Cem Uzan, Türkiye’den kaçışını anlattı: James Bond filmi gibiydi

Yayın tarihi: 4 Aralık 2020 Cuma 12:49 pm - Güncelleme: 4 Aralık 2020 Cuma 12:49 pm

Cem Uzan, Türkiye’den Fransa’ya kaçış süreciyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Cem Uzan, “kaçışım James Bond filmi gibiydi” açıklamasında bulundu.

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Genç Parti Kurucusu Cem Uzan’ın Fransa’ya kaçırılış sürecine ilişkin bir yazı kaleme aldı.

“Kemal Uzan, oğulları Cem ve Hakan Uzan. Ülkede en stratejik yatırımları yapan iş insanlarıydı. Cem Uzan’ın Genç Parti’yi kurması, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki ağır sözleri onu iktidarın hedefi haline getirdi” diyen Öztürk, “Mallarına birer birer el konuluyordu. Dönemin İçişleri Bakanı AKP’li Abdulkadir Aksu, yetkisini kullanıp Cem Uzan hakkında “Yurtdışına çıkış yasağı” getirdi. İtirazları sonuç vermedi. Evinin etrafında sivil polisler bulunuyor, 24 saat gözetim altında tutuluyordu. Çember giderek daralıyordu” dedi.

Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:

POLİS, YAN MASADA

Her Cumartesi, eski arkadaşlarıyla buluşuyor, birlikte yemeğe çıkıyorlardı. Polis, bunlar gerçekten yemek mi yiyor, yoksa başka planlar içinde mi diye onlara yaklaşıyordu. O kadar yaklaşmıştılar ki, yan masada polisler oturuyor, dinliyor, konuşmaları kayda alıyordu. Cem Uzan, evinde tam bir hapis hayatı yaşıyordu. Arkadaşlarıyla, çoğunlukta da avukatlarıyla evinde çalışıyor, hakkındaki davalara karşı hazırlık yapıyordu.

Yurtdışından da dostları geliyordu. Yurtdışından gelen bir dostu “Sana ciddi kumpaslar kuruluyor. Artık Türkiye’de kalamazsın” dedi. Cem Uzan’ın bu sözlere rağmen Türkiye’den ayrılmayla niyeti yoktu. Ancak “Sana kumpas kuruluyor” diyen kişinin sözleri de yabana atılacak gibi değildi.

TELEFONU ÇALDI

Avukatı ve iki dostuyla birlikte evinde çalışırken, her zaman kullandığı ve dinlendiğini de bildiği telefonu çaldı. Arayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’ndeki polisti “Cem Bey yarın saat 09 30’da Savcı Zekeriya Öz sizi bekliyor” derken, Cem Bey heyecanla “Bir dakika, bir dakika, avukatımyanımda lütfen ona söyleyin” dedi ve hemen telefonunu avukatına uzattı.

Avukatı “Evet…tamam. Aynı saatte geliriz” diyordu. Telefonu kapattıktan sonra Cem Uzan’a baktı. O günlerde Zekeriya Öz’ün adı bile insanları titretiyordu. Cem Uzan da tedirgin oldu.

Avukat “Sizin için bir sorun yok. Tanık olarak ifadenize başvurulacak” deyip Uzan’ı rahatlatmak istedi. Ama Cem Uzan, rahat değildi. O güne kadar Cem Uzan hakkında davalar açılmış ama herhangi bir mahkumiyeti yoktu. Ancak, gelişmeler Uzan için zor bir dönemin başladığının da işaretiydi. Bazı dostları ona “Seni tutuklarlar, kaç”dediklerinde Uzan bir suçunun olmadığını belirtiyor, adalete güvendiğini söylüyordu…

ZEKERİYA ÖZ’ÜN KARŞISINDA

Sabah, avukatıyla birlikte adliyeye gitti. En üst kata çıktılar. Orada sivil polis olduğunu tahmin ettiği birkaç kişinin dışında kimse yoktu. Zekeriya Öz’ün odasına girmek isterken kapıdaki görevli, Uzan’ın yanındaki kişiye “Siz giremezsiniz” dedi. Uzan da yanındaki de “Avukat” olduğunu söylese de, görevli “Avukat giremez. Cem Uzan’ı, Savcı yalnız istedi” karşılığını verdi.

Avukat ile Cem Uzan göz göze geldiler. Avukat, kanun maddelerinden, şüphelinin ifadesi alınırken avukatının da yanında bulunabileceğine ilişkin maddeleri boşuna söylüyordu.Yapacak bir şey yoktu. Cem Uzan, savcının odasına yalnız girdi. Odada iki savcı daha vardı. Zekeriya Öz, bir video görüntüsü izletti. Dönemin Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Levent Ersöz ve CemUzan’a aitti.

Savcı “Bu siz misiniz?” diye sordu. Cem Uzan, kendisi olduğunu belirtti. Hepsi bu kadardı. Soruşturma konusuyla hiç ilgisi olmamasına rağmen, Zekeriya Öz sözü Cem Uzan’ın yurtdışındaki davalarına, el konulan mal varlıklarına getirdi. Cem Uzan, o saatleri şöyle anlatıyor: “Zekeriya Öz bana, ‘Bu davalarla neden uğraşıyorsun? Hayatını düşün’ dedi. Bunu 2-3 defa söyledi. O günler bunların esip kükreyip içeri aldıkları, Zekeriya Öz’ün imparator olduğu günler. ‘Çoluğunu, çocuğunu düşün’ diyor. Elim ayağım boşaldı. Ben içeride 1.5 saat kaldım. Oysa sorgu üç-beş dakika sürmüştü. Avukatımı içeri almadığı için tehdidin şahidi de yok.”

‘ÇIKMAN LAZIM’

Cem Uzan, savcılıkta söylenenlerden çok etkilenmişti. Düşündü, yurtdışında bulunan birkaç dostuna hiç olaydan söz etmeden, Türkiye’ye gelmesini rica etti. Geldiler. Olup bitenleri anlattı. Gelen yabancılar “Bize bir gün izin verin,araştırma yapalım” deyip evden ayrıldılar. Bir gün sonra geldiklerinde “Cem Bey, sizi Türkiye’den götürme vakti geldi” dediler. Evin etrafında polis olmasına rağmen Cem Uzan evden çıkarılacaktı. Kolundaki saatinden, bilekliğine kadar her şeyi çıkarıldı.

‘FİLM GİBİ’

Cem Uzan, Türkiye’den kaçırılışı için “Tam anlamıyla bir James Bond filmi gibiydi” diyor. Ama kaçışın ayrıntısına girmiyor. Cem Uzan’ın evinin etrafında bekleyen polisler de şaşırmışlardı. Onun Türkiye içinde tatile çıktığınısanıyorlardı. Uzan’ın bir ifade için savcılığa çağrıldığı günlerde, avukatı “Müvekkilim Cem Uzan, Fransa’da yaşamaktadır” dediğinde Türkiye Cem Uzan’ın yurtdışına kaçtığını öğrenmiş oldu. Peki, 42 yıl hapis cezası bulunan Cem Uzan Türkiye’ye döner mi? “Bir gün mutlaka döneceğim” diyor.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN