Futbol sezonunun bitimine az bir zaman kala eski duayen hakemlerden Bünyamin Gezer ile futbolun adalet terazisinde geçen yılı ve bu sezonu konuştuk. Neden geçmişin tutsaklığından kurtaramıyoruz futbolumuzu diyerek sohbetimize başladık.

Bariz hakem hataları ve VAR sistemi futbolun ruhunu öldürdü mü, sizce?

Evet, futbolun ruhunu öldürdü. Geçtiğimiz yılda aynı hatalar oldu, bu yılda devam ediyor. Bir futbol takımı gol atıyor, oyuncu seviniyor, seyirci coşuyor. hakem golü veriyor, daha sonra santimlerle verilen ofsayt kararı bir bakıyorsunuz, karardan vazgeçiliyor. Gol atan oyuncu ve takımı demoralize oluyor ve soğuk duş yaşıyor. Bu konu dünyada da tartışılıyor, Ben bu konuyu çok iyi analiz ettim. VAR sisteminin futbolu soğuttuğunu düşünüyorum. VAR sistemi adalet gelsin diye geldi ama ne yazık ki ve görünen o ki; adalet gelmedi.

Bu yıl da yapılan haksızlıklar karşısında şampiyonu hakemler mi belirleyecek?

Ben iyi kadroların her zaman şampiyon olacağına inanıyorum. Hakemlerin belirleyeceğini sanmıyorum. Geçen sene Galatasaray ve Başakşehir ‘ın kadroları iyiydi. Geçen sene ciddi hatalar oldu mu, tabi ki oldu. Bu senede gerçek anlamda çok ciddi hatalar yine oldu. Bu hatalar maç sonuçlarına tesir etti, bu yıl da devam ediyor tabi ki.

Göz göre göre yanlış kararlar veren, sizin tabirinizle ” Hak” yiyen hakemlerin FİFA kokartları alınmalı, klasmanları düşürülmeli mi?

Geçen yıl MHK’nin bu konuya el atması lazım demiştim ancak yanlışlar düzeltilmemişti. 2019-2020 Sezon başı MHK dedi ki; biz haftada bir kere VAR hakemliği vereceksek hakemlik vermeyeceğiz demişti. Geçmiş dönemlerde bir hakeme 3-4 tane maç veriyorlardı, bu durum da hakemlerin yorgunluğuna sebep oluyordu. Zekeriya Alp’in başında olduğu MHK dedi ki; “O hafta hakemlik yapan, VAR hakemliği yapmayacak, VAR’da da bir kez hakemlik yapan, ikinci kez kullanılmayacak” bunları söylemişti. Doğrusu da buydu, ama bu olmadı. VAR hakemliğinde üst üste hata yapan hakemler, ertesi hafta maça veriliyorsa, siz düzeni kaçırmışsınız demektir. O zaman doğru gitmeyen bir şeyleri değiştirmek zorundasınız. Peki çözüm nedir? Çözüm: eğer işini iyi yapan VAR hakemi varsa, bu hakemlere Cuma- Cumartesi- Pazar günü de maç verebilirsiniz.. Yani sonuç olarak; işini iyi yapanlar hakemliğini yapacak, yapmayanlar bekleyecek demiştim. Hatta zaman zaman TV programımda ağır da konuşmuştum. “Aldığınız para haramdır”, demiştim ama bunu niçin söyledim göz göre göre hakemlerin yanlış kararlar verdiği için söyledim. Herkesin gördüğünü VAR odasından 18 kameradan bakıp da göremeyen süzemeyen ve maçın sonucuna tesir eden hakemler için söyledim. Sözümün de her zaman arkasındayım. Hakemler aldığı parayı hak edecek. Ama ne yazık ki; ülkemizde son dönemlerde iyi hakem yetişmiyor. Hakem kadroları dar. Yıpranmış hakem kadrosuyla devam etmek isteniyor, bu çok yanlış. Önemli olan iyi hakem yetiştirebilmek! ama yetişmiyor. Sonuç olarak; yanlışlar bu yılda devam ediyor.

Hakemler maçları neden sağlıklı yönetemiyor, sizce arıza neden kaynaklanıyor?

Hakemler iyi eğitim almıyor, bu bir kere net. Bariz hatalara “Var” sistemi devreye girmez diye bir şey yok! Yani kafa karışıklığı çok! Yok Avrupa eğitimi, yok UEFA eğitimi ,ben bunlara katılmıyorum. Ayrıca atamalarda ciddi hatalar var.
VAR sistemi doğru kullanılmıyor. Yeşil zemine ayak basmamış arkadaşlardan VAR hakemi yapmaya çalışılıyor, doğru değil bunlar.

Peki hocam sizce MHK ve TFF yetersiz mi?

