Berkin Elvan cinayeti davası 9 Aralık’a ertelendi

Yayın tarihi: 23 Eylül 2020 Çarşamba 11:57 am - Güncelleme: 23 Eylül 2020 Çarşamba 2:14 pm

Gezi eylemleri sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından vurularak hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davanın 17. duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Dava 9 Aralık’a ertelendi.

Gezi eylemleri sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından vurularak hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davanın 17. duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma öncesi berkin Elvan’ın ailesi ve Taksim Dayanışması İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.

Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin görülen davanın 17. duruşması öncesi konuşan baba Sami Elvan “İsterseniz beni idam edin ama çocuğumun katili bu ülkenin cumhurbaşkanıdır. 13 yaşındaki bir çocuk nasıl terörist olabilir?” açıklamasını yaptı.

BABA SAMİ ELVAN: ÇOCUĞUMUN KATİLİ BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANIDIR

Dokuz8Haber’den Fatoş Erdoğan’ın haberine göre, duruşmadan önce ilk söz alan baba Sami Elvan “Benim çocuğum özellikle seçildi. Hiçbir olay yokken benim çocuğumu bu ekrandaki katil, tetikçi vurdu. 13 yaşındaki bir çocuk nasıl terörist olabilir? Bunu açıklasınlar” dedi.

Elvan, “Bir emniyet müdürü devlet bakanına ‘Berkin Elvan’ın illegal fotoğrafları servis edildi’diye mail yolluyor. Ailem yedi yıldır acı çekiyor. Dönemin başbakanı ailemi yuhalattı. Hangi vicdana sığar bu? 13 yaşındaki bir çocuğun terörist olduğu iddiasını aklamanız gerek. O dönem Abdullah Gül, Devlet Bahçeli arayıp başsağlığı diledi. Bu çocuk teröristse bu insanlar başsağlığı diler miydi? İsterseniz beni idam edin ama söyleyeceğim. Benim çocuğumun katili bu ülkenin cumhurbaşkanıdır. Karar verirken çocuğunuz varsa aklınıza onları getirip verin” ifadelerini kullandı.

ANNE GÜLSÜM ELVAN: MEYDANLARDA YUHALANDIM

Gülsüm Elvan ise “Ben buraya Berkin olarak geldim. 17 duruşmadır bu mahkeme o katili aklamaya çalışıyor. Her şey meydanda. Öldürülen çocukların suçlusu adaleti sağlamayanlardır. Kimseyi öldürmedim, hırsızlık yapmadım. Meydanlarda yuhalandım. Hangi acıya yanayım? Çocuğumu o katil aldı benden. Ben yaşamıyorum, nefes alamıyorum. Soruyorum o katile: Çocuğu baba dediğinde benim çocuğumu hatırlıyor mu?” dedi.

“ASIL KATİLLER YARGILANMALI”

Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını okuyan Akif Burak Atlar ise, “Biz Taksim Dayanışması ve Elvan ailesi olarak ölüme karşı yaşamı savunmaya inatla ve ısrarla devam edeceğiz” dedi.

DURUŞMA BAŞLADI

Pandemi nedeniyle salona kısıtlı seyirci alındı. Soruşturma aşamasında tanık olarak ifadesi alınan polislerin duruşmada da dinlenmesi planlanıyordu ancak gelmedikleri için heyet bu karardan vazgeçmeyle ilgili tarafların görüşünü sordu. Polislerin ifadeleri okundu.

Heyet başkanı, esas hakkındaki beyanlarını almak için sözü taraflara verdi.

AİLE SALONDAN ÇIKTI

Elvan ailesi mahkeme devam ederken salondan çıktı. Mahkemede olay anı görüntüleri yayınlanması öncesinde Gülsüm Elvan, Sami Elvan, Gamze Elvan ve Özge Elvan salonu terketti. Ailenin Avukatı Can Atalay görüntüleri ailenin izlemesini istemedi.

