Barış Pehlivan’dan Sabah Gazetesi’nin ‘FETÖ şüphelisi avukattan ziyaret’ haberine yanıt

Yayın tarihi: 23 Mayıs 2020 Cumartesi 7:19 pm - Güncelleme: 23 Mayıs 2020 Cumartesi 7:19 pm

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Silivri Hapishanesi’nden yaptığı açıklamada Sabah gazetesinin yaptığı yayınlara yanıt verdi. Pehlivan, ‘1 dakika bile konuşmadığı avukatın FETÖ şüphelisi olduğunu Sabah Gazetesi’nden öğrendiğini’ ifade etti.

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Sabah gazetesinde ‘Odatv’ci Barış’a FETÖ şüphelisi avukattan ziyaret’ başlığıyla yayımlanan habere ilişkin açıklamada bulundu. Halen Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Pehlivan, avukat Abdykalykova Onat’ın kim olduğunu bilmediğini, 1 dakika bile konuşmadığını söyledi.

Odatv’de yayımlanan haberde Pehlivan şu ifadeleri kullandı:

“Sabah gazetesinden görüyorum ki, tutuklu olmamızdan hukuki bir delil bulamayanlar beni karalamaya çalışıyor. İddia edilen görüşme cezaevine yeni girdiğim bir süreçte yaşandı. Aylardır avukat görüşüne giderken, hangi avukat ile görüştürüleceğim söylenmiyor. O gün de ben zaten başka avukatlarla görüşme halindeyken yanlış bilmiyorsam İstanbul Barosu Başkanlığı’na aday olan Çiğdem Koç, yanında başka bir kadın avukat ile görüş odasına geldi. Kendilerini ilk kez orada gördüm.

Kısa süren görüşmenin çok büyük bir bölümü Çiğdem Koç ile gerçekleşti. Avukat Koç, Saray’ın Ergenekon ile kavga ettiğini ve bu yaşananların bunun sonucu olduğunu bana söyledi. Ben de kendisine ‘Ben kendim Ergenekon yalanı ile 19 ay hapis yatmış birisiyim, bu teziniz büyük bir yalan, Ergenekon diye bir şey yok’ dedim.

Yanındaki ismini hatırlamadığım ancak FETÖ suçlamaları ile gözaltına alındığı ayrıntılarını Sabah gazetesinden öğrendiğim avukat ile 1 dakika bile konuşmadım. Ben kimsenin daha önce hangi suçlamadan, hangi delillerle gözaltına alındığını ya da tutuklandığını bilebilecek biri değilim. Böyle bir görevim de yok. Masumiyet karinesine de inanan ve 17 yıldır gazetecilik yapan birisi olarak böylesi bir avukat görüşünün suçlama konusu yapılmasını da büyük bir hukuksuzluk olarak değerlendiriyorum.”

“O BELGE EMANET EŞYAYA BIRAKILACAK VE KOĞUŞA SOKMAMIN YASAK OLDUĞU ELBİSELERE DAİR BİR BELGEYDİ”

Pehlivan, tutuklandıktan sonra götürüldüğü Silivri Hapishanesi’nin girişinde bir gardiyan tarafından darp edilmişti. Sabah gazetesi de Pehlivan’ın imzasının yer aldığı bazı belgeler yayımlayarak Pehlivan’ı ve avukatları “yalancılıkla” suçlamıştı.

Barış Pehlivan, Sabah’ın yayımladığı belgelere ilişkin şunları kaydetti:

“Cezaevine girişte darp edildiğim, şiddet gördüğüm kamera görüntüleriyle de sabit olmasına rağmen, bana altında imzamın olmadığı bir kağıt üzerinden yeni bir saldırı yapıyorlar. Ben cezaevine girene kadar darp ve cebir görmedim şerhi ile yani cezaevinde darp ve cebir gördüm diyerek bir belge imzaladım. Zaten o belge de soruşturma dosyasında var. Ancak, imzamın olmadığı ve iddia edilen belgeyi hatırlamıyorum.

O gün çok yorgundum ve şu an üzerinden aylar geçti. Sizden sadece şu aklı yürütmenizi rica ediyorum: ‘Neden cezaevi şerhli yani darp gördüğümü anlatan bir belge imzalattıktan sonra, bu kez görmediğimi iddia eden ama altında imzamın olmadığı bir kağıdı piyasaya sürer?’

Bir de x-ray’den geçerken bana bir belge imzalatıldığı söyleniyor. Yanlış hatırlamıyorsam o belge emanet eşyaya bırakılacak ve koğuşa sokmamın yasak olduğu elbiselere dair bir belgeydi.”