Buldan’dan çağrı: Küçük ortağa haddini bildirecek yürekli bir savcı var mı?

Yayın tarihi: 22 Haziran 2021 Salı 1:14 pm - Güncelleme: 22 Haziran 2021 Salı 5:41 pm

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, HDP binasında katledilen Deniz Poyraz’a “terörist’ diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye tepki gösterdi. Buldan, “Katil hangi saiklerle cinayeti işlediğini açıklamışsa hükümetin küçük ortağı da bugün bu kürsüden Deniz Poyraz’ı hedef göstermiştir. Katille dil birliği yapmıştır. Deniz’in babasını, ailesini hedef göstermiştir. Bu ülkede HDP’ye oy veren milyonları hedef göstermiştir. Yeni cinayetlere kapı aralayacak bu söylemlere karşı savcıları göreve davet ediyoruz. Bu küçük ortağa haddini bildirecek var mı yürekli bir savcı?” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında konuştu.

Buldan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

‘HAYALİN MİLYONALRIN HAYALİDİR’

Acımız büyük ama öfkemizde. Canımızı yoldaşımızı, partimizin emektarı Deniz’i alçakça katlettiler. Karalık tarihlerinin sayfasına bir yenisini daha eklediler, barış umuduna kurşun sıktılar, birlikte yaşam irademizi hedef aldılar. Senaryolarını gayet iyi biliyoruz. Katliamlarla, siyasi cinayetlerle, işkencelerle, çetelerle yaşanılmaz hale getirmek. Amaçları geleceğiz karartmak, umutları söndürmektir. Ne bize ne de halklara diz çöktürtemediler, diz çöktüremeyecekler. Barış ve demokrasi umudunu söndüremeyecekler. Bizim mücadeleler tarihimiz onurlu direniş tarihidir. Tarihimiz teslimiyeti kabul etmeyenlerin tarihidir. Mücadelemizi tertemiz bir barış mücadelesidir. Yolumuz inadına barış inadına özgürlük yoludur. Adımız Deniz Poyraz’dır ama sözümüzdür Sevgili Deniz yarım kalan hayalin milyonların hayalidir. Senin mücadelen hepimizin cesaretidir. Milyonlar seninle tek yürek oldu seninle Deniz oldu. Hepimize ışık oldun. milyonlara rehber oldun, yolumuza rehber oldun. Barışı mutlaka gerçekleştireceğiz. Kurşunların umudu söndürmesine asla izin vermeyeceğiz. Senin ve binlerce yoldaşımızın adı barış mücadelemizde sonsuz dek yaşayacaktır. Seni asla unutturmayacağız.

‘İZMİR’DE TETİKÇİ TEK BAŞINA DEĞİLDİR’

Bu ülkede katiller yaratan karanlığın varlığını çok iyi biliyor ve buna tanıklık ediyoruz. İzmir’deki tetikçi tabi ki tek başına değildir. Bu ülkede işlenene her bir cinayetin altından aynı ortak profil çıkıyor. Katilin profili bize ortak yüzü gösteriyor. Bu yüz Kürt düşmanlığıdır, barış düşmanlığıdır, kadın düşmanlığıdır. Daha neler göreceksiniz diyen tehdit dilidir. Şemdinli’de iyi çocuktur İzmir’de adın ne abicimdir. Soma da madenciye atılan son yargı tekmesidir. Gezi de yapılan Alevi katliamıdır.

BAHÇELİYE TEPKİ: İÇİ HALA SOĞUMAMIŞ

İstedikleri kadar sorumluluktan kaçmaya çalışsınlar kurtulamayacaktır. İzmir katliamında tıpkı öncekilerde olduğu gibi suç üstü yakalanmışlardır. Katil hangi saiklerle cinayeti açıklamışsa iktidarın küçük ortağı da bugün bu kürsüden Deniz Poyraz’ı hedef göstermiş, katille dil birliği yapmıştır. Cinayet iklimini kürsüden devam etmiştir. Deniz’ terörist deyip ailesini hedef göstermiştir. Bu ülkede HDP’ye oy veren milleti hedef göstermiştir. Küçük ortak içinin hala soğumadığını bir kez daha alenen ortaya koymuştur. Yeni cinayetlere kapı aralayacak bu tehlikeli söylemeler karşısında savcıları göreve davet ediyoruz. Var mı bu ülkede küçük ortağa haddini bildirecek olan yürekli bir savcı?

Özellikle son yıllarda iktidar tarafından medyadan kamusal alana bu ülkede HDP Fobya üretildi. Demokratik siyasaten korkudur, barıştan korkudur, yoksulların sesinden korkudur, kadınların mücadelesinden korkudur, farklı inançlardan korkudur. İktidarın HDP’ye saldırılarının nedeni bu korkulardır.

‘YENİ KATLİAMLAR MI YAŞANACAK BU ÜLKEDE?’

Kendisinden olmayan herkesi Türkiye düşmanı olarak gösteren, tehdit eden, hedef haline getiren AKP Genel Başkanı’nın düşmanlaştırıcı diliyle İzmir katliamcısının kurduğu ilişkiyi asla ve asla saklayamazsınız. Her gün manşetlerinde, ekranlarında HDP ve Kürt düşmanlığı yürüten tekçi medyanızın nefret diliyle katil arasındaki ilişki manşetleriniz kadar size yakındır. Bu gerçeği asla gizleyemezsiniz.

