Bolu’da boşanma aşamasında olduğu eşi Erdal İrki tarafından şiddete uğrayan Cansu İrki, “Bu adam ya annemi ya beni öldürecek. Polise, adliyeye diyorum; ben nefes alıyorken bana yardımcı olun, öldükten sonra yürüyüşlerde ismimizi duyurmayın" diye tepki gösterdi. Cansu İrki, kendisini telefonla arayan Erdal İrki’nin, "Hepinizi kör bıçakla keseceğim. Polis beni üç gün yatırır beş gün yatırır altıncı gün yine dışarıdayım" dediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin tartışıldığı günlerde Bolu'dan bir erkek şiddeti haberi daha geldi. CHP Kadın Kolları, "Yaşam Hak" projesi ziyaretleri kapsamında Bolu'daydı. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve beraberindeki heyet, boşanma davası açtığı erkek tarafından şiddete maruz kalan bir kadını ziyaret etti. Şiddet mağduru Cansu İrki, ANKA Haber Ajansı'na yaşadıklarını şöyle anlattı: POLİS, 'KARAKOLA GÖTÜRSEK DE DÖNECEĞİN YER BURASI' DEDİ: İki yıl önce evlendim. Bir çocuğum var. Bu adamda kumar hastalığı varmış, bilmiyordum, madde bağımlılığı varmış. Ben dört aylık hamileyken evimin eşyalarını sattı. O süreçte yaşadığım sıkıntılardan dolayı, hamileyken saçkıran oldum. Beni buraya getirdi (Bolu'ya) kendisi Kıbrıs’a kumar oynamaya gitti. Adana’ya tekrar döndüm doğum yaptım. Hamileyken dayak yedim. Lohusayken yine dayak yedim, polisleri çağırdım, ama polisler bir işlem yapmadılar. Yağmur yağıyordu, yağmurun altındaydım, 'beni götürün, bebeğim yukarıda onu alın lütfen' dedim. Polisler bebeğimi bile yukardan alıp bana teslim edip beni ailemin yanına göndermediler. Hatta bana, ‘Hadi yukarı çık bebeğin ağlıyor, karakola gitsen de döneceğin yer burası, biz seni gönderemeyiz’ dedi. Ben, polislerin zoruyla tekrar yukarı çıkmak zorunda kaldım. ANNEMİ DARP ETTİ: ‘Bolu’ya gidelim ailemin yanına, ikimiz çalışalım annem bebeğime baksın’ diye ikna ettim. Burada birçok iş bulduk. Adam, ‘çalışmak bana göre değil’ deyip sabah gittiği işten öğlen geliyordu. Günlerce düşündüm, ‘biz boşanalım, sen bana bir düzen kurmayacaksın ve ben yaşadığım olaylardan sonra senden soğudum, biz tekrar bir arada olamayız’ dedim. O dönemde annemin bizi ayırmak istediğini düşündü. Sonrasında, annemi darp etti, öldüresiye dövdü. Ben hala vicdan azabı çekiyorum. Annemin hak etmediği şeyleri yaşattım. Bu adam benim gözüme baka baka annemi öldürüyordu. Elinden alamasaydım annemi bırakmayacaktı. Ayırmaya çalışırken annemi bıraktı beni dövmeye başladı. O arada polis ekiplerini aradım ben polis geldi, ama hiçbir işlem yapılmadı. Bu adam benim annemi dövdü, beni darp etti, öldürüyordu ve hala elini kolunu sallayarak geziyor. ÖLMEK İSTEMİYORUM: Polise, adliyeye söylüyorum, ben nefes alırken bana yardımcı olun. Ben öldükten sonra ya da benim ailemden biri öldükten sonra ismimizi duyurmayın. Sizin beklemediğiniz an çıkıp geleceğim diyor. Benim sesimi birileri duysun, duyursun. Ben ölmek istemiyorum. Belki de bu adam beni, annemi çocuğumun yanında öldürecek, çocuğum annesiz kalmasın. Devlet artık benim sesimi duysun. Ben öldükten sonra yürüyüşlerde benim adımı duyurmasınlar. Bu adam benim annemi öldürdükten sonra, bu vicdan azabıyla istesem de yaşayamam. STRESTEN EPİLEPSİYE YAKALANDIM: Stresten epilepsiye yakalandım, gece krizler geçiriyordum. Gece idrarımı kaçırıyorum yatağa hastalığımla bile dalga geçiyor. Bunu kullanarak çocuğumu almaya çalışacak, ama ben vermeyeceğim. En son CİMER’e yazdım. Nereye şikayet edersem edeyim bu adam elini kolunu sallayarak gezecek ve bana zarar verecek."

"BEŞ GÜN YATARIM, ALTINCI GÜN DIŞARIDAYIM"

Cansu İrki, defalarca şikayet ettiğini, darp raporu aldığını söyledi ve elindeki sayfalarca şikayet dilekçesini, tutanakları, tebligatları gösterdi. Cansu İrki, Erdal İrki'nin kendisini sürekli tehdit ettiğini, son telefon konuşmasını da ses kaydı aldığını anlattı. Cansu İrki’nin anlatımına göre, boşanma aşamasındaki Erdal İrki ile aralarında geçen telefon konuşması şöyle: "Erdal İrki: Şaka yapmıyorum, hepinizi keseceğim. Kör bıçakla keseceğim. Ses kaydı falan alıp bir şey yapabileceğini zannetme. Polis beni üç gün yatırır beş gün yatırır altıncı gün yine dışarıdayım. Bu seni son uyarışım. Cansu İrki: Cesaretin varsa cuma günü boşanmaya gel, niye gelmiyorsun?

“SİZİN BEKLEMEDİĞİNİZ GÜN GELECEĞİM”

Erdal İrki: Ben cesaretim olmadığından mı gelmiyorum, hanginizden korkuyorum ben? Ben geleceğim günü biliyorum. Sizin beklemediğiniz gün geleceğim."

NAZLIAKA: ELİMİZDEN GELEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Nazlıaka, "Biz CHP Kadın Kolları olarak her an yanında olacağız. Hemen bir avukat sağlayacağız, evladına sahip çıkacağız, arzu ederse psikolojik destek sağlayacağız. Elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz" diyerek İrki'ye destek oldu. Nazlıaka, "Burada kız kardeşimizle konuştuğumuz mevzu aslında şiddet gören birçok kadının, devlet tarafından sahip çıkılmadığı için kendisini ne kadar çaresiz hissettiğinin bir kez daha izdüşümü" sözleriyle iktidar politikalarını eleştirdi.
Muhabir: Alp Yanardağ