Geçtiğimiz hafta sona eren St. Petersburg Ekonomik Forumu'nda (SPIEF) Moskova bir kez daha, Batı koalisyonunun Rusya'yı uluslar arası arenada izole etmeye dönük çabalarını aktif olarak boşa çıkardığını kanıtladı. Önceki yıllardan farklı olarak bu sene Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinin önemli temsilcileri Rusya'nın Kuzey Başkenti'ne gelmemiş olsalar da; SPIEF 2023'e aralarında devlet başkanları, hükümet üyeleri, politikacılar, bilim adamları ve büyük şirketlerin yöneticilerinin de bulunduğu 130’dan fazla ülkeden delegasyon katıldı. Günümüzde Rusya'nın en büyük ticari ve ekonomik ortakları olmakla kalmayıp, aynı zamanda Rusların siyasi ve hatta askeri müttefikleri konumundaki Çin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) özellikle temsili heyetler St. Petersburg kentine geldiler. St. Petersburg Uluslar arası Ekonomik Forumu’nun geleneği uyarınca, her yıl partner ülkelerden birisi; en geniş sergi alanlarına sahip olmak, en mühim tartışma oturumlarının, business toplantılarının çoğunluğuna katılmak suretiyle tüm etkinliklerin kilit katılımcısı niteliğinde oluyor. Bu sene ise; son yıllarda finans ve ekonominin kayda değer sektörlerinde Rusya'nın en önemli ortaklarından biri haline gelen Birleşik Arap Emirlikleri bu ayrıcalıklı statüyü edindi.
BAE, Rusya’dan çekilen pek çok Batılı şirketin boşalttığı yeri dolduruyor
BAE'nin Rusya ile aktif olarak iş birliği ve ortaklığını geliştirmesi gerçeği, yalnızca iki ülke ekonomisinde önemli bir faktör olmakla kalmıyor, ama aynı zamanda her iki devlete de eşsiz fırsatlar sunuyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya gibi onlarca yıldır önemli bir petrol ve doğal gaz üreticisi olmasının yanı sıra Orta Doğu'nun giderek en saygın ve sözü geçen devletlerinden birisi haline geliyor. Devasa petrol gelirleri; Abu-Dabi'nin yeryüzünün en büyük finans ve lojistik merkezlerinden biri haline gelmesine, sanayisini aktif olarak geliştirmesine ve bilişimin en yeni teknolojilerine, ilaç ve biyoteknoloji gibi sahalara milyarlarca dolar yatırım yapmasına imkân verdi. ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin (AB) Moskova ile eski normal ticari, ekonomik, finansal ve teknolojik bağlarını kopardığı göz önüne alındığında, BAE ve onun iş dünyası Rus pazarında hızla birçok Batılı şirketin yerini aldı ve böylece Rusya’nın güçlü bir partneri haline gelmenin olağanüstü faydalarından yararlanıyor şimdilerde. Çin, Hindistan ve Türkiye’den sonra BAE, Rusya’nın petrol ve petrokimya ürünlerinin en büyük satın alıcısı haline geldi, ve bunları Amerika ve Avrupa pazarları da dâhil olmak üzere dünyanın birçok ülkesine üzerine kendi komisyonunu kattıktan sonra re-export yapıyor.
Rusya’ya dönük global finans ve ticaret aracılığı, Dirhem’e iyice değer kazandırdı
Birleşik Arap Emirlikleri'nin finans sektöründen şirketler de önemli ölçüde benzer avantajlar elde ettiler Rusya ile olan işbirliklerinden. Rusya'ya çok çeşitli bankacılık ve döviz hizmetleri sağlayarak bu Orta Doğu ülkesi, büyük finans transferlerinin merkezi konumu teşkil etmeye başlarken, bir yandan da; Rusya’nın en güçlü şirketlerinin şahsında, partnerlerine oldukça cömert ödemeler yapmaya hazır epey etkili ve güvenilir müşteriler de kazanmış oldu. Öte yandan Moskova’nın timsalinde zengin bir ortak edinen Abu Dabi, ulusal para birimi Dirhem’in değerini koruyup güçlendirmek için de çok ciddi bir destek almış oldu. Bu sayede de Dirhem, sadece Ruslar için değil, fakat aynı zamanda onların da diğer en önde gelen ticari ortakları konumundaki Hindistan, Suudi Arabistan ve Güney Yarıküre’nin geri kalan ülkelerinin de uluslar arası finans ve ticaret işlemlerinde kullanmaya başladıkları en kayda değer para birimlerinden birisi haline gelmiş oldu.
Abu–Dabi Rus petrol-gaz ve silah sanayisinin bir numaralı müşterisi olabilir
Görüldüğü gibi Rusya Federasyonu ile BAE’nin arasındaki dostane ilişkiler özellikle birincisi açısından adeta hayati derecede önemli, çünkü bu Körfez ülkesi Rus sanayisine, petrol ve gaz endüstrisine büyük fonlar yatırmaya hazırken, Ukrayna’nın savaş bölgesindeki yüksek düzeydeki etkinlikleri “sayesinde” tüm dünyada silah sanayisi kat be kat daha popüler hale gelip tanınan Rusya’nın ürettiği en modern silahların da birincil müşterisi olmaya çoktan aday gibi duruyor. Rusların Abu Dabi ile dostluk örneği üzerinden Güney Yarıküre’nin tüm ülkelerine dönük gösterdiği karşılıklı yarar ve çıkarlara dayalı işbirliği örneği, giderek daha fazla müttefik ve partner kazanma yolunda Moskova'nın siyaset ve ekonomide güvenilir bir ortak olarak itibarını güçlendirmek için belirleyici bir araç olarak öne çıkıyor.