Sürü bağışıklığı mümkün mü? Bakan Koca, Türkiye’nin bağışıklık oranını açıkladı

Yayın tarihi: 24 Haziran 2020 Çarşamba 6:14 pm - Güncelleme: 24 Haziran 2020 Çarşamba 8:34 pm

Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu Toplantısının ardından koronavirüs gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Virüsün yaz aylarında da hızla arttığını belirten Koca,”Birinci dalganın etkilerini görüyoruz. İkinci dalgayı yaşamıyoruz.” dedi. Türkiye’nin bağışıklık oranının yüzde 0,81 olduğunu söyleyen Koca, ”Sürü bağışıklığından bahsedebilmemiz için bu oranın yüzde 60’lar 70’ler seviyesinde olması gerekiyor.” açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, normalleşme sürecinin görüşüleceği bilim Koronavirüs  Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.

Bakan Koca’nın açıklamaları şöyle:

”Bugünkü hayatımız tedbirlere bağlı kalarak planlarımızı uygulayacağımız bir hayattır.Bu yaz günlerinin aydınlık günler olacağı konusunda güçlü gerekçelerimiz var. Tüm hayatın önünü açmaya devam edeceğiz.

Bazı kontrol mekanizmalarını bir süre daha sıkı tutmaya mecburuz. Maske kullanmayan kişinin maske kullananlara karşı sorumluluğu vardır.Maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalilidr.

Herkesi bu kurala uymaya çağırıyorum.Bulaşma riskinin söz konusu olamayacağı ortamlarda yalnız oturuyorsak maske gerekli değil.

‘VİRÜS YAZ AYLARINDA DA HIZLA ARTIYOR’

Mevsim en rahat, en iç açıcı giysileri gerektirirken bu havada maske kullanmak kolay değil. hepimiz bir zorluk yaşıyoruz, lütfen sıcaklara yenilmeyelim. Sıcaklara yenilirsek vaka sayılarınına artışa geçeceğini unutmayalım.

Yaz ayları konusunda ikinci uyarımız, yılın ilk aylarında kabul gören tahminler koronavirüsün kış mevsiminde etkili olacağını, yaz aylarında virüsün etkisini kaybedeceğini öne sürüyordu. Virüsün yayılma hızında azalma olmamıştır.
Virüs sıcak havada da yayılmaya devam ediyor.

Mevcut şartlarda büyüklerimiz ve kronik hastalığı olanlar virüse karşı halen risk grubundadır. Bizim için en endişe verici olan risk grubundakilerin veya yakın çevresindekilerin konunun ciddiyetini unutup tedbirleri aksatmasıdır. Lütfen aynı hassasiyeti koruyalım.

Değerli gençler, bilmenizi isterim ki dünyada iyilik, özgürlük, güzellik adına ne yapılmışsa, bunların hepsi sizin yaşınızda kalmayı başarabilenler tarafından yapılmıştır. Bilim, sanat, bulu, icat sizin yaşınızın heyecanlarını, tutkularını ebediyete taşıma işidir. Gençlik bir kez geliri, onu hayatı boyunca sürdürebilenler toplumlarını, ülkelerini, dünyayı değiştirir. Düşünülenin aksine, gelecek bizi ileride beklemiyor. Geleceği bize gençler getiriyor. Önümüzde hepimizin heyecanla beklediği iki sınav günü var. Birkaç ay boyunca sizden bazı fedakarlıklar isteyen bir ağabeyiniz olarak bu iki günün hayat boyu kutlamaya değer bulacağınız iki başarı günü olmasını yürekten diliyorum.

