Akşener’den AKP iktidarına ‘Katar’ tepkisi: Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz

Yayın tarihi: 1 Aralık 2020 Salı 9:49 am - Güncelleme: 1 Aralık 2020 Salı 3:22 pm

Partisinin grup toplantısında konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun Katar’a devriyle ilgili yapılan anlaşmaları ‘alışveriş çılgınlığı’ olarak nitelendirdi, “Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz” dedi. Akşener, koronavirüs salgını üzerinden AKP’ye yüklenirken, 14 günlük sokağa çıkma çağrısını yineledi. Akşener, AKP’ye, “Brüt asgari ücreti 3000 liraya çıkarıp, tamamını çalışana ödeyelim” önerisinde bulundu.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Akşener’in gündeminde, koronavirüsle mücadele, Katar ile yapılan anlaşmalar (Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payının devredilmesi), asgari ücret ve ekonomik veriler vardı.

Akşener, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesinin Katar’a devriyle ilgili yapılan anlaşmaları ‘alışveriş çılgınlığı’ olarak nitelendirdi, “Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz” diye konuştu.

Akşener, koronavirüs salgını üzerinden AKP’ye yüklenirken, 14 günlük sokağa çıkma çağrısını yineledi. Akşener, hükûmete asgari ücret konusunda bulundu, “Brüt asgari ücreti 3000 liraya çıkarıp, tamamını çalışana ödeyelim” ifadelerini kullandı.

‘KORONAVİRÜS’ TEPKİSİ: SADECE KENDİLERİNİ KANDIRDILAR!

Akşener’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Pandemiyle ilgili iktidarı uyarıyoruz. Bazı ülkelerin ha,talarından ders çıkarırlar diye umduk olmadı, vatandaşımızın sağlığı için yaptığımız önerilere kulak asar diye bekledik olmadı. Pandeminin başından bu yana gayretli gördüğümüz Sağlık Bakanı’nı da alınan her karara tebelleş olan Erdoğan’ı da uyardım. Milletimizi bu belaya karşı savunmasız bırakıyorsunuz dedim. Ama sayın Erdoğan her konuyu en iyi bilen olduğu için önerilerimizi dinlemedi. Aylarca vaka sayılarını sağlayıp herkesi kandırabileceklerini sandılar. Sadece kendilerini kandırdılar.

Dünyada durumu kötü olan ülkeler var ama ikinci dalgaya karşı kendini koruyabilen ülkeler de var. İlk seçimde milletimizin karşısına bu lekeyle çıkmak zorundasınız. Sorumluluğu önerilerine kulak asmadıkları Bilim Kurulu’na yüklediler ardından da vatandaşımızı suçladılar. Madem tek adam düzenini kurdun sorunun tek sorumlusu da sensin. Pandeminin ikinci dalgası Türkiye’ye pahalıya mal oldu.”

“SAYIN ERDOĞAN, MADEM TEK ADAM DÜZENİNİ KURDUN…”

“Propagandayla sorumluluktan kaçabileceğinizi sandınız. Yalanların yatsıya kadar süreceğini görmediniz. Artık yüzlerinizde millete yalan söylemiş iktidarın kapkara lekesi var. İlk seçimde milletimizin karşısına bu lekeyle çıkmak zorunda kalacaksınız. Sorumluluğu önerilerine kulak asmadıkları bilim kurulunun üstüne yıktılar, ardından da vatandaşları suçladılar. Sen mitingler yap, çay at elbette bir şey olmadığını düşünen vatandaşlarımız olur. Yine ellerini yıkamışlar yine hiçbir suçları yok. Yok öyle Sayın Erdoğan. Madem tek adam düzenini kurdun, o zaman tek sorumlu var o da sensin. Başarısızlıkları da bir zahmet üstleneceksin.”

“DERHAL 14 GÜNLÜK SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULAYIN!”

“Bu iktidarın millete verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Bu iktidar ömrünü tamamlamıştır. Bu iktidar memleketimiz için pandemi kadar tehlikeli bir hale gelmiştir. Derhal 14 günlük sokağa çıkma yasağını uygulayın bunu yaparken de vatandaşımızın mağduriyetini önleyecek önlemleri eksiksiz alın. Zaman vatandaşımızın canını kurtarma zamanı siyasi rant zamanı değil.”

