Akşener’den Erdoğan’a ‘helallik’ tepkisi: Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık…

Yayın tarihi: 18 Mayıs 2021 Salı 9:50 am - Güncelleme: 18 Mayıs 2021 Salı 12:43 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esnaf ve çalışanlardan ‘helallik’ istemesine tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık olmaz. Sen haram içinde sefa sürerken, darda bıraktığın milletten helallik alamazsın” dedi. Akşener, Erdoğan’ın Filistin konusundaki tavrını da eleştirerek, “Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı artık kimse yemiyor. Liderlik hamasetle değil icraatla olur. Boş konuşmayı bırakıp, gerekeni yapacaksınız” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

“Her biri gider ayak bir kriz üretmekten kendini alamıyor. Nitekim bunun son örneğini Filistin’de yaşıyoruz. Siviller, kadınlar ve çocuklar insafsızca katlediliyor. Bildiğiniz gibi Mart ayında İsrail’de seçim yapıldı. Oluşan tablo Netanyahu’nun hükümeti kurmasına imkan vermedi. İsrail Cumhurbaşkanı da hükümeti kurma görevini başka partiye verdi. Birden bire İsrailli Arap partileri kritik bir öneme sahip oldular. Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Netanyahu siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu korumak için gözlerini kırpmadan saldırmaya başladı. İsrailli Arap partileri de yaşananlara tepki olarak koalisyon görüşmelerinden çekildi. Savaş tüccarları, koltuk meraklıları kazandı. Kim kaybetti? İsrail’de yaşayan Araplar, Gazze’deki kadınlar ve çocuklar, İsrail demokrasisi kaybetti.

“BOŞ KONUŞMAYI BIRAKIP GEREKENİ YAPACAKSINIZ”

Ülkemizi yönetenlerden bir somut adım görmedik. Mesela İsrail ile aramızda 6 milyar doları aşan ticari ilişkiler var. Bunlar askıya alınmadı. Mesela Kürecik Radar Üssü var. Bu üs kapatılmadı? Ne var peki? Bol miktarda hasamet var. A Haber’de, Yeni Şafak’ta ateşli haberler var. Doğu Türkistan için bu kadarını bile yapamadılar. Sayın Erdoğan, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için ağzını bile açamamıştı. Milletimiz televizyonda estirilen hasamet rüzgarlarına artık inanmıyor. Kürsüden sallamayı liderlik sananların devri artık bitiyor. Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı artık kimse yemiyor. Liderlik hamasetle değil samimiyetle olur. Liderlik hamasetle değil icraatla olur. Boş konuşmayı bırakıp, gerekeni yapacaksınız.

“BECERİKSİZLİĞE BAKAR MISINIZ”

AK Parti’nin milletinden kopuk ben yaptım zihniyeti yüzünden milletimiz zor günler geçiriyor. Pandeminin başından bu yana bilim insaları uyardı 3 haftalık tam kapanmanın zorunlu olduğunu kabullenemediler. Nihayet ramazan ayında adını tam kapanma koydukları tuhaf bir kapanma. 5 binin altına inecek denen vaka sayısı 10 binin üstünde. Bu zor günlerde millet olarak yapayalınız. Devleti yönetenlerin güven vermediği bir boşlukta yine tek başımıza kaldık.

Sözde tam kapanma sürecinde bir kez daha gördük bu zor günlerde millet olarak yapayalnızız. Neticede yarı sürü bağışıklığı, yarı kapanma, yarı açıklık, yarı toklukla yalan yanlış bir süreci daha yaşadık. 14 aylık süreçte gelişmiş ülkelerde işler yoluna girmeye başladı.

Biz ise iktidarın türlü yalanlarıyla oyalanıp hastalanmayıp, ölmemek için türlü çaba harcıyoruz. Ekonomik ve sosyal destek paketleri olmadan, aşı kampanyası olmadan uygulanan politikalar büyük bir belaya dönüştü.

16 Mayıs itibariyle yaklaşık 26 milyon doz aşılama yapılabilmiş. Yani partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile zincirlerini kırmış sayın Erdoğan ve arkadaşlarının olağanüstü hızlı yönetim anlayışıyla gidersek 13 ay daha lazım. Beceriksizliğe bakar mısınız?

“HELALLİK İSTEYECEK KADAR YÜZSSÜZ”

Bunca haramın arasında bir de utanmadan milletinden helallik isteyecek kadar yüzsüz. Sayın Erdoğan, yeter artık milletimizin yakasından bir düşün. Çileyi ,yoksulluğu reva gördüğün bu milletten hangi yüzle helallik istiyorsun. Mesela git arpalığa çevirdiğin yönetim kurullarına atadığın gelin, damat ve kayınçolardan helallik iste. Saray’da beslediğin yandaşlardan helallik iste. Daha dün iş yerleri kapanıyor diyenler abartıyor diyordun. Bugün utanmadan helallik istiyorsun. Ekmeği haram ettiğin işçiden helallik alamazsın. Hayalleri haram ettiğin gençten helallik alamazsın. Siftahı haram ettiğin esnaftan helallik alamazsın. Siftahı haram ettiğin esnaftan helallik alamazsın. Huzuru haram ettiğin kadınlardan, günahına girdiğin nice masumdan helallik alamazsın. Kaz dağlarında, İkizdere’den Harran’dan, Soma’da helallik alamazsın. Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık olmaz. Sen haram içinde sefa sürerken, darda bıraktığın milletten helallik alamazsın.

“SANDIĞI GETİRİN, HODRİ MEYDAN”

Siyasetçi milleti ile kürsüden attığı nutukla helalleşmez. Siyasetçi milleti ile sandıkta helalleşir. Önce milletimizin önüne sandığı getireceksin, helalliği öyle göstereceksin. Öyle kürsülerden üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, getirin sandığı. Hodri meydan.

