Meral Akşener’den Erdoğan’a yüzük göndermesi

Yayın tarihi: 13 Nisan 2022 Çarşamba 10:37 am - Güncelleme: 13 Nisan 2022 Çarşamba 11:45 am

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, “Seçim artık bir tercih değil mecburiyettir” dedi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenen Akşener “Bu yüzüğün sahibi ne halde duyuyor musunuz? Nasıl yaşıyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi cebinde 10 lirası olmayan gençlere ‘Aromalı kahve için diyor’ duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi kolunda nasıl bir saat taşıyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi yerde fakir fukarıyı tekmeleyen danışmanlarına ne kadar maaş veriyor biliyor musunuz? ” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, haftalık grup toplantısında partililere seslendi. Çiftçilerin sorunlarına değinen Akşener, “Bir çağrı yapmak, daha doğrusu yaptığım bir çağrıyı yinelemek istiyorum. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Sakin sesle söylediğimizde duymuyor olabilirsiniz. Yüksek sesle söyledik. Elektrik zamlarını ivedilikle geri alın.” diyerek iktidar partisine seslendi.

Akşener konuşmasında emekliye verilecek bayram ikramiyesi ile ilgili çalışma yaptıklarını belirterek, ikramiye mikrarı ile ilgili şunları söyledi; “İlk verildiği yılda dolar üzerinden güncellemesi yapıldı. Şimdi 3 bin 700 lira verilmesi gerekiyor bayram ikramiyesinin. Ya da ilk verildiği yılın TÜFE, gıda harcamaları cinsinden güncellemesini yaptık. 2018 Mart’ta 385.4’tü. 2022 yılı aynı ayında 1101 olmuş. TÜFE’ye göre bakarsak 2 bin 860 lira emeklilerimize ikramiye verilmesi gerekiyor.”

Akşener’in açıklamalarının satırbaşları şöyle:

Artık ülkemizde her geçen gün bir öncekini aratır oldu. Bay Kriz en son Şubat ayında ‘Her ayın bir önceki aydan daha iyi olacağını’ söylemişti. Hayır olmadı. Ben bunların sıkıştıkça tarih vermelerine bayılıyorum. Damat bakanda ‘Mart, Şubat’tan hatta Nisan’da Mart’tan daha iyi olacak’ deyip duruyordu. Bir gece ansızın gitti bu defa kayınpederi başladı.

Taa geçen yılın Ağustos ayında enflasyonda en yükseği görecektik, ondan sonra düşmeye başlayacaktı. Olağanüstü öngörü yeteneğiyle verdiği hiçbir tarih tutmadığı gibi bu da tutmadı. Nitekim, enflasyon loto furyasına son dönemde Nebati bakan katıldı. Enflasyon hala yükseliyorken kendisi çıktı yaz aylarından itibaren düşecek’ dedi. Geldiğimiz noktada ise vade kısa olunca yalanında çabuk ortaya çıktığına ayılmış olsalar gerek Bay Kriz ve arkadaşları artık vadeyi uzatmaya başladılar. Bu aydınlanmanın sonucunda da affını isteyeceği gün gittikçe yaklaşan Nebati bakan bu haftanın başında ‘Enflasyon Aralık ayında düşecek’ dedi. Kendisi o zamana kadar paket olacağı için topu yeni gelecek olan bakana atmış oldu.

“ÖĞRENCİYE GELİNCE, “SABIR” DIYENLER, AK PARTİLİ DAYISI OLAN, PUDRA SEVDALISI GENCE GELİNCE, “AL SANA ATM’DEN MAAŞ KARTI”

Hatta, bu ciddiyetsiz tutumu yetmiyormuş gibi, bir de üzerine, tüy dikti. Biliyorsunuz bu arkadaşlar, bu sıralar, vatandaşa tavsiye vermeyi, bir alışkanlık haline getirdiler. Tabi Nebati Bakan da, patronunun gerisinde kalacak değil ya; o da fırsatını yakalamışken, vatandaşa çok önemli bir tavsiyede bulundu. Ne dedi? “Sabredin.” Yanlış duymadınız. “Sabredin.” dedi. Gerçekten ibretlik.

