Tarihi, düşünce kimyasını ve günümüz gerçekliğini etkileyen çok önemli ürünlere sahip bir politik laboratuvar alanı olarak düşünmek mümkündür.
Tarihin yapımında kişilerin rolü, zorun rolü fazlasıyla etkili olmuştur; bu “zaman tüneli”nde monarklar, tiranlar, otokratlar ve demokratik muktedirler hep var olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bu aktörlerden bazıları tarih yazmış ve bazıları ise unutulan bir tarih olmuştur. Siyasi tarihte, iktidarın oluşması, yönetimi, paylaşılması ve yitirilmesi, “iktidar çevresi”ni oluşturan ve “karar alma süreci”ni etkileyen “çevre”nin niteliklerinin varlığından bağımsız düşünülemez.
Tarih bu anlamda etkisi günümüze de yansıyan birçok örnek barındırır. Bu örneklerden biri de Rusya’da yaşanmıştır. Çarlığın son yıllarında “Rasputin etkisi”ni bazı kararların alınmasında görmek mümkündür. Rasputin, (d. 21 Ocak 1869, ö. 30 Aralık 1916), Ortodoks “mesiyanik dil ve ruh” dünyasıyla ünlenerek, “sarayın çevresi”ne yerleşmiş, hipnotizma ile Çarın hasta oğlunu mucizevi yöntemlerle tedavi etmiş ve sonrasında bu alandaki yeteneğini “siyasete tahvil” etmiştir. Bu ahlak yoksunu pragmatik figür, “saray entrika”ları ve “taht oyunları”nı keskin zekâsı ile kavrayarak mesiyanik bir keşişten “politik keşişe” dönüşmeyi başarmış ve sarayı adeta parmağında oynatma noktasına gelmiştir. Rasputin, zaman içinde dönemin Rusya’sında Çar ve ailesini “karar alma süreçleri”nde etkileyerek Çarlığın birçok alanda karmaşa yaşanmasına yol açmıştır. Rasputin’in, Çarlık yönetiminde yol açtığı “akıl tutulması”, yasama meclisi olan Duma’nın bölünmesine ve kendisinin de suikasta uğramasına kadar varmıştır.
Rivayet odur ki, Rasputin, Rusya iç ve dış politikasının belirlenmesinde etkili olarak birçok yanlış karar alınmasına da yol açıyordu. Bu durum, Rusların I. Dünya Savaşı’nda Birleşik Krallık ile olan itilaf ilişkisini dahi etkiliyordu. Rasputin, Çar’a Rusya’nın I. Dünya Savaşı’na girmesi durumunda “okyanusları dolduracak kadar çok gözyaşı akacağı” uyarısında bulunmuştu.
Bu yaklaşımı nedeniyle Rasputin’in Almanya yanlısı olduğu düşünülüyordu ve savaş süresince de Rus İmparatorluğu’nun Almanya ile ayrı bir barış anlaşması yapmasını istiyordu. Rasputin, Romanov hanedanının zayıflığı ve Rus ihtilalcilerin kapıda olduğunu belki de fark ediyordu. İlginçtir ki, eğer Rusya bu savaşa dahil olmasaydı, nasıl bir dünya olacağını bunu da düşünmek gerek!
Ve bu ilginç bu keşiş, kâhin, Çar ve politikası için iyice sorun olunca, rivayet o ki içinde İngiliz istihbaratının da olduğu ve Duma’da görevli bir grup Rus muktedirin iş birliği ile ortadan kaldırılmıştır. Bu örnekten şuna gelelim tarihte ve günümüzde de olsa, yönetsel ilk halkanın yeteneği ve niteliği iktidarın aldığı kararlar ve iktidarın devamlılığı açısından büyük öneme sahiptir.
Liderler, bu çevreden gelen enformasyon ve önerilerin niteliğine göre yan yön oluşturarak ya da yön şaşırarak ya algıları derinleşir ya da algı körlüğü yaşarlar ki bu da onların liderlik kapasitesine ve bu seçim tercihine göre şekillenir.
Söyleyeceğim şu ki, bu ilk yönetim çemberinde yer alanlar, iktidardan düşüşe yol açacak ortamı yaratmak veya iktidara çıkışı sağlamak gibi bir potansiyeli de taşırlar.