Başımıza gelenlerin hikâyesi!

GERİCİLİĞE MEŞRUİYET ÜRETME AYMAZLIĞI

Bir sınıf olarak burjuvazi ve bir sistem olarak kapitalizm tarihsel ömrünü doldurmasına karşın, siyasal, ekonomik ve toplumsal varlığını sürdürmektedir. İşçi sınıfı ve insanlık politik bir eylemle kapitalizmi aşana kadar da varlığını sürdürmeye devam edecektir. Ancak dünyanın içinden geçtiği bu tarihsel dönemeçte önemli bir farklılık vardır; burjuvazi artık kendi varlığını ve egemenliğini ahlaki ve siyasal bakımdan da açıklama yeteneğini yitirmiştir. Bir başka anlatımla, liberallerin tersine bütün iddialarına karşın, bir sınıf olarak burjuvazi tarihsel meşruiyetini tüketmiştir. Kapitalizm artık bütün insanlığın ve gezegenin geleceğini tehdit etmektedir. Durum böyle olunca burjuvazi varlığını ve egemenliğini sürdürebilmek için yeniden meşruiyet üretmek ihtiyacıyla karşı karşıyadır. Bu nedenle, dünyada koronavirüs ile en başarılı şekilde mücadele eden ülkenin yoksul Vietnam olması hiç tesadüfi değildir. Kaba bir çıkarsama yapma tehlikesini göze alarak denilebilir ki, post-modernizm son analizde bu meşruiyet oluşturma ihtiyacının bir ürünüdür. Toplumlar çözüldükçe, özgürlük anlayışı da cemaatlerin, aşiretlerin, mezheplerin, dinsel ve etnik toplulukların serbestisine indirgeniyor. Modernitenin bir ürünü olan “vatandaşlık” bağı ve hukuku bile tasfiye edilmek isteniyor. Durum böyle olunca tuhaf bir hal yaşanıyor ve salt “vatandaşlık” hukukunu savunmak bile bugün neredeyse tek başına ilerici bir tutum haline geliyor. YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN