Cem Karaca, Mahsuni Şerif ve Neşet Ertaş’ın şarkı sözleri sakıncalı görüldü!

Yayın tarihi: 17 Ocak 2019 Perşembe 5:28 pm - Güncelleme: 17 Ocak 2019 Perşembe 6:05 pm

Türkiye ve dünyanın en büyük protest müzik gruplarından biri olan Grup Yorum, son süreçte yaşananlara dair bir açıklama yayınladı. Geçtiğimiz hafta üyelerinin yargılandıkları duruşmalarda  Bergün Varan ve Eren Erdem tahliye edilmiş; Fırat Kıl ve Dilan Ekin’in tutukluluk hallerinin ise devamına karar verilerek mahkemeleri Mart ayı ertelenmişti.

Grup Yorum, 21-22 Ocak’ta İstanbul Adliyesi (Çağlayan) 35. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 09:30’da Sultan Gökçek, Helin Bölek, Bahar Kurt ve Betül Varan’ın duruşmaları için de sahiplenme ve katılım çağrısı yaptı.

Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi’nin iki kere basıldığı, çok sayıda kişinin gözaltına alındığı ve 5’inin tutuklandığı, kültür merkezinin dış kapısının söküldüğü, tüm kitapların yerlere atılarak çiğnendiği, bağlama ve giysilerin el konulduğunu hatırlatıldı. Metin Akpınar, Müjdat Gezen, Levent Üzümcü gibi çok sayıda sanatçı gözaltına alındığı, oyunları ve konserlerinin yasaklandığı belirtildi.

‘AYDINLARI ASALIM DİYEN MAFYALARA SORUŞTURMA BİLE AÇILMAZKEN BİZ BERAAT EDECEĞİMİZ DOSYALARDAN BİLE CEZA ALIYORUZ’

Açıklamada tuttuku üyelere yönelik hak ihlallerine de yer verildi. Çeşitli bahanelerle üyeler görüş yasakları alırken, mektuplar da ya engelleniyor ya da karalanıyor:

“Boş nota sayfalarına el konuyor, yaptıkları bestelerin yazılı olduğu nota kağıtlarının dışarıya ulaşması engelleniyor. Cem Karaca, Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş gibi ustaların şarkı sözleri sakıncalı olarak görülüp arkadaşlarımıza verilmiyor. Mahkemelerde üyelerimize keyfi cezalar veriliyor. SEGBİS dayatması nedeniyle gidemedikleri, savunma yapamadıkları mahkemelerde bile hakim karşısına çıkarılmadan ceza alıyorlar. Kendileri gibi yalancı, iftiracı gizli veya açık tanıklar buluyorlar ve aynı yalanları papağan gibi tekrarlatıyorlar. Ve bu yalanlar; mahkeme diye çıkardıkları ucubelikte delil olarak kabul ediliyor, üyelerimizin tahliye edilmeme gerekçesi oluyor. ‘Aydınların kanları ile duş yapacağız’ diyen mafyacılar, ‘Gezicileri asalım’ çağrısı yapan gazeteci müsveddeleri hakkında soruşturma bile açılmaz ve yaptıkları ifade özgürlüğü diye sahiplenilirken biz beraat edeceğimiz davalardan bile cezalar alır duruma getiriliyoruz.”

‘YAVUZ BİNGÖL GİBİ OLSAYDIK AKP BİZE SALDIRMAZDI’

Açıklamada ‘Peki bizden ne istiyorlar’ konu başlığı altında iktidarın Yorum’dan isteklerine yer verildi:

“İstedikleri çok basit. Popçu olalım; Yavuz Bingöl gibi değerlerini üç kuruşa satan bir dönek olalım. Bir taraftan, yandaş Sabah gazetesinin Pazar söyleşilerinde kendimize yer açıp kan ve can bedeli, ilmek ilmek yarattığımız değerlerimize küfredelim, ‘AKP’nin şurasını burasını çok beğeniyorum’ diyelim; diğer taraftan da kaçak sarayın etkinliklerine katılıp ejder meyveli kokteyllerimizi yudumlayalım… Evet; böyle ‘sanatçılar’ olursak AKP bize saldırmaz, yani böyle olmak, böyle yaşamak ta mümkün. Peki biz böyle bir sanat anlayışını kabul edebilir miyiz? HAYIR, BİN KERE HAYIR!”

21-22 Ocak tarihlerinde ise Çağlayan’daki 35. ACM’de grubun diğer tutuklu üyeleri Sultan Gökçek, Helin Bölek, Bahar Kurt ve Betül Varan’ın duruşmaları görülecek.