Yani, Nebati Bakan aslında diyor ki; “Derin bir yoksullukla mı mücadele ediyorsun? O zaman sabredeceksin.” “Mübarek ramazan gününde, artan gıda fiyatları karşısında eziliyor musun? O zaman sabredeceksin.” “Aldığın asgari ücret, açlık sınırının altına mı düştü? O zaman sabredeceksin.” “2500 liralık emekli maaşıyla, geçinemiyor musun? O zaman sabredeceksin.” “Elektriği, doğalgazı ödeyemiyor musun? Arabana yakıt koyamıyor musun? O zaman sabredeceksin.” İşte size, Bay Kriz ve arkadaşlarının, milletimizi el birliğiyle, içine soktukları ekonomik krize karşı, geliştirdikleri dahiyane çözüm: “Sabretmek.” Yalnız burada enteresan bir durum var: Sabır taşı artık çatlamış milletimize, “sabretmeyi” tavsiye eden bu üstün zekalılar, Konu, 5’li çete ve saray oligarşisi olunca, nedense bambaşka bir yaklaşım sergiliyor. Mesela; Millete gelince, “sabır” diyenler, yandaşa gelince, “Al sana bir maaş daha.” Diyor. Mesela; Emekliye gelince “sabır” diyenler, müteahhide gelince, “Al sana bir ihale daha.” Diyor. Mesela; öğrenciye gelince, “sabır” diyenler, Ak Partili dayısı olan, pudra sevdalısı gence gelince, “Al sana ATM’den maaş kartı.” diyor. Sabırda seçiciliğe bakar mısınız?

“SEÇİM ARTIK BİR TERCİH DEĞİL MECBURİYETTİR.”

Seçim artık bir tercih değil mecburiyettir. Onlar seçimi 2023’e bırakmak için ellerinden geleni yapacak. Türlü suni gündemlerle bizleri oyalamaya çalışacak, kendilerine göre yasa değiştirip kaçınılmaz olandan kaçmaya çalışacak. Varsın kaçmaya çalışsınlar, az kaldı er ya da geç o sandık milletimizin önüne gelecek. Sandık geldiğinde milletimiz İYİ Parti diyecek. İYİ Parti iktidarında kimse sabretmek zorunda kalmayacak. Biz geleceğiz ve enflasyon canavarını da, faiz belasını da, en geç 12 ay içerisinde çözeceğiz.

Kulisleri hareketlendiren iddia! AKP’den erken seçim hamlesi

“BÜYÜKŞEHİRLERDE KİRALAR UÇTU, GİTTİ”

Bay Kriz ve iktidarının iflasının etkilerini, kiralarda da görüyoruz. Büyükşehirlerde kiralar uçtu, gitti. Orta ve alt gelir seviyelerinde, 2.000 liradan aşağı kira kalmadı. Mahkemeler, kiracı ve mal sahibi davalarından geçilmiyor. Öğrenciler, memurlar, işçiler, barınacak ev bulamıyorlar.

İstanbul’da konut kiralarının ortalaması asgari ücretin üzerinde!

EMEKLİ İKRAMİYELİ HAKKINDA AÇIKLAMA

Bayram geliyor, bayramda emeklilerimize verilen ikramiyelerle ilgili arkadaşlarımız çalıştılar. İlk verildiği yılda dolar üzerinden güncellemesi yapıldı. Şimdi 3 bin 700 lira verilmesi gerekiyor bayram ikramiyesinin. Ya da ilk verildiği yılın TÜFE, gıda harcamaları cinsinden güncellemesini yaptık. 2018 Mart’ta 385.4’tü. 2022 yılı aynı ayında 1101 olmuş. TÜFE’ye göre bakarsak 2 bin 860 lira emeklilerimize ikramiye verilmesi gerekiyor. Beş maaşlı yan gelip yatan danışmanlara verirken, beşli çetenin vergi borçlarını silerken, beşli çeteye ekstra paralar verirken, Telekom’u çok sevdiğiniz aile dostunuz Hariri’nin cebine koyarken düşünmediğiniz emeklimizi bu defa düşünmeniz gerekiyor bunu da bildirmek istiyorum.

