Barış Önal | Karanlığın en dip noktası

Yayın tarihi: 25 Haziran 2020 Perşembe 12:36 pm - Güncelleme: 25 Haziran 2020 Perşembe 3:21 pm

 

Giordano Bruno, “Dünya dönüyor” dediği için Engizisyon Mahkemelerince yargılanıp idam edildi. Üstelik Engizisyon Mahkemelerinin gökyüzü hakkındaki düşüncelerini inkar etmesi konusunda yaptığı çağrıyı idam edileceğini bile bile reddederek. “Günahlarından arınacağını düşündüğü için Bruno’yu yakacak olan ağaç parçalarını taşıyan” kalabalığın arasından geçirilerek götürüldü ölüme…

 

Bruno’dan yıllar sonra Galileo “bir boruya tutturulmuş biri iç biri dış bükey camlar” diye adlandırdığı teleskobunu gökyüzüne çevirdiğinde Orta Çağ Avrupa’sının yüce olarak adlandırdığı Aristo’nun kilise tarafından dokunulmazlığa ulaşan gökyüzü hakkındaki görüşlerinin tamamen yanlış olduğunu anladı. Çünkü “İsa Peygamberin doğup büyüdüğü dünya güneşin etrafında dönüyordu”

 

Galileo’da Bruno gibi “Hayır Güneş değil Dünya dönüyor” dediği için “Aristo’ya ve kiliseye karşı gelmekten” engizisyon mahkemelerinde yargılanmış ve ölüme mahkum edilmişti. Ancak, kardinallik tarafından kendisi adına yazılan savunmayı korkuları ağır bastığı için okuyarak ölmekten kurtulmuştu.

 

Bruno gibi görüşleri nedeniyle öldürülmedi Galileo… Ancak son kitabını gizli gizli yazacak ve hiç eline alamadan öleceği bir yaşam sürerek hayatını kaybetti. Galileo’nun ölümünden 300 sene sonra ay’da yapılan “Serbest düşme” deneyleri sonrsında Galileo’ya itibarı geri verildi. Hem de “görüşleriniz yüce Aristo ve Kutsal Kitap ile çelişiyor Bay Gelileo” diyen kilise tarafından.

 

Galileo’nun ölümünden 375 yıl sonra, bugünün Türkiye’sinde akademide, eğitim kurumlarında bilimin ve özgür düşünceyi savunan tüm akademisyen ve öğretmenler; özgür düşünceyi savunan gazeteciler tutsak edildi. Akademisyenler ve öğretmenler KHK’larla görevlerinden ihraç edildiler. Üstelik bu ihraç edilen ve tutsak edilenlerin çoğunluğu hayatlarını gericilikle mücadeleye adamış, aydınlanmanın ve çağdaşlığın Türkiye’deki yansıması olmuş insanlar.

Hayatının büyük çoğunluğunu gericilik, tarikatçılık/cemaatçilikle mücadeleye adayan insanlara yapılan karalamalar 375 yıl önce Galileo’ya yapılan karalamalarla aynı gibi duruyor.
Ellerinde en ufak bir bilimsel sav yokken Bruno’yu idam eden Galieo’yu son kitabını eline dahi alamadan ölüme sürükleyen bu gülünç karanlık şimdi de Türkiye’de “Dünya dönüyor!” diyenlerin peşine düşmüş durumda.

Avrupa bu karanlıktan yıllar evvel kurtuldu. Türkiye’nin ne zaman kurtulacağı meçhul. Yaşananlar ve tezler çok açık bir şekilde ortadayken “dünyanın dönmediğini düşünmek” nasıl bir durumdur bilemedim. Maalesef yaşayıp görmekten başka bir şansımız yok. Yine de “Galileo’nun Korkunç Düşünceleri” adlı oyunda Galileo ve mercek ustası Marco’nun son konuşmasını hatırlatmakta fayda var.

“Marco: Kitabınız elden ele dolaşıyor bay Galileo… Ben size söylemiştim siz onlardan çok ilerde bir insansınız…
Galileo: Ben değil Marco… Bilim ilerde bilim…”