Çetin Doğan ve Emin Küçükkılıç’ın avukatından “Reddi Hakim” talebi

Yayın tarihi: 5 Eylül 2022 Pazartesi 11:04 am - Güncelleme: 5 Eylül 2022 Pazartesi 11:37 am

Balyoz Kumpası Davası’nda yargılanan emekli orgeneral Çetin Doğan ve emekli albay Emin Küçükkılıç’ın avukatı Hüseyin Ersöz, mahkeme başkanı Ramazan Oruç ile üye hakimler hakkında “Reddi Hakim” talebinde bulundu.

Çetin Doğan ve Emin Küçükkılıç’ın avukatı Hüseyin Ersöz, sosyal medya hesabından mahkeme başkanı Ramazan Oruç ile üye hakimler hakkında “Reddi Hakim” talebinde bulunduklarını açıkladı.

Avukat Hüseyin Ersöz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Yargılamanın her aşamasında siyasi müdahalelerin yaşandığı davada, son olarak gerçekleşen Savcı ve Hakim görevlendirmeleri, Doğal Hakim İlkesine ve “Objektif Tarafsızlık Prensibine” aykırı uygulamalardır.

Balyoz Davası her yönüyle, “Düşman Ceza Hukuku” uygulamalarının yaşandığı, hukuka aykırı bir süreçtir. 20 gün önce gerçekleşen Hakim ve Savcı görevlendirmelerini, davanın siyasi yanının bir göstergesi olarak nitelendiriyoruz.

Biz bu filmi, 12 yıldır devam eden sözde yargılamada defalarca gördük. Yargıtay’ın Bozma Kararı sonrasında yaşananlar, malumun ilamı, planlanan yargısız infazın somut göstergeleridir. Avukatlar olarak tarihe bir kez daha not düşüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ersöz paylaşımında Reddi Hakim dilekçesine de yer verdi. Dilekçede şu ifadeler yer aldı:

“Yargılama Safahatında Gerçekleşen Adil Yargılanma Hakkı İhlallerine Benzer Şekilde, Karar Duruşması Öncesi Görevlendirilmiş Olmaları Da Göz Önüne Alınarak, AİHM Kararları Çerçevesinde Görünürdeki Tarafsızlıkları Konusunda Şüphe Duyulan Mahkeme Başkanı Ramazan ORUÇ ile Son Kararname İle Mahkemenizde Görevlendirilen Üye Hakimler Hakkında “Reddi Hakim” Talebimizin Sunulmasından ibarettir.

“BALYOZ DAVASI FETÖ ÜYELİĞİ SUÇUNDAN MAHKUMİYET KARARI OLAN GAZETECİNİN İMZASIYLA YAYINLANAN HABERLER SONRASINDA BAŞLATILMIŞTIR”

AÇIKLAMALAR :
1. Kamuoyunda “Balyoz Davası” olarak bilinen huzurdaki davaya dayanak soruşturma, “FETÖ/PDY Üyeliği” suçundan hakkında 19 yıl 6 ay mahkumiyet kararı verilmiş sözde gazetecinin imzasıyla, kapatılan “Taraf” gazetesinde yayınlanan manipülatif haberler sonrasında, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20 Ocak 2010 tarihinde başlatılmıştır.

2. Soruşturmanın başlangıcında, “FETÖ/PDY üyesi” oldukları tespit edilerek meslekten ihraç edilen, bir kısmı firari eski savcılar Bilal BAYRAKTAR, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 Tarih, 2015/370 esas ve 2020/171 karar sayılı ilamı Mehmet BERK ve Ali HAYDAR soruşturmayı yürütmek üzere görevlendirilmiş sonrasında Mehmet ERGÜL isimli eski Savcı da iddianamenin yazılması aşamasında görev almıştır.

3. 30 Ocak 2010 tarihinde ise FETÖ/PDY üyesi olmaktan mahkum olan sözde gazeteci tarafından, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirilen bir bavul dolusu sahte dijital medyalar yanında “suç konusu olmayan” devletin dış güvenliğine ilişkin “çok gizli” gizlilik derecesinde gerçek belge teslim edilmiştir. Takip eden süreçte bu soruşturma için görevlendirilmiş “özel yetkili” FETÖ/PDY üyesi savcılarca hukuka ve kanuna aykırı gözaltı kararları verilmiş, yine “özel yetkili” Hakimler tarafından tutuklama kararlarına imza atılmıştır.

