Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, vaka sayısının neden düşmediğini Bilim Kurulu'ndaki uzmanlara sordu, rakamları çivileyen yanlışları yazdı.
Türkiye’de 1 Temmuz itibariyle Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından vaka ve ölüm sayılarında artış yaşanmıştı. Eylül ayıyla birlikte yüz yüze eğitim başlaması ise bulaşının artmasına elverişli bir ortam yarattı. Aşılamanın yavaşladığı bu süreçte vaka sayılarının günlük 30 binler ölümlerin ise 200’ler seviyesinde tespit edildiği görülüyor.
İç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, günlük tablonun bu seviyede takılmış olmasını bilim kurulunda bulunanlar dahil uzmanlara sordu. Müftüoğlu’nun Hürriyet’teki yazısında aldığı cevaplara göre iki liste halinde sıraladığı rakamları çivileyen yanlışlar şöyle:
İLK DÖRT
- Toplumsal hareketlilik arttı.
- Kanıksama ve yok sayma yanlışı var.
- ‘Bana bir şey olmazcılar’ çoğaldı.
- Aşılama hızı ve sayısı çok düşük.
İKİNCİ DÖRT
- Okullardaki önlemler yeterli değil: Özellikle öğretmenlerdeki aşılama oranlarının yüzde 90’ların altında olması mühim bir tehdit.
- Aşı dozları gecikiyor: İki doz Sinovac yaptıranların 3’üncü dozları hala yeterince yapılmadı. Bir doz Sinovac yaptıran ama ikinci dozu aradan neredeyse sekiz ay geçmesine rağmen hala yaptırmadığı bilinen milyonlarca ‘bağışıklığı kuşkulu’ 60 yaş üzeri vatandaşımız var.
- Delta’nın bulaşıcılığı çok yüksek.
- Salgın yorgunu olduk: Salgın bizi sadece ekonomik ve sosyal yönden değil, ruh sağlığı bakımından da ciddi ölçüde örseledi. Neticede de bu gibi durumlarda her zaman yapıldığı gibi ya 'Ne olacaksa olsun kardeşim, bıktım artık!' ya da 'Bana şimdiye kadar bir şey olmadı, bundan sonra da bir şey olmaz' şeklinde yanlış düşünceler devreye girdi.
Yazısında yeni bir kapanma önermeyen ve okullardaki eğitimin kesintisiz sürmesi gerektiğini dile getiren Müftüoğlu’na göre salgınla ilgili moral kaybını önlemek için yeni bir ‘motivasyon rüzgarı’ gerekiyor.
https://tele1.com.tr/son-24-saatte-31-bin-yeni-vaka-487197/