40 gündür süren transfer sezonu nihayet evvelsi gece 00.00'da sona erdi. Bu arada Avrupa'nın bazı ülkelerinde, mesela dünyanın en pahalı ligi İngiltere'de niye maçların başlamasıyla sona eren bir kural var? Bir düşünelim... Neyse, geçirdiğimiz bu sezonda benim aklıma takılan bir çok soru var. Bugünkü yazımın konusu tamamen bu... En önce; İstanbul'un 3 büyüğü ve Trabzonspor'un toplam borcu eski parayla 12 katrilyon lira. Yani gırtlağa kadar batmışlar... Geride kalan 14 kulübü ve hatta eski tabirle ikinci ligi de katarsak bu rakam 20-25'lere çıkıyor. UEFA'nın Financial Fair Play kıskacında olan kulüplerimiz içeride banka yapılandırmaları peşinde koşarken özellikle son günlerde ardı ardına transferleri nasıl gerçekleştirdiler? Öncelikle 'yerli' ; banka yapılandırmaları rahat bir nefes aldırdı yönetimlere, ilk 2 yılı ödemesiz 8-10 seneye yayılan borçlar. Sanki bu borçlar üstelik faizsiz ödenmeyecek. Ne gam, 8-10 yıl sonra şimdiki başkanlar, yöneticiler bulunmayacak ki iş başında. Hemen burada bir parantez açmak istiyorum. Nihat Özdemir başkanlığındaki yeni federasyon derhal bir kararname çıkartmalı ve uygulamaya sokmalı. Nedir o, "Yönetim dönemlerinde kulüplerini borçlandıranlar ayrılırken borçlarını kendi ceplerinden ödemek zorundadır" Kulüplerde bu maddeyi tüzük tadilatıyla düzeltmeli. Ancak dernekler, kanuna tabi spor kulüpleri bunu yapamaz. Çünkü Dernekler Kanunu'na göre temeldeki yasalara aykırı. Bu kelamları 3 derneğin kurucu başkanı olarak yazıyorum. Yapılacak düzenleme mevcut yasalara göre sadece Futbol Anonim Şirketlerine uygulattırılır. Bu da bir hamledir hatta radikal bir karardır. Ancak, şu anda federasyonun başındaki zat "ihaleye fesat karıştırmaktan" yargısı sürmekte olan, üçüncü köprü, yeni havalimanı inşaatlarında iştirakçı şirketlerin yönetim kurulu başkanıdır aynı zamanda. Ayağını topa da sürmemiş futbol yabancısı bir kişidir. Yani benim önerilerim düşmüş oluyor böylelikle. O zaman dönelim ülkemdeki transfer komedyasına. Nerede kalmıştık. Konunun mali boyutunu yukarıdaki satırlarımda anlattım zaten. UEFA'nın Aralık ayında yapacağı denetimlerden neler çıkabileceğini tahmin edebiliyorum. Ben biraz mizah katarak kısa başlıklarla yazıma devam etmek istiyorum. - Geçen sezon küme düşmekten son 3 haftada kurtulan Monaco'nun Rus Başkanı, Falcao'yu niye bedelsiz Galatasaray'a sattı? - Ayrıca, niye kontrata bir sonraki satıştan %60 alırım maddesini koydurdu*Acaba Falcao'nun 36-37 yaşında enayi bir Arap takımına transfer olacağını ön gördüğü için olmasın sakın?