Barış Atay: Birçok kesim muhafazakarlığı enstrüman olarak kullanıyor

Yayın tarihi: 5 Ekim 2022 Çarşamba 1:44 am - Güncelleme: 5 Ekim 2022 Çarşamba 1:45 am

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay, ‘muhafazakarlık’ tanımı üzerinden değerlendirmelerde bulundu. Muhafazakarlığın bir enstrüman olarak kullanıldığını belirten Atay, “AKP’nin ve MHP’nin yarattığı gerici muhafazakarlaşma ya da gerici iktidar açısından değerlendirirsek; o enstrümanı kullanmak hep sistem içi ” dedi.

TİP Milletvekili Barış Atay, TELE1 ekranlarında Enver Aysever’in sunduğu Ayrıntılar programına konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Atay, TİP’in ‘laiklik’ savunuculuğu konusunda net bir noktada bulunduğunu ifade etti.

“MUHAFAZAKARLIĞA TANIMI ÜZERİNDEN BAKMAK LAZIM”

Atay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Muhafazakarlığı enstrüman olarak kullanıyor birçok kesim. Bunun tartışmaları da çok güncel olarak devam ediyor.  Muhafazakarlaşmaya biraz da tanımı üzerinden bakmak lazım. Biraz kapanma, içe dönme anlamında da kullanmakta yarar var. Mesela sanat alanındaki muhafazakarlaşmaya bu konuda tartışabiliriz insanlar doğal olarak bir korku unsuruyla karşılaştıkları zaman kendilerini koruma içgüdüsü ile öncelikle bir içeri çekiliyorlar. Ondan sonra elinde elindekini koruma içgüdüsü onun dışına çıkamamak gibi bir durum yaratmaya başlıyor. Bence bu muhafazakarlık bizim açımızdan daha tehlikeli.

Öbür taraftansa, yani AKP’nin ve MHP’nin yarattığı gerici muhafazakarlaşma ya da gerici iktidar açısından değerlendirirsek; o enstrümanı kullanmak hep sistem içi ve şu anki var olan iktidarın yerine yeni bir aktör değişimi olarak kullanılan enstrümanları olarak önümüze gelebilir. Sonuç itibariyle tartıştığımız şey, bu konjonktürel olarak ne kullanacağımız ya da niye kullanacağımız değil, neyin doğru neyin yanlış olduğu meselesi.

“TİP, LAİKLİK SAVUNUCU OLARAK NET BİR NOKTADA DURUYOR”

TİP bu konuda laiklik savunucusu olarak özellikle net bir noktada duruyor. HDP örneğini verdiniz. Sonuç itibariyle siyasi partilerin tutumu kendi tabanlarının demografisi ya da sosyolojisinden bağımsız düşünülebilir şeyler değil. Ben başka bir parti adına konuşmakla mükellef de değilim. Sonuçta bir ittifak, biz bir ittifak bileşeniyiz HDP’nin. Fakat HDP’nin siyasi programı, tüzüğü bellidir. TİP’in siyasi programı, tüzüğü bellidir.

Günümüzde gericiliğin, siyasal İslamcılığın bu kadar yakıcı olduğu bir dönemde, özellikle Türkiye’de en çok ezilen kesimlerden biri olan Kürtlerin ya da Kürt işçi sınıfının bileşenleri olduğu, oy vereni olduğu bir partinin yanında durmayı Onun da içinde gericiler var. Ama siz laiksiniz ya da siz sınıfsal bakıyorsunuz onlar bakmıyor’ diye ayırmayı doğru bulmuyorum.”

“BU TARTIŞMA AKP SONRASI İKTİDARDA KENDİSİNİ BİR POZİSYONA SOKMAKLA İLGİLİ OLABİLİR”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü meselesini gündeme getirmesini değerlendiren Atay, şunları söyledi:

“O yasanın getirilmesi meselesini açıkçası şöyle değerlendiriyorum. Nedenini çok sorguladım ama sonuçta Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir yasa tasarısını getirirken kendi sahiplerinin ne olduğunu düşünmek. Türkiye İşçi Partisi milletvekili olarak benim işim değil ama Türkiye İşçi Partisi olarak şunu söylemek benim işim zaten siyasal İslamcı, gerici bir iktidar var iken ve açıkçası ortada bir başörtüsü tartışması yürümezken. Hatta defakto olarak zaten hakimler, polisler, askerler, öğretmenler, hemşireler, doktorlar rahatlıkla başörtülerini kullanabilirken. Böylesi bir tartışma AKP sonrası iktidarı alma imkanı olacaksa kendisini bir pozisyona sokmakla ilgili olabilir.

Biz de böylesi konjonktürel ve pragmatist bir yaklaşımı kökten reddediyoruz. Bu ülkede sonuç itibariyle insanların inancını yaşamasının, inançsızlığını da yaşamasının garantisi laikliği savunmaktır Bu kadar net. Bunun dışında herhangi bir tartışma konu dışıdır. Bunun üzerine uzun uzun tartışma, millet ittifak ne yapıyor meselesini irdelemeye açıkçası gerek yok. Çünkü TİP’in bugün söylediği yarın seçimden sonra eğer Meclis’te varsa, Meclis’te yoksa sokakta devam ederek yine laikliği savunmak olacaktır ve bunu getirmemek konusunda ısrarcı bir güruh, ısrarcı bir kurum, ısrarcı bireyler varsa o mücadeleyi onların karşısında devam ettirmektir.”

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başörtüsü çıkışı: Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz

CHP başörtüsü teklifini Meclis’e sundu