Benzeşerek değil, farklılaşarak iktidar olunur!

İKTİDARA EN HAZIR PARTİ CHP’DİR!

Bu konuşmanın etkisi, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri kamucu bir yaklaşıma uygun olarak geçmiş döneme ait “yolsuzluk dosyalarını” açmaya başlamaları ve CHP’nin kendi belediyelerinde asgari ücreti 3 bin 100 TL olarak uygulama kararı almalarıyla buluşunca daha da arttı ve CHP seçmeni başta olmak üzere 23 Haziran’da fark yaratan seçmenin “iktidar” hayali yeniden depreşti! 31 Mart ve 23 Haziran’da yakalanan “psikolojik üstünlüğü” yeterince kullanmayan CHP, “benzeşme değil, siyasi olarak farklılaşmayı” arttırırsa ikinci kez bu üstünlüğü yeniden yakalayacak gibi duruyor. Çünkü iktidar alternatifi mevcut iktidarın davranış kalıplarıyla, siyaset yapma biçimiyle benzeşerek değil farklılaşarak yaratılır! Sorun CHP kadrolarının bu gerçeği görmesinde yatıyor. Kılıçdaroğlu şimdi kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığı dahil yeni bir kapı açtı… Bu açılan yoldan tereddütsüz yürümek gerekiyor. Çünkü CHP’lilerin de önemli bir bölümü, üstelik yalnızca parti içi muhalifler de değil, mevcut yönetimi destekleyen önemli bir çoğunluk da CHP’nin iktidara hazır olduğuna inanmıyor! Oysa CHP, yayınladığı belgelerle, düşünsel açılımıyla tereddütsüz iktidara en yakın partidir! CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşmasında vurgu yaptığı “bu soygun düzenine son vereceğiz, demokratik, adil, özgür ve kamucu yeni bir düzen kuracağız” vurgusu yeni değil! Kılıçdaroğlu’nun bu yılın 22 Nisan’ında Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan 'Alçakgönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı' makalesi, 19 Temmuz’daki 'Yeni sosyal devlet' makalesi ve CHP Kurultayı’nda yayımlanan 'İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi' raflardan indirilip, CHP üyeleri ve seçmeni başta olmak üzere, Türkiye kamuoyu ile buluşturulabilirse iktidar için en hazırlıklı partinin CHP olduğu görülecektir… Laiklik vurgusunun yeterince olmaması gibi önemli bir eksikliğine rağmen, yalnızca CHP’nin değil, Türkiye siyasal tarihinin önemli siyasal belgesi olabilecek bu belgeler, inanılarak tartışmaya açılırsa, devasa güç uyanır ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında başka bir Türkiye mümkün olur!