İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ile başlayan sokak eylemlerinin ardından öğrencilerin başlattığı akademik boykot ve ardından CHP'nin verdiği destek bugün farklı bir boyuta evrildi.
Öğrenciler, bugün için alım satım yapmayarak ekonomik boykot çağrısı yaptı. Siyasiler de buna uydu ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı boykot çağrıları için soruşturma başlattı. Peki boykot çağrıları nasıl başladı ve kim neler dedi?
ÖNCE AKADEMİK BOYKOT
İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanmasına giden süreçte öğrenciler sokağa çıktı. 23 Mart'ta gelen tutuklama kararının ardından üniversite öğrencileri akademik boykot ilan ederek okullarda derse girmeme kararı aldı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim Sen) yetkilileri de üniversite öğrencilerinin boykot çağrısına destek vererek bir gün iş bıraktı.
ÖZEL'DEN BOYKOT DESTEĞİ
CHP lideri Özgür Özel de 24 Mart'taki Saraçhane mitinginde Ekrem İmamoğlu’na destek eylemlerinin bazı medya kuruluşları tarafından yayınlanmaması üzerine boykot listesini açıkladı. Özel ayrıca mitingde 'boykotyap.com' adlı siteyi duyurdu.
Açıklanan bu boykot listesi zamanla genişledi. Özel'in boykot çağrısı ardından kurulan 'boykotyap.com' adlı websitesine mahkeme kararıyla erişim engeli getirildi. Site sadece iki gün yayın yapabildi ancak boykot listeleri sosyal medyada binlerce kişi tarafından paylaşıldı.
SANATÇILARA UZANAN BOYKOT
DBL Entertainment'in sahibi Abdülkadir Özkan’ın, İmamoğlu protestoları ve boykot kampanyasına ilişkin sözleri de "boykot" çağrısına gerekçe gösterildi. Müzik grubu Muse'un, şirket tarafından organize edilen İstanbul konseri de bu kapsamda protesto edildi.
Türkiye'de konser verecek olan müzisyen Ane Brun da organizatörü DBL Entertainment hakkındaki boykottan haberdar edildi. Konseri "gözden geçireceğini" söyleyen Ane Brun, ikinci sosyal medya paylaşımında bu ekim ayında "İstanbul'da çalmamaya karar verdiğini" açıkladı. Dünyaca ünlü komedyen Trevor Noah'ın 23 Nisan'daki gösterisi de DBL Entertainment için boykot çağrılarının ardından iptal edildi.
2 NİSAN'DA TÜKETİME ARA
Son olarak öğrenciler kampüslerdeki boykotlarını ekonomik boykota taşıma kararı aldı. Türkiye’nin birçok ilindeki üniversite öğrencileri, "Ekonomik gücümüzü kullanıyor, bayram sonrası tüketime bir günlük ara veriyoruz" diyerek ekonomik boykot gerçekleştirecek. Ekonomik boykot çağrısı yapanlar arasında Boğaziçi Üniversitesinden ODTÜ'ye, Galatasaray Üniversitesinden İstanbul Üniversitesine kadar birçok okuldan öğrenci bulunuyor.
ÖZEL'DEN DESTEK
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de gençlerin başlattığı tüketim boykotunu desteklediğini belirterek "Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir. Devleti milletin karşısına diken bir avuç cuntacı kaybedecek, millet kazanacak" dedi.
İMAMOĞLU: MEDYA VE İŞ DÜNYASI SEÇİM YAPMA VAKTİ GELMİŞTİR?
Açıklama yapan İmamoğlu da Özel'in boykot kararını desteklediğini duyurdu. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in “BOYKOT” çağrısını destekliyorum. Milyonlarca vatandaşımızı disiplinle, özveriyle BOYKOT sürecine dahil olmaya davet ediyorum" diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"BOYKOT, medya ve iş dünyamızı yok etmeye, onlara zarar vermeye yönelik değildir. Bilakis onları prangalarından kurtarıp özgürleştirmeye dönüktür. Uzun yıllardır, baskıcı ve antidemokratik iktidarın bir avuç ihtiras sahibine teslim oldular. Keyfi dayatmalara, topluma umutsuzluk ve korku salmaya teşne oldular. Kimileri isteyerek bunu yaptı, kimileri korkuyla. Artık zaman değişti. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemeyeceğiz. Medya ve iş dünyası için seçim yapma vakti gelmiştir; ya 1 kişinin güdümünde yola devam edecek ve BOYKOTUN sert etkilerini görecekler ya da bizler gibi milletin yanında hizalanacaklar. Tüm vatandaşlarımızdan güçlü bir tepki bekliyor, milletimizin sağduyusu ve dirayetine güveniyorum."
KESK'DEN DE BOYKOT KARARI
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) da 2 Nisan boykotuna destek vererek "Boykotu destekliyor, tüketimden gelen gücümüzü dayanışmaya katıyoruz. 2 Nisan, Çarşamba tüketimi durduruyoruz. Alma, tüketme, gitme, tüm tüketimi durdur" açıklamasını yaptı.
AKP SÖZCÜSÜ ELEŞTİRDİ
Boykot çağrılarına tepki gösteren AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise ilk çağrıyı yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef aldı. Çelik, sosyal medya paylaşımında "Özgür Özel'in Türkiye'nin kazanımlarına zarar vermek için yürüttüğü faaliyet sadece kendisine zarar verecektir. Vatandaşlarımız bu sahte siyaseti ve saldırgan siyasetçileri boykot edecektir" ifadelerini kullandı.