YKS AÇIKLAMASI

Pandemi boyunca toplumsal sorumluluğun gereklerini yerine getirmekle kalmadınız, örnek odunuz. Süreçte sizlerin de bizlerden beklentileri oldu. Sağlık yönünden sınava uygun şartların hazırlanması konusunda bizler elimizden geleni yaptık. Bilim Kurulu’muz rehber hazırladı. MEB ve ilgili kurumlar titiz hazırlıklarını tamamladı ve sizlerle paylaştı. Belirtmekte fayda gördüğümüz hususlar var. Okul girişlerindeki yığılmalarda ailelerin etkili olduğunu biliyorsunuz. Yığılmanın daha az olacağını umuyoruz. Yine de gençlere iştirak edecek aileler olursa kendilerinden sınav merkezinin biraz uzağında beklemelerini rica ediyoruz. Sınav tarihi üzerinde yaşadığımız şartların sonucu olarak bazı gündemler oluştu. Tarihlerin belirlenmesi bakanlığımızın yetkisi dışında olmakla birlikte, ana düşünceyi arz etmek isterim. Hepimiz bu sınavları yaşamış kişiler olarak, duygularınızı çok iyi anlıyor ve saygı duyuyoruz. Gerçeğin hakkını gerçeğe vermeliyiz. Salgın hastalık söz konudu olduğunda 1-2 ay sonrasını öngörmek çok zordur. Yakın günlerde 1000’in altına çektiğimiz vaka sayısının 1.500’lerin üzerine çıktığı tablolardan tahmin edebilirsiniz. Sınavı ertelememizle risk daha büyük olabilirdi. DSÖ’nün eylül için küresel risk öngörüsünde bulunduğu öngörüsünü belirtmiştim. Sınavın ne getireceği meçhul bir zamandansa şimdi yapılmasına karar verilmesi doğru görülmektedir.

Dikkat çektiğim şey, alınan önlemlerin sağlığımız için olduğunun yanı sıra, ekonomiden ticarete, eğitimden üretime hayatın her alanında ivme kazanabilmek için alınan önlemler olduğudur. Tedbirlere uyum, pandemi boyunca her yurttaşına sahip çıkan, her ferde eşit değer veren devletimize karşı da bir yurttaşlık borcumuzdur. Tüm topumu etkileyen hastalığın kendisini el birliğiyle yenmeliyiz.

KORONAVİRÜS VERİLERİ

Bugünkü vaka sayısı 1492. Vefat sayımız 24. Düne göre düşüş oldu. İyileşen vaka sayımız 1386. Yoğun bakımda olan hasta sayımız 914. Toplam entübe hasta sayımız 356. Bugün test sayımız düne göre artış içinde, 53 bin 486.”

Türkiye’de koronavirüsten can kaybı 5 bin 25 oldu

‘İKİNCİ DALGAYI YAŞAMIYORUZ’

Bizim şuan 2. dalgayı yaşamadığımızı rahat olarak söyleyebilirim. Yoğun bakımdaki hasta sayımız ve entübe sayılarımız düşüyor. Yoğun bakımdaki hastaların can kaybı oranı yüzde 2’lere düşmüş durumda.

SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI

Toplum bağışıklığı oranımız yüzde 0,81. Sürü bağışıklığından bahsedebilmemiz için bu oranın yüzde 60’lar 70’ler seviyesinde olması gerekiyor.

YENİ KISITLAMA OLACAK MI?

Önümüzdeki dönemde herhangi bir kısıtlamayı gündemimize almadık. Bilim Kurulu’nda Kurban Bayramı’nda bir kısıtlılık olmasıyla ilgili bir konu gündeme gelmedi. Henüz zaman var. Önümüzdeki haftalarda vakaların seyri belirleyici olacak.

KAN GRUBU İLE KORONAVİRÜS ARASINDA BAĞLANTI VAR MI?

Dünyada A grubunun biraz daha fazla riskli, 0 grubunun daha az riskli kan grupları olduğuyla ilgili bir çalışma var. Bunu daha geniş kapsamlı bir çalışma yaparak desteklemek gerekiyor. Bizde ülke olarak bu konudaki verilerimizi yayım safhasına getirmek üzere topladık. 1-2 hafta içinden yayımlanması için bir noktaya geliriz.

AŞI ÇALIŞMALARI

Türkiye’de aşı çalışmaları noktasında 4 tane hayvan çalışması başlamıştır. Hayvan çalışmalarının tamamlanması sonrası klinik çalışma dönemine geçilecektir. Hayvanlarla çalışmada sonuçlar iyi gitmektedir. Kovid-19 tedavisinde kullanılacak aşıyla ilgili) 4-6 aydan önce aşıyla ilgili somut bir gelişmenin olacağı görünmüyor. Rusya ve Çin’le klinik çalışmayı birlikte yapma noktasında genel bir yaklaşım içindeyiz. Rusya ile daha ilerideyiz.”