Yıllardır bu cinayet iklimini inşa edenler bu nefret dilini el birliğiyle yayın iktidar zihniyetidir. Oradaki katiller bu nefret söyleminin örgütlediği birer tetikçileridir. Daha katliamın üzerinden iki gün geçmişken AKP Genel Başkanı, ‘Askerimize kurşun sıkanlarla ittifak halindeler’ diyerek demokratik siyaseti bir kez daha hedef göstermiştir. Kınadık, benzerlerini de kınayacağız demiştir. Ne demek benzerleri? Yeni katliamlar mı yaşanacak bu ülkede?

Kobani kumpası ve kapatma davasında siyasi tetiği çekenlerle denizin bedeni tetiği çenekler aynı namlıda buluştuğunu görüyoruz. Eğitip donattıklarınız her gün her yerde iş başındadır. Kuruduğunuz bu hat tüm Türkiye’ye tehdittir.

Eğitip donattıklarınız her gün her yerde iş başındadır. Bir kez daha kendisini İzmir’de göstermiştir. Kurduğunuz bu hat tüm Türkiye’ye bir tehdittir. İzmir katliamcısı da Antep ve Mınbiç’ten yetiştirildiği yerden İzmir’e gelmiştir. Bu ülkede gayri nizami harp aparatlarının bulunduğunu söyleyen iktidar sözcüleri tüm bunlardan habersiz olabilir mi? Tetikçi, bugün güven ortamı içinde Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il binasına girerek katliam gerçekleştirmek için plan ve program yapmıştır. Büyük bir katliam yapmak için il binamıza girmiştir. Katilin yürüttüğü keşif faaliyeti HDP binasının karşısında bulunan çadırın etrafındaki emniyet güçlerince görülmemiş olabilir mi?

Elindeki çanta katliam çantasıdır. Büyük bir katliam yapmak için il binamıza girmiştir. Çadırın etrafında buluna emniyet güçlerince görülmemiş midir? Mümkün değildir Türkiye kamuoyu. Katliam esnasında ve katliam sonrasında yöneticilerimiz binaya girmesini engelleyen katliamcının binaya girmesini engellememiştir. Katilin katliam yapması için ortam uygun hale getirilmiştir. Katli VİP olarak karşılayanların görüntüsünü bir kez daha hatırlatmak isterim. Biz bunları katillerle kardeşliğini Ogün Samast’lardan, Mehmet Ağar’lardan biliyoruz, bunları iyi tanıyoruz.

‘APAR TOPAR CEZAEVİNE GÖNDERDİLER’

İzmir Emniyet Müdürü il yöneticilerimize kesinlikle arkasında örgüt yok demiş. Soruyorum nereden biliyorsunuz? Bütün bunları birkaç saat içinde mi anladınız? Arkasındaki güçler açığa çıkmasın diye katili apar topar cezaevine gönderdiler. Biz arkasında kimin olduğunu ortaya çıkaracağız.

Buradan iktidara sormak istiyorum; Bu ülkenin can güvenliğinden sorumlu olan İçişleri Bakanı 17 Haziran’dan bu yana neden tek kelime etmedi? Tetikçi Menbiç’e nasıl gitti? Katliam öncesi kim ya da kimlerle görüşmüştür? Hangi devlet birimleriyle irtibattadır? Katilin en çok gittiği otelin İzmir Valisi’nin yönetim kurulu başkanı olması tesadüf müdür? Soruşturulmuyorsa iş birliği var demektir. Bugün araştırma komisyonu kurulması için başvuracağız.

‘İZMİR’DE YAŞANAN PROVOKASYON DEĞİL, KATLİAMDIR’

İzmir katliamına bireysel saldırı diyenler bu cinayetin ortağıdır. İzmir’de yaşanan bir provokasyon değildir, bir katliamdır. Kürt halkı kaybettikçe Türkiye halkları da kaybetmektedir. İzmir katliamıyla 7 Haziran -1 Kasım arasındaki karanlık süreci yeniden işletmek isteyenleri biliyor ve görüyoruz. Kapatma davası çete mafya düzenini devam ettirmek isteyenlerin ortak planıdır.

‘AYM’NİN BU TAVRI HUKUKLA İZAH EDİLEMEZ’

Asıl kapanacak olan sizin soygun düzeniniz olacak. Bu çağrıları yapsanız ne olur, yapmasınız ne olur. Sizin iktidar ortağınıza barajı indirin diye yalvardığınızı biliyoruz. Türkiye halkları tarihin çöp sepetine atacak. Anayasa Mahkemesi, MHP Genel Merkezi’nde hazırlanan, sarayda da son hali veren iddianameyi kabul ederek fırsatı heba etti. İddianameye kabul ederek hukukun tabutuna bir çivi çaktı.

AYM’nin bu tavrı hukukla izah edilemez, ortada hukuki bir dava yoktur, Türkiye’yi kapatma davasıdır.

Onlar iddianamelerde yazdıkları senaryoların peşinden gitmeye devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar cesaretimizi kıramayacaklar. HDP, Türkiye’dir. HDP demokratik siyasetten asla vazgeçmeyecektir. HDP’nin fikriyatı ve mücadelesi gelecek hayalidir. İzmir katliamı aynı zamanda halklarımızın adalet ve barış talebine yönelmiş bir saldırıdır.