Özel'in geldiği noktanın siyasi muhalefet değil Türkiye'yi topyekun tehdit etmek olduğunu savunan Çelik, "CHP'nin tüm dinamiklerini esir alarak kurultayda kendi genel başkanlığını korumak için toplumsal ve ekonomik hayatı hedef almaktadır. Özgür Özel'in yeteneksiz siyasi performansı, siyasi tarihimizdeki en büyük 'siyasi fanatizm' ve 'sosyal bölücülük' olarak kayda geçmiştir" ifadelerini kullandı.
BAKANLAR ART ARDA AÇIKLAMA YAPTI
2 Nisan boykotu, iktidar kanadında büyük endişeye sebep oldu. Bakanlar önce arka arkaya televizyon kanallarında boykot karşıtı açıklamalar yaptı.
ÇALIŞMA BAKANI IŞIKHAN: AMACINA ULAŞAMAYACAKLAR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışanların yanında olduklarını söyleyerek boykot çağrılarına tepki gösterdi. Bakan Işıkhan sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, "Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın yanında olmaya devam edeceğiz. Sorumsuz çağrılarıyla emekçilerimizin, istihdam oluşturan girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin ekmeğiyle, helal kazancıyla oynamaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır" dedi.
SANAYİ BAKANI: KENDİLERİ KAYBEDECEK
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da, "Üretim ve istihdam Türkiye’nin milli gücüdür. Bu gücü kırmaya çalışmak, milli markaları boykot çağrılarıyla zayıflatmaya çabalamak Türkiye’nin ortak geleceğine zarar vermektir" dedi.
Bakan Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, "Üretim ve istihdam Türkiye’nin milli gücüdür. Bu gücü kırmaya çalışmak, milli markaları boykot çağrılarıyla zayıflatmaya çabalamak Türkiye’nin ortak geleceğine zarar vermektir. Türk milleti, feraset ve basiret sahibidir. Milletimiz bu tür oyunlara gelmez. Milletimiz arasında ayrıştırıcı söylemler üretenler, yine ve daima kendileri kaybedecektir" ifadelerini kullandı.
ADALET BAKANI TUNÇ: KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamada, "Boykot çağrısı, özellikle ekonomiye yönelik organize bir saldırı, bir karalama kampanyasıdır. Bu ülkenin yerli ve milli markalarına yönelik bir linç girişimi, bu bizim hukuk düzenimizde kabul edilebilir bir durum değildir" ifadelerini kullandı. Tunç, ayrıca şunları söyledi: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı bu konuda. Boykot çağrısı yapan şahıslar hakkında, Türk Ceza Kanunu 122. maddesi var, nefret ve ayrımcılık suçunu düzenleyen madde ve yine halk fikirini ve düşmanlığa tahrik suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu 216. maddelerin ihlali nedeniyle direkten soruşturma başlatılmış durumda. Tabi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın özellikle Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinin boykot çağrısına yönelik başlatmış olduğu bu soruşturma önemli. Bu soruşturmanın ilerleyen süreçlerini tabi ki Cumhuriyet Başsavcılığımız kamuoyuyla paylaşacaktır."
MURAT KURUM: KAYBETMEYE MAHKUMSUNUZ!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da "boykot" çağrılarına tepki gösterdi. Kurum, "Boykot diyerek bu milletin işini, aşını; esnafın siftahını, helal kazancını; çiftçinin emeğini, alın terini hedef aldınız. Ama şunu iyi bilin ki; bu çağrılarla ne para kulelerini, yolsuzluk skandallarını örtebilir ne de bu millete zarar verebilirsiniz. Huzurumuzu ve ekonomimizi hedef alarak attığınız her adımda hep kaybetmeye mahkumsunuz!" dedi.
MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ: BAŞARILI OLAMAYACAKLAR
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Bizler, emeğiyle büyüyen, üretimiyle güçlenen, birliğiyle yükselen bir milletiz. Toplumsal birliği bozmayı, Türkiye'ye kaybettirmeyi amaçlayanlara karşı dimdik duruyor ve bu zihniyeti reddediyoruz" dedi.
Bakan Göktaş sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, "Boykot adı altında yapılan çağrı ile hedef aldıkları, alın teriyle üreten işçimiz, toprağını işleyen çiftçimiz, istihdam sağlayan girişimcimiz ve bu ülkenin refahını inşa eden tüm kesimlerdir! Türkiye'nin emeğine, kazanımlarına ve geleceğine doğrudan zarar veren bu hareket, boykot değil milli zarardır. Bizler, emeğiyle büyüyen, üretimiyle güçlenen, birliğiyle yükselen bir milletiz. Toplumsal birliği bozmayı, Türkiye'ye kaybettirmeyi amaçlayanlara karşı dimdik duruyor ve bu zihniyeti reddediyoruz. Bu ülkenin değerlerine, emeğine, büyümesine zarar vermeyi amaçlayanlar hiçbir zaman başarılı olamayacaklar" dedi.
YERLİKAYA'DAN SABAHA KARŞI TEPKİ
Son olarak sabaha karşı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Yerlikaya'nın paylaşımı şöyle:
"Şimdi de ‘boykot’’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? ‘Demokratik hak’ kalkanı gölgesinde istenen bu mu?
Unutulmasın ki bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir! Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir! Oysa biz ‘boykotla değil, üretimle büyürüz!’
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin! İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz.”