Birlik Vakfı’na ‘Erdoğan’ zırhı

Yayın tarihi: 23 Şubat 2019 Cumartesi 8:55 am - Güncelleme: 23 Şubat 2019 Cumartesi 8:56 am
Işık Kansu, Danıştay 8. Dairesi’nin Birlik Vakfı ile ilgili kararını köşesinden değerlendirdi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işık Kansu, Danıştay 8. Dairesi’nin Birlik Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü arasında imzalanan işbirliği protokolüne ilişkin davada yürütmeyi durdurma isteminin reddetmesini köşesinden değerlendirdi.

Işık Kansu, Danıştay’ın verdiği kararla ilgili olarak Birlik Vakfı’nin kurucularının arasında yer alan isimlere dikkat çekti: “Birlik Vakfı kurucularının arasında İsmail Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan, Abdülkadir Aksu, Ali Coşkun, Zeki Ergezen, Cemil Çiçek gibi AKP’nin önde gelen yöneticilerinin yer alması kararı etkilemiş olabilir mi?”

Işık Kansu’nun “AKP Vakfı’na dokunulmazlık” başlıklı köşe yazısı şöyle:

“Danıştay 8. Dairesi; Birlik Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü arasında imzalanan işbirliği protokolüne ilişkin davada yürütmeyi durdurma isteminin reddine karar verdi.

Kararda gerekçe olarak, protokolün örgün eğitimdeki öğrencileri kapsamadığı gösterilmiş.

Oysa, aynı Danıştay, bakanlığın Ensar Vakfı ile imzaladığı benzer bir protokol için yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Ensar Vakfı ile benzer amaçlarla kurulmuş (değerler eğitimi adı altında dini eğitim verilmesi; Arapça, Farsça kursları açılması vb.) Birlik Vakfı’nın protokolüne dokunulamamasının nedenini sorgulamak gerek.

Birlik Vakfı kurucularının arasında İsmail Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan, Abdülkadir Aksu, Ali Coşkun, Zeki Ergezen, Cemil Çiçek gibi AKP’nin önde gelen yöneticilerinin yer alması kararı etkilemiş olabilir mi?

Türkiye manzaraları

Birkaç Türkiye manzarası…

İlki hastaneden:

Başı bağlı hemşire, hastanın kanını aldı, iğneyi damardan çekti, pamuğu yaraya bastı.
Hasta sordu:
-Pamukta alkol yok mu?
-Yok, Sağlık Bakanlığı yasakladı.

İkincisi, Ulus’ta Çıkrıkçılar Yokuşu’ndan:

Müşteri, dükkândan içeri girdi, tezgâhtardan alacağı malı istedi. Tezgâhtar, malı veremeyeceğini söyledi:

-Cuma namazı saatindeyiz.
-İyi de, siz kadınsınız ve tezgâh başındasınız.
-Olsun, cuma namazı saatinde alışveriş yapmak günahtır.
Son örnek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çıkardığı “Diyanet” dergisinin “Manevi Arınma Tövbe” konusunu işlediği aralık sayısından:
“Tövbe edenin hiç günah işlememiş gibi arınıp temizlendiği hakikati ayan ve beyandır.”

100. yıl hayali

Her dört gençten biri, her üç genç kadından biri işsiz.
Elektrik faturası yüzde 45, doğalgaz faturası yüzde 31 artmış.

Dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 9, yoksulluk sınırı 6 bin 543 lira.

AKP iktidarı boyunca kamuda güvenceli istihdam yüzde 15 oranında düşmüş.
Öğretmenlerin yüzde 32’si borçlu, yüzde 22’si ek iş yapıyor.
Üreticiden markete, sebzeden bakliyata, meyveden süte fiyat farkı, 3.5’tan 6 kata değin yükselmiş.

İstanbul’un göbeğindeki Metris Kışlası’nın 161 bin metrekarelik alanı konut yapılmak üzere imara açılmış.

Kamu İhale Yasası 190 kez değiştirilmiş.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, 4-6 yaş arası çocuklara okulöncesi eğitim adı altında açtığı sübyan mekteplerinin sayısı 3 bini bulmuş.
Reis, diyor ki:

“31 Mart, aynı zamanda beka seçimidir. Cumhuriyetimizin 100. yılına nasıl gireceğimizin oylanacağı seçimdir.”
Çok ileri görüşlü olmaya gerek yok. 100. yılda fethedilmiş ülkenin hali için bugüne bak, yarını gör.