KATAR TEPKİSİ: MEŞHUR KARA CUMA…

“Meşhur kara Cuma… Türkiye’de bir başka alışveriş çılgınlığı daha oldu. Sadece AVM’lerde değil. Türkiye ile Katar arasında. Bu anlaşmaların konuları arasında limanlar, Haliç, su kaynaklarımız hatta aile ve kadınla ilgili birçok mutabakat var. Biz yabancı sermaye ya da yatırımlara karşı değiliz. Ancak gelişmiş ülkelerde bu tür satışlar ya da yatırımlarla ilgili kamuoyuna bilgi veriliyor. Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz. O yüzden gizli saklı yapılan bu anlaşmaların akıbetini dikkatle takip edeceğiz.”

ASGARÎ ÜCRET ÖNERİSİNİ AÇIKLADI

“Acilen istihdam yaratan bir büyüme modeline geçmemiz gerekiyor. Vatandaşlarımızı borçlandırmadan,ihtiyaçlarını karşılayacak bir ekonomik modeli uygulamamız gerekiyor. Herkesi memnun edecek bir asgari ücret düzenlemesini uygulamaya koymamız şart. Rantla değil, üretimle kalkınsın diyoruz. İş verenlerimizin üzerindeki yükü hafifletip, onların yeniden istihdam yaratmalarını sağlarken, dar gelirli vatandaşımızı da borç sarmalına sürüklemeyecek, kayıt dışı istihdamı kayıt altına alacak, hakkaniyetli bir asgari ücret modeli üzerinde çalıştık.

“DEVLETİMİZ ÇALIŞANIMIZIN GELİR VERGİSİNİ VE SGK PRİMİNİ ÜSTLENSİN”

“Mevcut durumda brüt asgari ücret 2 bin 943 lira. Bizim önerimiz asgari ücreti 3 bin TL’ye çıkarıp, asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim. Bizim önerimiz asgari ücreti 3 bin TL’ye çıkarıp, asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim. İş verenimiz çalıştırdığı asgari ücretli vatandaşımızın gelir vergisini ve SGK primini devlete değil, çalışanına versin. Devletimiz de çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline net 3 bin TL geçerken, iş verene olan maliyeti ise 3 bin 458 lira olmaya devam etsin. Çalışanımızın eline geçen asgari ücreti 2 bin 325 liradan 3 bin TL’ye çıkaralım ama iş verene olan maliyetini de arttırmayalım.”

“DEVLET BÜTÜN ÇALIŞANLARIN CEBİNE 675 LİRA KOYSUN”

“Ayrıca, bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da, asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. Bir başka deyişle, devletimiz bütün çalışanlarının cebine, aylık 675 lira koysun, ama bu parayı işverenden almasın. Bizim önerimiz budur.

Bu düzenleme ülkemize çok şey kazandıracak. Ekonomimizin sert bir şekilde daraldığı bu dönemde, başta dar gelirli vatandaşlarımız için olmak üzere, harcanabilir gelirimiz artacak. Milletimizin kazancı arttığı için, tüketimimiz de 112 milyar lira artacak, bu artışın milli gelirimize etkisi yaklaşık 450 milyar lira olacak. Yani, vatandaşlarımızı ve şirketlerimizi borçlandırmadan, tüketim ve milli gelir artışı sağlayacağız. Bunun istihdama katkısı ise, 1 milyon 550 bin yeni çalışan olacak. Üstelik, bu 1 milyon 550 bin yeni istihdamın, 1 milyon 164 bini, kayıt dışından, kayıt altına geçen vatandaşlarımız olacak. Yani bu model, güvencesiz çalışan 1 milyondan fazla vatandaşımıza, sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlayacak.

Yani bu model özellikle, maliyetler yüksek olduğu için, aile bireylerini kayıtlı çalıştıramayan, aile işletmelerimize büyük destek olacak. Sonuç olarak önerdiğimiz asgari ücret düzenlememiz, özel sektörün, yüksek işgücü maliyetleriyle karşılaşmadan, yeniden istihdam yaratacağı bir büyüme modelinin, başlangıcı niteliğinde olacak. Çalışanlarımız da, ihtiyaçlarının en azından bir kısmını borçlanmadan karşılayacak.

Başta gençlerimiz olmak üzere, güvencesiz çalışan vatandaşlarımızın en azından bir kısmı, her türlü sosyal güvenlik, ve emeklilik haklarından yararlanmaya başlayacak.”