Ceren Özdemir cinayeti davasında takipsizlik kararı

Yayın tarihi: 5 Ağustos 2020 Çarşamba 7:18 pm - Güncelleme: 5 Ağustos 2020 Çarşamba 7:18 pm

Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı, Ceren Özdemir’i katleden Özgür Arduç’un açık cezaevine alınması, firarı ve yakalanma sürecindeki ihmal iddialarıyla ilgili takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararında, “olayda kamu görevlilerinin ihmali ve kusurlu davranışı olmadığı sonucuna varıldığı” kaydedildi. Ceren’in ailesi karara itiraz etti.

Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ceren Özdemir’in öldürülmesi olayında katil Özgür Arduç’un açık cezaevine alınması, firar etmesi ve yakalanması süreçlerinde ihmalleri olduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında başlatılan soruşturmayı takipsizlik kararıyla sonuçlandırdı.

Ordu Cumhuriyet Savcısı Ali Fuat Saruhan tarafından yapılan soruşturmada, kamu görevlilerinin ihmali ve kusurlu davranışı olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ceren Özdemir’in ailesi avukatları aracılığıyla takipsizlik kararına itiraz etti.

Özdemir’in ailesinin avukatı Ordu Baro Başkanı Haluk Murat Poyraz tarafından yapılan suç duyurusunda Arduç’un 6 hücre cezası, 2 etkinlik yasağı olmak üzere 8 disiplin dosyasına rağmen açık cezaevine alındığı, firar edeceğini cezaevi psikoloğuyla yaptığı görüşmede açıkça ifade ettiği ayrıntılı olarak açıklanarak, cezaevi, adliye ve kolluk görevlilerinin görev/hizmet kusurlarının tespit edilerek, haklarında dava açılması istendi. Yaklaşık 5 ay süren soruşturma sonunda Ordu Cumhuriyet Savcısı Ali Fuat Saruhan takipsizlik kararı verdi.

Takipsizlik kararında, şüpheli kamu görevlilerinin ifadeleri, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Kontrolörler Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirilen başkontrolör tarafından Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan denetim sonucu düzenlenen 13 Aralık 2019 tarihli rapor, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirilen adalet müfettişleri tarafından yapılan denetim sonucu düzenlenen 24 Şubat 2020 tarihli rapor ve dosyadaki diğer delillerin değerlendirildiği belirtildi.

Savcılık takipsizlik kararında hükümlü Arduç’un Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Açık Ceza İnfaz Kurumu’na ayrılması işlemlerinin Açık Ceza İnfaz Kurumları’na Ayrılma Yönetmeliği’nde belirtilen hükümler doğrultusunda usulüne uygun bir şekilde yapıldığını bildirdi. Arduç hakkında iyi hal tespiti görüş bildirme kararı alınmasında ve açık ceza infaz kurumlarına ayırma kararı verilmesinde ilgili personelin ihmali veya kusurlu bir davranışının tespit edilemediği belirtildi.

Kararda Arduç’un firar ettiği Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan, güvenlik bakımından kurum görevlilerinin gözetim ve denetimi ile yetinilen kurum olduğu hatırlatıldı. Hükümlülerin yatış saatine kadar bahçede serbestçe dolaşma imkanlarının bulunduğu belirtilen takipsizlik kararında, “Bu sebeple hükümlü Özgür Arduç’un dış güvenlik görevlisi bulunmayan kurumun duvarından atlayarak firar etmesi olayında, olay günü kurumda görevli infaz koruma memurları ve kurum yetkililerine atfedilebilecek herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışın bulunmadığı” belirtildi.

Firar olayının tespit edilmesinden sonra, makul süre içerisinde ilgili kolluk birimlerine ve Cumhuriyet Başsavcılığına firar olayının haber verildiği bildirilen kararda, “Firar olayının kolluk birimlerine ve Cumhuriyet Başsavcılığına haber verilmesinde kurum yetkililerinin herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışının bulunmadığı, firar olayının kurum yetkilileri tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi sonrası yakalama emrinin 1 Aralık 2019 tarihinde saat 09:44:56’da UYAP sistemi üzerinden oluşturulduğu, saat 10:37:22’de nöbetçi Cumhuriyet savcısı tarafından onaylandığı, nöbetçi zabıt katibinin saat 18:28:21’de onay işlemini tamamladığı, Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı’na (KİHBİ) yakalama uyarısı verildiği” anlatıldı.

Kararda firar olayı gerçekleştiği saatten yaklaşık 18 saat sonra KİHBİ’ye yakalama uyarısının verilmiş olmasında herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışın bulunduğundan bahsedilemeyeceği belirtildi.