodrik, eşi Pınar Doğan ile Balyoz davasındaki örgütlü sahteciliği ortaya çıkaranlardandı. Yıllar sonra, “meğer haklıymış” denilenlerdendi.

Gelin görün ki… Kumpas dönemi bitti derken kayınpederi Çetin Doğan yine hapse girdi. Bugünkü davayı kurgulayan da aynı örgüt, yani Fethullahçılardı.

Peki, şimdi ne düşünüyordu?

Dani Rodrik’e sordum. Şu yanıtı aldım:

“28 Şubat dönemi ile ‘28 Şubat davası’ arasında ayrım yapmak lazım. 28 Şubat dönemi, mağduriyetlerin yaşandığı sorunlu bir dönem. Bu dönemin faturası, hukuk kurallarının hiç edildiği bir dava ile birkaç kişiye çıkarıldı. Balyoz-Ergenekon gibi kurgu davalarda gördüğümüz benzer yöntem ve dijital delillerle bir kez daha insanlar mahkûm edildi. Kanımca böyle bir sürecin, adalete hizmet etmesi ya da yaşanmış mağduriyetleri gidermesi mümkün değil.”

Deneyimle öğrendi bunları söyleyen. Hegel’in şu sözüyle bitireyim:

“Deneyim ve tarihin bize öğrettiği bir şey varsa, o da halklar ve hükümetlerin tarihten hiçbir şey öğrenmediğidir.”

28 Şubat davasından hapse atılan generallere ‘Cumhurbaşkanı affı’ tartışması

“FETÖ’cülere gösterilen tolerans, Çevik Bir’e, Çetin Doğan’a gösterilmedi”