VATANDAŞLIK GARANTİLİ KONUT SATIŞLARI

Kiraların artışı, ev sahiplerini, kiracılarını evlerinden çıkartmaya itiyor. İnsanlarımız, panik içinde, barınma sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Şimdi biz böyle söyleyince, “Konut satışları rekor yaptı.” diye zırvalayacak, troller olacak… Evet, konut satışı devam ediyor. Ama nasıl devam ediyor? Vatandaşlık garantili, konut satışlarıyla devam ediyor. Müteahhit zengin etme garantili, projelerle devam ediyor. Sırf birkaç müteahhit kâr etsin diye, bugün ülkemizde, ciddi bir konut problemi yaşanıyor. Milletimiz için, bırakın ev satın almak, artık kiralamak bile, neredeyse imkânsız bir hâle geliyor. Büyük bir mutlulukla, “Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim.” diyen Sayın Erdoğan; Ülkemizin potansiyelini dünyaya açmak, İş birlikleri geliştirmek, Dünya piyasalarına entegre olmak, ve bunu zenginliğe dönüştürmek yerine; Milletimizi yoksullaştırarak, İşçimizi köleleştirerek, Gençlerimizi baskılayarak, Toprağımızı kirleterek, Memleketimizin varlıklarını satarak; âdeta bir sömürge valisi olmayı seçti. Ve sonuç olarak; Bu sömürge sisteminin kazananı, Bay Kriz, yabancı dostları ve lobiler olurken; kaybedeni ise, ne yazık ki milletimiz oldu. Yabancılar, geçen sene, ülkemizden yaklaşık, 59 bin konut satın aldı. Yaşanan talep patlaması, kiraları da astronomik seviyelere çıkarttı. Bay Kriz’in, akıl dolu ekonomi politikalarının sonucunda, bugün, bir yabancı için, ayda birkaç yüz dolar, çok önemli bir para değilken; milletimiz için, maaşının neredeyse tamamına denk geliyor.

Millet İttifakı’nda flaş karar! Tek adayla yola çıkılmayacak

Ve bu ihanetin sonucunda bugün, memleketimizin en güzel semtlerinde, en güzel evlerinde, artık Türk vatandaşları oturamıyor. Bugün Türk vatandaşları, bu ülkenin sahillerine gidip tatil yapamıyor. Bugün gençlerimiz, Bay Kriz’in tavsiye ettiğinin aksine, kendi ülkelerinde gezemiyor. Bütün bunları, sadece yabancı ülke vatandaşları yapıyor.

Bu aziz millet, zengin ülkenin, fakir halkı durumuna düşürülürken; “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” sözü, maalesef bugün gerçek oluyor. Yazıklar olsun!

“TARIMA DÜŞMAN BAKAN GİTTİ”

AK Parti iktidarının berbat tarım politikaları çiftçilerimize çile çektirmeye devam ediyor. Tarıma düşman bakan gitti. Bıraktığı miras, o zulüm hala sürüyor. Bay Kriz ise utanmadan gıda fiyatlarındaki artışa karşı ithalatı çare olarak sunuyor. Defalarca söyledik ‘İthalat ile gıda enflasyonunu düşüremezsiniz, kendi çiftçinizin ezilmesine neden olursunuz, enflasyonu daha da tırmandırırsınız’ dedik. Çiftçilerimizi destekleyerek üretimi arttırmaktır dedik, inatla dinlemediler. Neymiş yaz gelince düşecekmiş. Yahu öyle bir sığ bir bakış açısı olabilir mi?

Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Sakin sesle söylediğimizde duymuyor olabilirsiniz. Yüksek sesle söyledik. Elektrik zamlarını ivedilikle geri alın.

Koca bir kış Türk milletini soğuğa ve karanlığa mahkum eden elektrik zamları, bu seferde sofralarımızın bereketini kaçıracak. Çiçeği burnunda tarım bakanı ‘aç açıkta kimsemiz yok’ dese de hadi oradan be.

Sudan’da tarım yapmak için şirket kuruldu ama ne toprak var ne üretim

‘ASGARİ ÜCRETİ GÜNCELLEYİN’

Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız evine ekmek götüremiyor. Asgari ücretleri gelen zamlara göre yeniden güncelleyin muhteremler. Bu arada 2 bin 500 liraya çıkarttığınız en düşük emekli maaşını asgari ücret kadar çıkarın. Kimse ayın sonunu getiremiyor. Vatandaşlarımız bu ağır koşulların altında ezilirken onları korumakla yükümlü olan devletimiz ise, devlet eşittir iktidar olduğu için bay kriz ve arkadaşlarının elinde aciz bırakılmış durumunda.

