İstanbul Ümraniye’de bir motosiklet hırsızlığına müdahale eden Şeyda Yılmaz isimli polis, hırsızın bir başka polisten çaldığı tabancayla vurularak şehit edildi.

Katil 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti…

26 suç kaydı var.

Bu suçların 1’i taciz 1’i uyuşturucu ticareti, 8’i uyuşturucu madde kullanmak, 2’si kasten yaralama, 1’i gasp, 2’si çocuğa cinsel istismar, 1’i Motosiklet hırsızlığı, 1’i ruhsatsız silah bulundurma, 2’si mala zarar verme…

Bu suç makinesi tam 26 kez emniyete alınıp sokaklara geri salınmış.
Katilin annesi bile olay sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada yaşananlara isyan etti. Ne demişti anne hatırlayalım…

“26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı? Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. O kadar her şeyi söyledim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim ben. Bunları hepsini söyledim ben. Yine ben çocuğumun yerini söyledim. Yine çocuğumun ben yerini söyledim, buldurdum.”

Geçti’nin ifadesi şöyle:

“Karakola gittik. Hırsızlık konusu ile ilgili bize teşhis yaptırdılar. İfadelerimizi aldılar. Sonra polisler bana bekleyeceksin dediler. Annem, babam, dedem ve anneannem geldi. Ben sonra annemin çığlık sesini duydum. Karakolun duvarından atladım. Atlayınca babamı gördüm. Babam beni görünce kaçtı.

Ben oradan anneme yardım etmek için çıktım. İfademiz alındığı için ben kaçtım zannetmedim. Eve doğru normal minibüs ile gittim. Eski vergi dairesi üzerinde hasımlarıma denk geldim. Bana saldırdılar. Enes Polat, Eray Polat. Ahmet Polat. Azat Polat’dı. Bana saldırıp cebimden telefon ve paramı aldılar.
Beni gasp ettiler. Elanur isimli kızla çıkıyorum. Bu şahısların kız kardeşidir. O esnada oraya sivil araba gelmiş. Ben bu şahıslardan dayak yerken yerde silah gördüm. Sol kolumdan mermi yedim. Annemin vuruldum diye çığlığını duydum. Orada bir Varil vardı oradan silahın ucunu gördüm.

Onların polis olduğunu görmedim. Sivil araçla gelmişlerdi. Üzerinde üniforma olduğunu sonra kameralardan izleyince fark ettim. O varile doğru 2 el ateş ettim. Silahı orada bıraktım evime doğru yürüdüm. Sonra beni bekçiler gördü. Onlara teslim oldum.

Ben karşımda kadın olduğunun da farkına varmadım. Diğer yaralıları da ben yaralamadım. Ben kimseden silah almadım. Yerde gördüm. Suçlamayı kabul etmiyorum. Kasten suç işlemedim. Tutuksuz yargılanmama karar verilsin”

Yaptıkları hafif bir şeymiş gibi bir şeylere güvenerek ‘tutuksuz yargılama’ talebinde bulunuyor. Bizlerin aklı almıyor. Ama bir yerlerde birilerinin aklı ‘suç’ denince farklı çalışıyor.

Dizilerle, filmlerle ya da daha önceden yaşanmış cezasızlıklarla yaratılan bir sürecin en somut ürünü.

Bu yaşananlar bu ülkede ilk örnek değil.

ATA EMRE AKMAN

11 Mayıs’ta harçlığını kazanmak için motokuryelik yapan üniversite öğrencisi Ata Emre Akman hiç tanımadığı daha önce bırak tartışmayı selamlaşmadığı 17 yaşındaki bir suça susamış vahşi tarafından katledildi.

Ata’yı öldürenin de kasten yaralama ve tehdit suçundan 6 ayrı dosyası var.

ŞEBNEM ŞİRİN

27 Ekim 2021’de Denizli’de öldürülen Şebnem Şirin’in katilinin de cinsel istismar, gasp gibi suçlardan 6 ayrı suç dosyası olduğu ortaya çıktı.

Şirin’in katiline müebbet hapis cezası verildi. ‘Kasten öldürmek suçundan’

OĞUZ ERGE

2 Şubat 2024’te İzmir’de taksici Oğuz Erge’yi öldüren Delil Aysal’ın ise 10 suç kaydı vardı.

Aysal, “Araçtayken bir anda gasp fikrinin aklıma geldi ve eylemi gerçekleştirdim” demişti ifadesinde. Yani suç işlemek onun için bir anda aklına gelen bir olay. Aysal, Erge’yi katlettikten sonra, bir de kızını arayıp, “Senin baban kan kaybından ölecek. Ambulansı ara” böyle de bir vahşi. Bu da aramızdaydı.

SAMET ÖZGÜL

Üniversite öğrencisi Samet Özgül motokuryelik yapıyordu. Kırmızı ışıkta geçenleri uyardığı için öldürüldü. Yerel mahkeme sanıklara Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz’e 12 yıl Halil İbrahim Demirci’ye ise müebbet hapis cezası vermişti. İstinaf bu kararları bozdu. Halil İbrahim Demirci’nin müebbet hapsi iyi hal indirimiyle 25 yıla düştü. Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz ise beraat ettirildi. Beraat eden Açıkgöz ve Demirci’nin 20 ayrı suçtan suç kaydı olduğu ortaya çıktı.

Suçlular sokaklarda geziyor. Her gün birimizle temas ediyorlar. Otobüste, parkta, trende, metroda yanımızda oturuyor. Biz fark etmiyoruz. Ama dışardalar, aramızdalar.