BM, turizm için tarih verdi

Yayın tarihi: 30 Haziran 2021 Çarşamba 11:58 am - Güncelleme: 30 Haziran 2021 Çarşamba 11:58 am

Birleşmiş Milletler raporunda, salgının turizm sektöründe 4 trilyon dolarlık kayba yol açabileceği belirtildi. Uzmanlar, 2023 yılına kadar turizmde ‘normale dönüşün’ mümkün olmayacağını söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM), korona virüsü salgınının dünya turizmine etkisinin 4 trilyon dolara varan ekonomik kayba yol açabileceği uyarısında bulundu. BM’ye bağlı Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) ortak raporunda, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın aşılama yapılamamasının ekonomik kayıpları artırdığı belirtilerek, 2023 yılına kadar turizmde normale dönüşün mümkün olmayacağı tahmini dile getirildi.

Raporda pandemi nedeniyle getirilen kısıtlamaların geçtiğimiz yıl turizm ve bağlantılı sektörlerde 2.4 trilyon dolarlık kayba neden olduğu belirtilerek aşıların dağıtımındaki gelişmelere bağlı olarak benzer bir kaybın bu yıl da yaşanabileceği aktarıldı.

YILLIK TURİST GİRİŞİNDE YÜZDE 80’E VARAN DÜŞÜŞ

UNCTAD yetkilisi Ralf Peters, “Bu yılki görünüm geçen yıla göre çok daha iyi değil. İlk üç ay rakamlar yine kötüydü, fazla seyahat olmadı” diyerek, yılın ikinci yarısında ‘en azından Kuzey Amerika ve Avrupa için belli ölçüde bir iyileşme beklendiğini’ kaydetti. Gelişmekte olan ülkelerde geçtiğimiz yıl turist girişlerinde yüzde 60 ila yüzde 80’lik düşüş olduğuna işaret eden raporda, turizm sektöründe pandemi öncesi rakamlara en erken 2023 yılında dönülebileceği öngörüsünde bulunuldu.

’30 YIL ÖNCENİN SEVİYESİNE DÖNDÜK’

UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili, milyonlarca kişinin geçimini turizmden sağladığına ve gelişmekte olan ülkelerin büyük ölçüde uluslararası turizme bağımlı olduğuna işaret ederek, aşılama uygulamalarında ilerlemenin toplumları korumada ve turizmin güvenli bir şekilde yeniden başlatılmasında hayati önem taşıdığını kaydetti. UNWTO yetkilisi Zoritsa Urosevic de, uluslararası turizmde 30 yıl öncesinin seviyesinde bulunulduğunu belirterek “Yani 1980’lerdeyiz. Pek çok hane gerçekten tehdit altında” diye konuştu. (Kaynak: DW Türkçe)