‘TEMEL AMACI KAR ETMEK OLAN ŞİRKETLERLE SİZLERİ MUHATAP ETMEYECEĞİZ’

İktidarın liyakat yoksun sığ politikaları nedeniyle devlet ve vatandaş arasındaki güven ve şefkat bağı zedelendi. Bu iktidar yüzünden bugün kamu hizmetlerinin eşit koşullarda giderilmediği, her türlü faturanın milletimize edildiği, hak etmediğimiz bir fakirliğin bizlere zorla dayatıldığı bir sistemle yönetiliyoruz. Biz İYİ Parti iktidarından kamu hizmetinin sunulmasında temel amacı kar etmek olan şirketlerle sizleri muhatap etmeyeceğiz. Yolunacak kaz muamelesi görmenize izin vermeyeceğiz. Devlet ile vatandaş arasına modern multezimleri sokmayacağız. Elektrik Dağıtım Hizmeti özelleştirilirken milletimizin alın terinden sağlanan karlar karşılığında alt yapı yatırımı yapılacağı sözü verilmişti. İYİ Parti iktidarında, sözleşmelerdeki yaptırımlar yapıldı mı yapılmadı bakacağız. Sayıştay’ın konu ile raporlarını dikkate alacağız.

İYİ Parti olarak milletimize reva görülen bu ucube sistemi değiştirmeye geliyoruz. Devletimizin yıpratılan onurunu onarmaya geliyoruz. Haksızlık karşısında adaletin olduğunu göstermeye geliyoruz. Milletimiz ile beraber, milletimiz ile geliştirdiğimiz çözümlerle geliyoruz.

Çiftçimizin tek sorunu elektrik değil, bini aşmış. Birçok yerdeki tarlalarda ayrı bir hüzün var. İklim krizi hepimizin malumu. Tam da bahar geldi derken yaşanan don ekinlerde büyük hasara yol açtı. Görünen o ki bazı yerlerde maalesef yılların emeği ağaçlar sökülecek. Ağaç zararı TARSİM kapsamına girmiyor. O yüzden çiftçimiz hava şartlarından dolayı ayrıca risk altında. Mesela zarar gören ürünler için kullanılan krediler ertelensin. Yeni bahçe kurmak durumunda kalan çiftçilerimize finansman desteği sağlansın.

“EVİMDE BAYAT EKMEK BİLE YOK”

Artık memleketimizin her yerine yayılan ve gün geçtikçe daha da derinleşen yoksulluk maalesef hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz hafta İzmir’deydik. ‘Evimde bayat ekmeğim bile yok’ dedi ağlayarak oruçlu bir kadın. İnsanlarımıza reva görülen şu tabloya bakar mısınız? Gördüklerimi, duyduklarımı, şahit olduklarımı artık benim yüreğim kaldırmıyor.

“İŞE BU YÜZÜKLE BAŞLAYANLAR”

İktidardakiler nasıl huzurla kafalarını yastığa koyuyor inanın benim aklım almıyor. İşe şu yüzükle başlayanlar… Kocasının kendisine taktığı bileziği dava adı altında buraya verenler, maaşından para ayıranlar, çocuğunun rızkından keserek din, islam adına buralara olmayan varından yardım edenler. Bu yüzüğün sahibi ne halde duyuyor musunuz? Nasıl yaşıyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi cebinde 10 lirası olmayan gençlere ‘Aromalı kahve için diyor’ duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi kolunda nasıl bir saat taşıyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi yerde fakir fukarıyı tekmeleyen danışmanlarına ne kadar maaş veriyor biliyor musunuz?

Bu harami düzen sürdürülemez. Senin çocuğun gündüz uyuyup senden para istemesin diye utandığında, üniversite mezunu çocuğun iş bulamadığı için 92 puanla mülakatta elenmiş kızın oğlun, defalarca KPSS’ye çalışmış oğlun kızın, ayısı olan dayısı olan bu yüzüğün sahibinin yandaşı olanın çocuğu 58 puanla atanmışsa bu haram düzen, bu kul hakkının dibine varılmış düzen sürdürülemez.

Allah’ın izniyle, milletin teveccühüyle bu harami düzeni helal oylarımızla sandıkta, demokrasi ile değiştirmek bunları da emekliye sevk etmek İYİ Parti’nin görevi olacak inşallah.