4.Soruşturma sonunda FETÖ/PDY mensubiyetleri nedeniyle meslekten ihraç edilmiş, “Silahlı Terör Örgütüne Üyelik” suçundan haklarında mahkumiyetlerine karar verilen eski savcılar Süleyman PEHLİVAN, Mehmet Murat YÖNDER ve Mehmet ERGÜL ile firari Ali HAYDAR tarafından hazırlanan iddianamede şüphelilere 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun 147. maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti yürütme organını cebren iskat ve vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs etmek” suçu isnat edilmiştir.

5. İddianamenin 19 Temmuz 2010 tarihinde kabulü ile birlikte İstanbul Kapatılan 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/283 Esas numarasına kaydedilen 365 sanıklı davanın ilk duruşması 16 Aralık 2010 tarihinde görülmüştür. Bu dava için görevlendirilen, FETÖ/PDY’ye mensubiyetleri nedeniyle meslekten ihraç edilen ve haklarında mahkumiyet kararları verilen Mahkeme Başkanı Ömer DİKEN ile üye hakimler Ali Efendi PEKSAK, Murat ÜRÜNDÜ ve Aytekin ÖZANLI, güdümünde oldukları örgütün talimatları doğrultusunda yürüttükleri yargılama süreci boyunca hukuka aykırı kararlara ve Savunma Hakkı’na aykırı uygulamalara imza atmış; sanıklar lehine olan delilleri toplamaktan kaçınarak Adil Yargılanma Hakkı’nı 2 Müvekkil Çetin DOĞAN 23 Nisan 2010 tarihinde; Müvekkil Emin KÜÇÜKKILIÇ 23 Temmuz 2010 tarihinde tutuklanmıştır.

6. Nitekim bu kumpas yargılaması sürecinde duruşma savcısı olarak görev alan, FETÖ/PDY mensubiyeti nedeniyle meslekten ihraç edilen ve yaklaşık 1,5 yıllık firarın ardından teslim olan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan duruşma savcısı Hüseyin KAPLAN, firardayken A Haber’e verdiği röportajda şu çarpıcı ifadeleri kullanmıştır;
“O SÜREÇTE YARGILANAN SANIK AİLELERİNDEN YARDIM İSTEYENLER OLMUŞTU. ÜZÜLÜYORSUN, ŞU ANDA BENİM DÜŞTÜĞÜM POZİSYONDA ONLARDI O ZAMAN. SUÇU VAR DA İŞLEM YAPIYORSAN TAMAM, AMA BIR LİSTE OLUŞTURUYORSUN, SUÇSUZ İNSANLARI DAHİL EDİYORSUN. YANİ HEP MASUM DEĞİLİM. BALYOZ’DA LİSTELERDE 3 BİN KİŞİ VARDI SUBAY ASTSUBAY… BUNLARIN İÇİNDEN 360’INA DAVA AÇILMIŞTI. O 3 BİN KİŞİ İÇİN İSİM OLARAK BİLMİYORUM BELKİ KORUNMASI GEREKEN ADAMLAR VARDI, ONLARA DAVA AÇILMADI.”

7. FETÖ/PDY mensubu eski savcı Hüseyin KAPLAN tarafından da itiraf edildiği üzere Fettullahçı Terör Örgütü’nün amaçları doğrutusunda, alınan talimatlarla yürütüldüğü açık olan yargılama süreci sonunda Mahkemece 21 Eylül 2012 tarihinde Müvekkillerimizin de aralarında bulunduğu 237 sanık hakkında Mahkumiyet Kararları verilmiştir. Sürecin devamında ise FETÖ/PDY’ye mensubiyetleri nedeniyle meslekten ihraç edilen, haklarında “Silahlı Terör Örgütüne Üyelik” suçundan mahkumiyet kararları bulunan ve halihazırda Yüce Divan önünde de “görev suçları nedeniyle” yargılanan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem ERTUĞRUL ile üye hakimler Hamza YAMAN, Ahmet TOKER, Fikriye ŞENTÜRK ve Abdurrahman KAVUN tarafından hukuka aykırı Onama Kararı verilmiştir.

3 https://www.aa.com.tr/tr/15-temmuz-darbe-girisimi/firari-savci-huseyin-kaplan-konustu/632258
(Erişim Tarihi:04.09.2022)

8. Bu noktada YÜCE DİVAN BAŞKANLIĞI’NCA ESKİ YARGI MENSUPLARI HAKKINDA YÜRÜTÜLEN YARGILAMA ÇERÇEVESİNDE MAHKEMENİZ DOSYASININ GELDİĞİ AŞAMAYLA İLGİLİ 15 KASIM 2021, 31 MART 2022 VE 26 MAYIS 2022 TARİHLİ YAZILAR İLE BİLGİ TALEBİNDE BULUNULDUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİZ.

