Beşiktaş’taki kazada şoke eden karışıklık: Öldü denilen kızın yaşadığı, yaşadığı sanılan kızın öldüğü ortaya çıktı

Yayın tarihi: 30 Haziran 2019 Pazar 8:48 am - Güncelleme: 30 Haziran 2019 Pazar 8:48 am

Beşiktaş’ta 9 Haziran’da meydana gelen, 3’ü çocuk 4 kişinin öldüğü trafik kazasından 11 gün sonra şaşırtıcı bir gerçek ortaya çıktı. Toprağa verilen 9 yaşındaki Hiranur’un yaşadığı, yaşadığı sanılan 9 yaşındaki Gülnur’un ise hayatını kaybettiği anlaşıldı.

Beşiktaş’ta 9 Haziran tarihinde trafik magandalarının TEM otoyolunda makas atarak ilerlemesi nedeniyle trafik kazası meydana geldi. Kazada 3’ü çocuk 4 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Kazada anne Seyhan Özçelik ile çocukları Hiranur (9) ve Musap (8) ve Nurullah Eray’ın oğlu Yusuf Eray’ın (8) öldüğü açıklanırken, Nurullah Eray’ın kızı Gülnur’un (8) ağır yaralandığı açıklandı. Cenazeler Muş ve Bitlis’e götürülerek defnedildi. Kazadan kurtulan Nurullah Eray, ağır yaralı olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gören ve yüzü sargı bezleriyle sarılı olan kızının iyileşmesi için her gün dualar etti.

KIZI GÜLNUR’A SESLENEN BABA ERAY, ‘DAYI BEN HİRANUR’UM’ YANITI ALDI

Kazadan günler sonra hastaneden baba Eray’a, kızının uyandığı, solunum cihazından ayrıldığı ve onu görmeye gelebileceğini ileten bir haber geldi. Hemen hastanenin yolunu tutan baba, kızının yanına gelerek “Gülnur ben geldim yavrum” dedi. Çocuktan gelen “Dayı ben Hiranur’um” yanıtı ile herkes adeta şoke oldu.

BABA ÖZÇELİK, ÖLDÜ SANDIĞI KIZINA TEKRAR KAVUŞTU

Kazada eşini ve oğlunu kaybeden baba İlhan Özçelik, toprağa verdiği sandığı kızına tekrar kavuşmanın sevincini duydu. Yaşadığını sandığı kızının iyileştiği haberiyle mutlu olan Nurullah Eray, kızının öldüğünün anlaşılmasıyla büyük dram yaşadı.

‘ÇOK ACI ÇEKİYORUM! AİLEMİZİ YIKTI’

Olayla ilgili konuşan baba İlhan Özçelik, “Kızımı görmeye geldim. Bayağı kırıklık var, ayağı kırık, diz kemikleri kırık. Çok acıyorum çok acı çekiyorum. Bu devlet o adamı tutsun. Ailemizi yıktı. Nurullah da kızı olarak biliyordu. Benim kızım uyandı, ben İlhan’ın kızıyım dedi. Ben Manisa’daydım. ‘Hiranur yaşıyor’ dediler, ‘Nasıl yaşıyor?’ dedim. İstanbul’ geldim. Kızımı gördüm çok acı çektim. O da benim kızım o da benim kızım. İkisi de benim kızım gibi, acımız aynı” dedi.

‘BÖYLE BİR HATA NASIL YAPILIR?’

Baba Nurullah Eray: Bu nasıl bir şok… Adli Tıp Kurumu’nda ben ölen oğlumu teşhis ettim. “Kızın yaralı” dediler. “Dayı ben Hiranur” deyince hem sevindim hem de ayaklarımın bağı çözüldü. Büyük bir sevinç, büyük bir hüzün… Doktorlara “Bu benim kızım değil” dedim. Doktorlar bile şok oldu. Eşim Birgül de kazada beyin travması geçirdi. Oğlumuzun öldüğünü daha bir gün önce söyledik ona. Kızımızın yoğun bakımda olduğunu biliyordu. Şimdi o da kahroldu. Adli Tıp Kurumu raporlarında “Teşhis edildi” yazıyordu. Adli tıp nasıl böyle bir hata yapabilir?

‘NASIL ‘SENİ GÖMDÜK’ DİYECEĞİM?’

Toprağa verdiği çocuğun kızı olmadığını 18 gün sonra büyük bir şokla öğrenen baba İlhan Özçelik: Kazadan sonra Hiranur’u ben teşhis ettim. Kefenliydi. Sadece burnunu ve saçlarını gördüm. Öldü diye toprağa verdim. Şimdi öğrendimki Hiranur yaşıyor, hastanede. Meğer Gülnur’u kaybetmişiz. Şoka girdim. İkisi de benim kızım. Ne hissedeceğimi bilmiyorum. Bir yanım buruk, bir yanım sevinç. Kızımı gidip hastanede gördüm. Ne diyeceğimi bilemedim. Bu acılar, bu şoklar nasıl tarif edilir bilmiyorum. Annesinin, kardeşinin ve en yakın arkadaşı Gülnur’un öldüğünü ona nasıl söyleyeceğim bilmiyorum. Hatta ‘Seni bile gömdük biz kızım’ nasıl diyeceğim?