Bildirici’den silahla poz veren Hakan Çelik’e: Gazeteci silahla yan yana gelemez

Yayın tarihi: 18 Ağustos 2021 Çarşamba 10:33 am - Güncelleme: 18 Ağustos 2021 Çarşamba 10:33 am

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Posta gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in silahla verdiği pozu eleştirdi. Bildirici “Gazeteci, insan öldürme aygıtı olan silahlarla yan yana gelemez, silah kullanmaz” dedi.

Faruk Bildirici, kendi sitesinde “Silah firması tanıtan Hakan Çelik, tüfekli fotoğraf da çektirdi” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Bildirici, Hakan Çelik’in Sarsılmaz şirketinin Yönetim Kurulu BaşkanıLatif Aral Aliş ile gerçekleştirdiği söyleşi için silahla poz vermesini eleştirdi. Çelik’in Aliş ile yaptığı söyleşinin haber niteliği taşımasından çok tanıtım metnine benzediğini ifade eden Bildirici “Gazetecilik barış mesleğidir. Gazeteci, insan öldürme aygıtı olan silahlarla yan yana gelemez, silah kullanmaz.” dedi.

Bildirici, Sarsılmaz’ın yaşadığı ‘teknolojik’ sorun sebebiyle atış mekanizması yerinden çıkan silahın yay ve milinin bir polisin sağ göz altına saplandığını yazdı. Bildirici, “Asayiş Şube müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Orhan Öztürk, hastaneye kaldırıldı. Tabancayı incelemeye alan Emniyet ve Silahlı Kuvvetler, bu silahın kullanılmasını ikinci bir emre kadar durdurdu. Yapılan incelemelerde SAR 9’un “namlu içi engel testi” yapılmadan üretildiği ortaya çıktı. Bu test sırasında namluda bir mermi bırakılıyor, o mermi varken ateş ediliyor; bir sıkışma olup olmadığı deneniyor. Test yapılmadığı için mekanizma arkasındaki plakanın sağlamlığı kontrol edilmemiş. Ucuz olması için bu plaka plastikten yapılmış. Halbuki horozuyerinden çıkarsa atıcıya zarar vermemesi için konulan bu plaka Glock 19’larda çelik…

Hakan Çelik’in de Aliş ile söyleşisinde bu teknik hataya değinmemesi dikkat çekici. SAR 9 METE tabancalardaki teknik hata, test eksiği konuşulmuş olsa Aliş’in firmasının teknolojik üstünlüğüne ilişkin sözleri ve “Silahta rakibimiz Almanya” iddiasının ne kadar gerçek olduğu, okura yansız olarak yansıtılmış olacaktı.” ifadelerine yer verdi.

Bildirici’nin söz konusu yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

“GAZETECİ SİLAHLA POZ VERMEZ” 

Hakan Çelik’in, silah firması sahibi ile yaptığı söyleşinin başka bir etik problemi de gazeteci olarak silahla poz vermesi. Gazetedeki söyleşinin orta yerinde Hakan Çelik’in, elinde uzun namlulu bir tüfek tutarken çekilmiş fotoğrafı yer alıyor. Yanında da “Hakan Çelik, Düzce’deki Sarsılmaz’ın özel poligonunda çeşitli silahlarla eğitim atışı programına katıldı” diye yazıyor.

Gazetecilik barış mesleğidir. Gazeteci, insan öldürme aygıtı olan silahlarla yan yana gelemez, silah kullanmaz.

1993 yılında, Türkiye gazetesi muhabiri Yusuf Sancak’ın “Cephede bir Sırp vurdum!” manşeti, çok eleştirilmişti. Bu haber sonrasında “Bosna’daki tüm Türk gazetecilerin Sırplar için hedefe dönüşmesi, Yugoslavya’da çalışamaz hale gelmeleri” de bir gazetecinin silah kullanmasının ve o haberin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koymuştu. Çünkü gazeteciler savaşların savaşmayan tarafıdır; “savaşmayan taraf” olarak asla eline silah almaz, almamalı.

Hakan Çelik ise bir gazeteci olarak silahla poz verme ve yayımlama yanlışını yapıyor. Gazeteciliği silahla bir araya getirmekle kalmıyor hem de “eğitim atışı programına katıldığını” yazarak, silah eğitimi alma ve kullanmayı doğal gösteriyor, yüceltiyor.

Tüfekli fotoğraf, söyleşinin yanlışlarını, bir silah firmasını tanıtma çabasının ve savunma sanayiyle içli dışlı ilişki kurmanın ötesine taşırıyor.