9. FETÖ/PDY Üyelerinden oluşan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin örgüt iradesini yansıtan onama kararı akabinde Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru kapsamında “suçlamalara dayanak dijitlalerin delil niteliklerine ve savunma tanıklarının dinlenmesi taleplerinin reddine” dair yapılan hukuka ve maddi gerçekliğe uygun değerlendirmeler çerçevesinde ADİL YARGILANMA HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİ gerekçesiyle 18 Haziran 2014 tarihinde Yargılmanın Yenilenmesi Kararı verilmiştir.

10. Akabinde Mahkemenize tevzi edilen dosya kapsamında, Yüksek Mahkemenin kararı doğrultusunda esasa etkili tanıklar dinlenmiş; suçlamalara dayanak dijital medyaklar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Böylelikle suçlamaların mesnetsizliğinin açıkça ortaya çıktığı yargılama sonunda Mahkemenizce
Beraat Kararı verilmiştir. Kararın gerekçesinde;
“MAHKUMİYET HÜKMÜNE DAYANAK YAPILAN TÜM DİJİTAL DELİLLERİN SAHTE OLARAK OLUŞTURULDUĞU YÖNÜNDE KUVVETLİ ŞÜPHENİN OLDUĞUNDAN hareketle, ceza hukukunun temel prensiplerinden olan şüpheden sanık yararlanır kuralı uyarınca dijital delillerin sanıkların aleyhine delil olarak hükme esas alınamayacağı değerlendirilmiş, diğer delillerin sanıkların Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyeti’ni cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs ettikleri ve bu suçu işlemek amacıyla anlaştıklarının kabulü için yeterli olmadığı” belirtilmiştir.

“KARARIN HUKUKİ DEĞİL SİYASİ OLDUĞU AÇIKTIR”

11. Mahkemenizin Beraat Kararı Müvekkiller Çetin DOĞAN ve Emin KÜÇÜKKILIÇ ile 5 Sanık yönünden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilmiş; Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nce de hukukun temel ilkelerinin hiçe sayıldığı, vahim hatalar barındıran, maddi gerçekliklerin göz ardı edildiği BOZMA kararı verilmiştir. Öyle ki; Dijital delillerin sahteliğinin tespiti noktasında Mahkemenizce yaptırılan bilirkişi incelemesini dahi dikkate almayan; Dinlenen tanıklara ilişkin “dinlenilmedikleri” yönünde hatalı tespitler içeren, Yargılanan sanıkların resen emekli edildikleri yönünde maddi gerçeğe aykırı iddialar barındıran, Emekli Amiralleri Basın Açıklaması Soruşturmasına emsal oluşturması için alelacele verilen, kararın hukuki değil siyasi olduğu açıktır. Zira henüz bu Karar Sanıklar ve Müdafilerine tebliğ edilmeden ve UYAP’a yüklenmeden, iktidara yakın Sabah Gazetesi’nde, 16 Haziran 2021 günü saat 07:35′de, “Yargıtay’dan Emekli Amiraller İçin Emsal Karar! Balyoz Planı Davasında 7 Beraat Kararını Bozdu” şeklinde haber yapılması da bunun göstergesidir.4 Bu Karar sonrasında, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı ve Hakimler hakkında Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu’na şikayette bulunulmuş, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında bu husus birçok kez ifade edilmiştir.

12. Sırasıyla mahkumiyet, onama, yeniden yargılama, beraat ve 6 yılı aşan temyiz incelemesi sonunda YALNIZCA 7 SANIK AÇISINDAN ATILI SUÇ VASFI DA DEĞİŞTİRİLEREK VERİLMİŞ BOZMA KARARINA şahit olduğumuz huzurdaki davaya dayanak soruşturmanın, FETÖ/PDY_mensubu sözde bir gazetecinin, bu dava için görevlendirildiği açık olan FETÖ/PDY mensubu savcılara teslim ettiği sahte delillerle başlatıldığı; yargılama sürecinde hukuka ve usule aykırı kararlara imza atan hakim ve savcıların da FETÖ/PDY mensubu olduklarının açık olması karşısında gelinen noktada, tüm bu sürecin davanın siyasi yönünü ortaya koyması yanında, ileri yaşları nedeniyle hayatlarının son demlerinde olan Müvekkillerin sanık sandalyesinde oturuyor olması da kamu vicdanına aykırıdır.

https://www.sabah.com.tr/gundem/2021/06/16/yargitaydan-amiraller-bildirisi-icin-emsal-karar-
balyoz-plani-davasinda-7-beraat-kararini-bozdu”

Paylaşımlar ve dilekçe şöyle:

Çetin Doğan bir yıldır cezaevinde! Çorabını giyerken dahi zorlanıyor