Akşener, grup toplantısındaki konuşmasının bir bölümünde kürsüyü Ankara’da kahvehane işleten esnaf Hasan Çiftçi’ye bıraktı. Kürsüye çıkan esnaf Hasan Çiftçi, Akşener’e teşekkür ederek, “Demek ki kahveci esnafının da bir anası var. Bir bacısı var. Bir sahibi var” dedi.

“BEN SANA NE HELALLİĞİ VERECEĞİM”

Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 20 yıl kahvecilik yaptığını ve dükkanının pandemi nedeniyle 8 aydır kapalı olduğunu söyleyen Çiftçi, kahveci esnafının mağduriyetini, şöyle anlattı:

“Bugün açacağız, yarın açacağız. Şöyle olacak böyle olacak. Bilim Kurulu toplanıyor. Şu toplanıyor. Bu toplanıyor derken 8 ay geçti. 8 ay zarfında; cadde üzerinde kahvem kiralık artık kira ödeyecek gücümüz kalmadı. Borçlandık. Sayın Cumhurbaşkanı şimdi kahveci esnafından helallik istiyor. Ben 33 sene devlete çalıştım. Devlet memurluğu yaptım. 20 sene kahvecilik yaptım. Eder 53 yıl. 53 yılda birikimimi bu pandemi aldı götürdü. Ben sana ne helalliği vereceğim. Kahvecilerin durumu çok zor. Çok perişan. Ben kapattım, kahvem yok şu anda. Diğer arkadaşlarımız hepsi çok perişan durumda. Artık söylenecek çok şey var çekiniyoruz, konuşamıyoruz. Daha neler var konuşamıyoruz. İçimden düşünüyorum ne yapacaklar şimdi. İki tane oğlum var devlet memuru. Acaba? Ne yaparlarsa yapsınlar…”

“HANİ BU ABİLER 3Y İLE MÜCADELE İÇİN YOLA ÇIKMIŞLARDI?”

Esnaf Hasan Çiftçi’nin “Çekiniyoruz, konuşamıyoruz” sözlerinden sonra kürsüye çıkan Akşener, “Vay be, hani bu abiler, hani ‘3Y’ ile mücadele etmek için yola çıkmışlardı. Yasaklar da bunlardan biri. İşte örneği. Derdini anlatmakla ilgili çekinen bir insan. Ne acı değil mi?” dedi.

“2023 VİZYONUNDA NE YAZIYORSA TERSİNİ YAPMIŞLAR”

Yolsuzluk da Türkiye’yi bir dünya markası haline getirdiler. Rüşvetle, yolsuzlukla anılan Afrika ülkelerinden biri haline getirdiler. Yolsuzlukla mücadele edeceğiz dediler, denetleyen kurumların içini boşalttılar. Araştıran, sorgulayan gazetecileri hapse attılar.

Yasakların doyasıya yaşandığı bir Türkiye! Bunların işleri güçleri hamaset. Bakın 2023 vizyonu AK Parti’nin internet sitesinde duruyor. 2023 vizyonunda ne yazıyorsa tersini yapmışlar. Kişi başı milli gelir 25 bin dolar diyor o belge. 10 bin doları bulsak dua edecek hale geldik. İl10 ekonomi arasına gireceğiz diyor, ilk 20 ekonominin dışına gittik. Esnafın üzerindeki vergi yükünü azaltacağız diyorlar, resim olarak da bir esnaf lokantasının resmini kullanmışlar ha. Çok ilginçtir o resmini kullandıkları lokanta bile can çekişiyor. 2023 vizyonunda ne dedilerse tersi oluyor. Sayın Erdoğan siyasetçinin sözü namusudur. Bir siyasetçi için en kötüsü sözünün kıymeti harbiyesi kalmamıştır. Geldiğimiz noktada senin de sözünün bir kıymeti kalmadı. Bütün yanlışlarına ve eksiklerine rağmen istifini bozmayandan siyasetçi olmaz, devlet insanı hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez.

“KOLTUĞU KAPTIRMAK, DÜNYANIN SONU DEĞİL. YAPAMAYINCA ÇEKİLMEYİ DE BİLECEKSİN”

Sayın Erdoğan; Bu millet sana güvendi, yetkiyi verdi. Ama sen milletinden koptun. Kibrine ve hırslarına yenildin. Haktan, hakikatten uzaklaştın. Ve sonuçta başarısız oldun. Artık milletimize verecek bir şeyin kalmadı. Bu gerçeği kabullen artık. Başarısızlığı kabullenmek de bir erdemdir. Koltuğu kaptırmak, dünyanın sonu değil. Yapamayınca çekilmeyi de bileceksin. Yönetemeyince kenara çekilip, yönetebilenleri izleyeceksin. Bu kadar basit.

“SİZ TIPIŞ TIPIŞ GİDİYORSUNUZ, BİZ KOŞARAK GELİYORUZ”

Korkma Sayın Erdoğan. Biz kimseyle düşman değiliz. Bizim derdimiz belli. Çocuklarımız için, torunlarımız için, güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye’yi, bir an önce tesis etmekten başka bir hedefimiz yok. Çünkü biz, sizin gibi sefa sürmeye değil, milletimize hizmet etmeye geliyoruz. Milletimizin dertlerini çözmeye geliyoruz. Siz tıpış tıpış gidiyorsunuz, biz koşarak geliyoruz. Emin adımlarla, her gün büyüyerek geliyoruz. Milletimizle, yan yana, omuz omuza geliyoruz. O nedenle, ilk seçimden sonraki muhalefet kariyerinizde, sana ve arkadaşlarına şimdiden başarılar diliyoruz.”