‘Belki İskandinav ülkeleri bunun için bizi kıskanıyor’

Yayın tarihi: 20 Aralık 2019 Cuma 8:30 am - Güncelleme: 20 Aralık 2019 Cuma 8:30 am

Korkusuz yazarı Hüsnü Mahalli , bugünkü “Gerginlik iyidir!” başlıklı yazısında, “Belki de yoksulluk, cehalet, sefalet ve dini bağnazlık İslam coğrafyasında değil de Finlandiya’dadır.” diyerek AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderme yaptı

Hüsnü Mahalli’nin yazısı şöyle:

Özellikle 2011 sonrasına bakalım.

AKP içerde her alanda ve her sektörde gerginlik peşinde.

Belki de gerginlikten besleniyor.

AKP herkesle kavgalı.

Kendisi yorulmamış olabilir ama kendisine oy verenlerin de büyük bölümü artık çok bitkin.

Gerginlik ve bitkinliği insanların sağlığını nasıl etkilediğini tespit etmek doktorların ve psikologların işidir ama bana kakırsa insanlar perişan.

Peki dışarda durum ne?

Bugünü eleştirdiğimiz için bize kazanlara 2011 öncesini hatırlatmak isterim.

Her alanda ulusal çıkarların korunduğu ve geliştirildiği o dönemlerde Ankara hiç kimseyle kavgalı değildi.

O dönemde Başbakan Erdoğan, AKP ve Türkiye’nin prestiji hızla artıyordu.

Peki ya şimdi?

Önce bölgeye bakalım.

Arap coğrafyasında Katar hariç Ankara’nın hiçbir dostu yok.

Onun da neden dost olduğunu bilmeyen yok.

Ankara; Suriye’de savaşan on binlerce militana destek veriyor ve TSK Fırat’ın batısıyla doğusunda yerleşmiş durumda.

Ankara’nın bu tutumuyla Suriye’de ilginç ideolojik hesaplar peşinde olduğunu bilmeyen yok.

Bu nedenle İdlib sorunu çözülemiyor.

Ankara; benzer ideolojik dürtülerle Libya’da İslamcı gruplara destek verirken Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve Ürdün başka gruplara yardım ediyor.

Ankara; Libyalıların bir bölümüyle anlaşma imzalayınca ABD ve AB sert tepki gösterdi ve peş peşe yaptırım kararları aldılar.

ABD ve AB’ye kızan Ankara KKTC’ye İHA ve SİHA’ları gönderdi. Bu duruma tepki gösteren ABD Rumlar’a silah satmaya karar verdi. Rumlar da İsrail ve ABD’den İHA ve SİHA satın almaya karar verdi.

Tam bu sırada Lübnan hükümeti İtalyan, Fransız ve Rus şirketlerine denizde doğal gaz için sondaj izni verdi.

Suriye’nin de yakında Rus, Çin ve İran şirketlerine izin vereceği bekleniyor.

Suriye, Kıbrıs, Libya ve genel olarak bölgede birçok konuda Erdoğan’la uzlaşmayan Putin’in 8 Ocak Ankara ziyaretinde ne olur bilinmez ama daha önemlisi Trump’ın şu azil kavgası.

Temsilciler Meclisi süreci başlattı ama Senato’nun onay vereceğini sanmıyorum ama Türkiye ve Erdoğan’ın Kongre’de işi zor.

Ama her nedense Ankara’nın umurunda değil.

Ankara; Suudileri sıkıştırmak için Malezya ve Katar’ı da yanına alarak ‘Mini’ İslam zirvesi topluyor.

2017’ye kadar Esad’a destek verdiği için Ankara’nın düşman bellediği İran da bu zirvede var.

İyi de İslam coğrafyasının üç önemli ülkesi Mısır, Suudi Arabistan ve Pakistan yok.

Peki zirve neden toplandı?

İslam ülkelerinin sorunlarını çözmek için.

Peki Türkiye örneğinde olduğu gibi İslam coğrafyasında herkes herkesle kavgalı ise sorunlar nasıl çözülecek?

Türkiye örneğinde olduğu gibi İslam ülkelerinin hemen hemen tümünde iktidarlar herkesle kavgalı ise hangi soruna kim nasıl çözüm bulacak.

Demokrasi yoksa kim nasıl sorunları konuşacak?

Konuşulamayan sorunlara sağlıklı çözümler nasıl bulunacak?

İktidar ‘her konuda doğruyu bir tek bilirim’ der ve istediği her şeyi kendi bildiği biçimde yaparsa yanlışların bedelini kim ödeyecek?

Şimdi Türkiye’de olduğu gibi.

Yoksa gerginlik çok yararlıdır da bizim mi haberimiz yok.

Belki İskandinav ülkeleri bunun için bizi kıskanıyor.

Yoksa bunun için mi şehir hastanelerinin müşterisi sürekli artıyor.

Yoksa Türkiye’de hiçbir sorun yok da biz mi uyduruyoruz.

Belki de yoksulluk, cehalet, sefalet ve dini bağnazlık İslam coğrafyasında değil de Finlandiya’dadır.

Baksanıza insanlar 34 yaşında bir kadını başbakan seçiyor.

Başbakan kadın olunca doğal olarak kendi hemcinsi kadınlara torpil geçiyor ve 7 erkeğe karşılık 12 kadını bakan yapıyor.

Çok ayıp!

Kadın dediğin evde oturup börek açar!

Erkeklere kesin haksızlık ediliyor!.

Böyle giderse Finlandiyalı erkekler yakında sokağa dökülür fırsat eşitliği ister!

Adamların zaten başka da derdi yok.

Kimseyle de kavga etmiyorlar.

Gerginlik olmayınca adamların kesin canları sıkılıyordur!

Okey ve tavlayı da bilmezler.

Ülkede kahve kültürü olmayınca sosyal güvenlik sisteminin çökmesi de çok normal!