Evet, ciddi sıkıntılar var. TFF iyi yönetilmeli, şu masanın 4 bacağı sağlamsa bu masaya bir şey olmaz, yıkılmaz. PFDK, Tahkim Kurulu ve Milli Takım ve MHK bu kurumlar iyi giderse, TFF de iyi gidiyor demektir. TFF’nin, Tahkim ve Disiplin Kurulu’na güvensizliği olmamalı.! Verilen – verilmeyen cezalarla ilgili bakıyorsunuz ki; bir oyuncuya 3 maç ceza veya indirim yapılıyorken, başka oyuncuya hiçbir ceza verilmiyor. Bu da haksızlık oluyor. Hakemlere baktığımızda da; VAR sisteminin olduğu yerde eğitimin yetersiz oluşundan çok ciddi hatalar yapıyorlar, Bu da güvensizlliğe sebep oluyor. bütün takımlarda şikayetlerinde haklı, bu kadar şikayetler karşısında da TFF ve MHK’nin iyi yönetildiğinden bahsedemeyiz, herhalde. Bunu da net bir şekilde görmek lazım.

Hakem ve gözlemcilerin yakın ilişkiler içerisinde olmaları, haksız kararların sebebi olabilir mi?

Olmaz. Lakin, yakın ilişkide olmaları gözlemcilerin verdikleri notlara yansıyor. Cezaya girecek hakem cezaya girmiyor. Kimine “gözlemci raporun düşük cezalısın” diyor. Kimine de “elimde hakem yok” deyip, ayrıcalık yaparak “mecburen maç veriyorum”, diyorlar. Aslında hakemler tertemiz çocuklardan oluşuyor. Ancak bu hakem arkadaşları iyi idare etmek gerekiyor, Hakemin gıdası maçtır. Hakem iyi maç yönettiği zaman maç almak ister kötü maç yönetirse de, bekler.

Geçtiğimiz hafta Alanyaspor Fenerbahçe maçında VAR kararı kafaları karıştırdı. VAR hakemi Halil Umut Meler’in uyarısıyla ofsayt gerekçesi ile penaltı kararı iptal edildi. Eski hakemlerden Deniz Çoban yayıncı kuruluşun canlı yayınında açıkladı. ” Mesut’un Valencia’ya pasında ofsayt olmasa kart gerekir mi? Gerekir. Ya bariz gol şansından kırmızı ya da umut vadeden ataktan sarı kart olması gerekirdi. Ama hakem hiç kart göstermedi. Topa vurulduğu anda bir oyuncu şeklen ofsayt pozisyonundaysa ofsayt kabul edilmez. Oyuna müdahale etmesi gerekir. Topa dokunması gerekir” dedi. IFAB’da, “Bir futbolcu ofsaytta olmasına rağmen topa değmeden önce veya rakibiyle ikili mücadele halindeyken ceza sahası içinde faule maruz kalırsa penaltı verilir mi?” sorusuna, “Faul varsa penaltı verilir” denilirken “Ofsayt” başlıklı 11. kural ile Valencia’nın pozisyonu ile büyük ölçüde örtüşen kuralda: “Topla oynama niyetiyle topa doğru hareket eden ofsayt pozisyonundaki oyuncuya topla oynamadan veya topla oynamaya teşebbüs etmeden veya rakibi ile top için mücadeleye girmeden önce faul yapılırsa, bu durum ofsayt ihlalinden önce gerçekleştiği için faul ile cezalandırılır. Olarak açıklanıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu pozisyonu anlatmak zor bir durum. Eski hakem arkadaşlar tarafından kural yanlış yoruma sokuluyor. Ancak dediği şey doğru. Var hakemi Halil Umut Meler maçın hakemini pozisyonu izlemeye davet etmeliydi. Ofsayt kararını hakem vermeliydi. Var hakemi değil! Bana göre pozisyon ofsayt. Mesut’un adresi belli. Adresi belli olan Valencia’nın topu almak için gayreti belli! Pozisyonda prosedür hatası var, Kural hatası değil!

Fenerbahçe’de teknik direktör değişikliğinde Emre Belözoğlu hakkında düşüncelerinizi sorsam?

Emre Belözoğlu’nun teknik direktörlüğe gelmiş olması geç alınmış bir karardır. Galatasaray maçından sonra Erol Bulut ile yollar ayrılması gerekirdi. Emre bu maçtan sonra Fenerbahçe’nin başına geçse Fenerbahçe çok daha fazla puan toplardı.

Bu yıl süper lig’e yükselen Fatih Karagümrük’ün başarılı futbolu için neler söylersiniz?

Karagümrük’ün çok başarılı tecrübeli bir başkanı var. Bu işlere yıllarını vermiş. Süleyman Hurma. Takımda iyi oyunculardan kurulu. Karagümrük’ün oynadığı güzel futbolla Süper lig de önemli bir yerde üst sıralarda olması takımın başarılı olduğunun kanıtı.

İngiltere’de, Almanya’da futbol hızlı oynanıyor. Biz de ise; Slow Motion gibi! Aramızdaki bu gece gündüz farkı nasıl kapanacak?

Söylediğiniz ülkelerde, oyunun durması istenmiyor. Oyunun duracağından Var’a gidilmiyor. Hızlı futbol da genç oyuncularla oynandığından, futbol seyir zevki veriyor. Bizdeki gibi değil!

Eskiden hakemlerin verdiği yanlış kararlarda, seyirciler; “Hakeme gözlük” diye bağırırlar, küfürsüz tepki gösterirlerdi. Yanlış kararların bol olduğu günümüz futbolunda, hakemlerin doğru karar vermesi için “gözlük” takmalı mı?

Gözlük değilde lens takabilirler, Lens ile hakemlik yapılabiliyor artık! Lens var, Hakancım. hakemler, Lens taksın