Eleştirilerin odağındaki Boğaziçi Hukuk Dekanı Prof. Kuran konuştu: Babamın oğlu gelse ödün vermem

Yayın tarihi: 20 Şubat 2021 Cumartesi 11:33 am - Güncelleme: 21 Şubat 2021 Pazar 2:20 am

Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar devam ederken, üniversite bünyesinde yeni açılan Hukuk Fakültesi’nin dekanlığına atanan Prof. Dr. Selami Kuran, “Babamın oğlu gelse liyakat ve adaletten ödün vermem” dedi.

Selman Öğüt’ün tartışmalı tezinin danışmanı olmasıyla da gündeme gelen ve Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni açılan Hukuk Fakültesi’nin dekanlığına atanan Prof. Dr. Selami Kuran, “Benim aklımda dekanlık yoktu. YÖK başkanı Yekta bey arayıp görüşmek istediğini söyledi. Yüz yüze görüştük. Akademik olarak beni takip ettiklerini söylediler. Ben de Türkiye’deki Hukuk Fakültesi’ne giren birçok öğrencinin ticaret veya ceza hukukuna yoğunlaşıp, mezun olunca avukatlığa yöneldiklerini ancak dünyanın çok farklı bir yöne gittiğini belirterek, uzman yetkin hukukçulara ihtiyacımız olduğunu belirttim. Boğaziçi’nde uluslararası hukuk, deniz hukuku, AB hukuku, bilişim, enerji, insan hakları hukuku gibi tematik alanları önceleyen ve öğrencileri bu vizyona kanalize edecek bir eğitim anlayışımız olacak. Türkiye’nin en zeki, algısı açık, sorgulayan öğrencileri donanımlı hukukçu olmalı. Fakültede asgari 60, azami 100 öğrencinin eğitim alacağı bir yapı oluşturacağız. Türk Hukuku’nu Türkçe, diğer alanlarda İngilizce öğretim yapacağız. Yüzde 100 İngilizce hukuk eğitimi sömürge ülkelerinde olur. Türkiye’de hukuk fakültesi alanında bir numara olmayı hedefliyoruz” dedi.

“LİYAKAT VE ADALETTEN ASLA ÖDÜN VERMEM”

Milliyet’ten Mert İnan’a konuşan Kuran, “Öğretim elemanlarını hangi kriterlere göre seçeceksiniz? Adrese teslim ilan veya kadrolaşma olacağından çekinenler var?” sorusuna şu yanıtını verdi: “Akademisyenler, Boğaziçi’nin akademik atama ve yükseltme kriterlerine uygun görevlendirilecek. Zamanla bu kriterleri de yükseltmeyi hedefliyoruz. Beni bilen bilir. Hiç kimsenin yaşam tarzı, siyasi görüşü, inancıyla ilgilenmem. Tek kriterim herkesin işini yapması, liyakat ve adalettir. Boğaziçi Hukuk Fakültesi’ne babamın oğlu gelse liyakat ve adaletten ödün vermem. Hakkı teslim ederim. Tekrar ediyorum; babamın oğlu veya yakınım bile olsa liyakat ve adaletten vazgeçmem.”

Kuran’ın yanıtları şöyle oldu;

*Bu kadar tepki arasında yakınlarınızın dekanlık görevi için çekincesi olmadı mı?

“Atama gündeme gelince eşimle konuştum. Kendisi 25 yıllık avukattır. Eşim, ‘Senin Boğaziçi gibi köklü bir üniversitede Hukuk Fakültesi’nin temelini atman ülke için çok önemli’ diyerek motive etti.

*Öğrencilerin itirazlarını dile getirmesinin birincil öneme sahip insan hakkı olduğunu düşünüyor musunuz?

Aklı selimle hareket etmediğimiz, barışçıl şekilde ifade özgürlüğünü kullanmadığımız takdirde demokratik toplumsal yaşam sürdürülemez. Empati kurmanın önemine inanıyorum. Herkesin aklı selim içinde, barışçıl ve demokratik sınırlarda itiraz ve ifade özgürlüğünü kullanması insan hakkıdır. Ancak bunun dışına çıkmanıza da hiçbir ülkede müsaade edilmez.”

Boğaziçi’ne bir saray ataması daha!