Barbaros Şansal T24'te yazdığı "Bıçak Sırtı" başlıklı yazıda Almanya'da kendisine yapılan bıçaklı saldırıyı anlattı.
İşte Barbaros Şansal'ın yazısının o bölümü:
Gecenin devamında çoğu zorunlu sürgünde, bir kısmı iktidarın şerrine uğramış dostlarla bir kahveye girip birkaç kadeh yuvarlıyoruz. Belçika'dan, İsviçre'den bile gelenlerin olduğu grubumuzda neyse ki konu Türkiye değil. Öylesine hasret giderip hayatı paylaşıyoruz.
Daha da ilerleyen saatlerde ise iki genç arkadaş beni Kreuzberg yakınlarında bir bara davet ediyor. Kürt kökenli bir Türkiyelinin kokteyl barına…
Hey, sen, 'Utanmaz'!
Hemen taksiye atlayıp mekana ulaşıyoruz. Duvardaki graffitilerin önünde gülerek şaka dolu fotoğraflar çekiyor ve giriş kapısına yöneliyoruz.
Yanımızdan geçmekte olan 3 kişiden biri aniden duruyor. Bana sesleniyor: "Hey, sen Barbaros Şansal mısın?.."
"Evet, buyrun" diyorum.
Derhal üzerime yürüyerek "Utanmaz" diye bağırıyor.
Sakinliğimi koruyarak neden kaba davrandığını soruyorum. Konu malum: "Benim o ülkede ailem yaşıyor. Sen hakaret ediyorsun!.."
"Sadece son cümleye mi takıldın" diyorum; "Videonun tamamını izledin mi?"
"Evet" diyor, "Söylediklerine katılıyorum, ama o cümleyi edemezsin aşağılık herif!.."
Sesi ve tavrı yanımdaki dostlarımı rahatsız edince biri "Kendine gel" diye sesleniyor. İşte o anda diğer ikisi çoktan uzaklaşmış üç kişiden bana bulaşanı cebinden kocaman bir bıçak çıkartıyor. Ben hem Almanca hem Türkçe bağırarak "Ne yapıyorsunuz, her ikiniz de deli misiniz? Türkiye'yi rezil ediyorsunuz. Sakin olun" diye bağırıyorum. Devam ediyorum: "Polis gelse ne yapacaksınız, cezası 6 aydan başlıyor."
Eli bıçaklı genç, "Ben burada doğdum" diyerek siyah kepini başından çıkarıp yere attıktan sonra, "Bak, Alman polisine göre ben Schwarzkpof ('Karakafa'yım) bu yüzden bıçak taşıyorum" diyor.
Bir şekilde ortamı sakinleştirip kendisi ile konuşuyorum. Yanımdaki arkadaş kimliğini açıklarken, "Bize göre hoş ama köşedeki dükkandaki Alman senin eli bıçaklı resmini çekti" diyor. Bir anda tavrı değişiyor ve korktuğunu fark ediyorum.