“KASIT OLDUĞU AÇIK”

Avukat Can Atalay, “Atış yapan polis bu toplantı ve gösteri yürüyüşüne usulüyle müdahale etmemeye karar veriyor. 80 metre kala atış yaparak kasten vuruyor Berkin’i. Kasıt olduğu açık. Bilirkişi raporları da atış yapan polisin Fatih Dalgalı olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

“Keşif sırasında jandarma ve polis arasındaki kavga nedeniyle jandarma dosyadan çekildi. Bu yüzden keşif raporu yok. Buna rağmen görüntülerle hedef gözeterek atış yapıldığı ortada” diyen Atalay, “Atışın yapıldığı anda o sokakta bir toplantı ve gösteri yürüyüşü yok ama olsa bile Yargıtay içtihatlarına göre polisin önce uyarıda bulunması gerekirdi” ifadelerini kullandı.

“SAVCININ SORUSUNA 1 YIL SONRA YANIT VERİLDİ”

Av. Akbulut dosyanın nasıl sürüncemede bırakıldığını anlatmaya devam etti: “Soruşturma savcısı keşif talep ettiğinde Sulh Ceza Hakimliği talebi “şu aşamada gerekli olmadığı ve bu talebin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı” gibi akıllara zarar gerekçelerle reddetti. Şüpheliler vekili meslektaşlar soruşturma aşamasında dosyadaki işlemleri takip edebilirken bizim için gizlilik kararı getirildi. Savcının olayla ilgili ismine ulaşılan ilk polisin nerede görev yaptığına ilişkin sorusuna bile bir yıl sonra yanıt verildi.”

“BU İSİMLER SORUŞTURULMADI”

“Görüntülerde ismine ulaşılamamış bir ZET’çi (gaz fişeği tüfeği) polis daha var. Sanık Fatih Dalgalı’ya ve diğer polise atış emri veren bir amir var. Gezi eylemlerinde polisi kışkırtan bir siyasi iktidar var. Bu isimler soruşturulmadı” diyen Akbulut, sözlerine şöyle devam etti:

“Berkin Elvan’ın cebinden maytap çıktı diyerek onun masumiyetini karalayamazsınız. Bunu gerekçe yaparak hiç kimseyi öldüremezsiniz. Berkin Elvan davası kamuya malolmuş bir davadır. Bu dava kamunun adil yargılanma talebidir. Siz sanığı hiç görmediniz. Soru sorulduğunda nasıl tepki verdiğini hiçbirimiz göremedik, siz de göremediniz. Sanık Fatih Dalgalı’nın duruşmaya katıldığı ekranda gözlük ve bıyık taktığını gördük. Çünkü teşhis yapılacaktı. Küçücük ekranda gördüğünüz yüzünü bir de bu aksesuarlarla kapattı. Sanığın cep telefonu sinyallerine ulaşıldı. Berkin’in vurulduğu anda Fatih Dalgalı’nın telefonu atış yapılan yerden sinyal verdi.”

“ERDOĞAN HAKKINDA DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMALI”

Av. Can Atalay, “Ulusal Kriminal Büro raporunda sanığın boyunun uzunluğuna kadar bilgi verilmiştir. Fatih Dalgalı kasıtlı olarak tetiği çekmiştir. Berkin Elvan’ın inancı ve ailesinin kökeni nedeniyle delil karartıldı bu dosyada. Berkin Elvan’ı kasten öldürdüğü için sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz. Sorumluluğu bulunan tüm sıralı amirlerle ilgili suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz. Yetmez, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında da suç duyurusunda bulunulmalıdır. Yetmez, ‘Emri ben verdim’ diyen dönemin Başbakanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır” diye konuştu.

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden avukat Ayşenur Demirkale, sanığın cezalandırılmasını ve soruşturmanın derinleştirilmesini talep etti.

SANIK AVUKATLARI İTİRAZ ETTİ

Sanık polis Fatih Dalgalı ise, “Baştan beri karşı tarafın avukatlarının söyledikleri standarttır. Konuştukları varsayım ve hayalidir. Keşif esnasında polis ve jandarmanın kavga ettiğini söylüyorlar. Bunu da ispat edemiyorlar. Kimsenin yaralanmasıyla bir ilgim yok” dedi.

Sanık polisin avukatları da Elvan ailesinin avukatlarının beyanlarına itiraz ettiklerini söyledi. Eski dilekçelerini tekrar ettiler. Dava 9 Aralık’a ertelendi.

Berkin Elvan davasında yeni gelişme: İşleme konuldu