DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin grup toplantısında konuştu.
Kayyım atamalarına gösterilen gerekçelere yanıt veren Bakırhan, "Çıkıp DEM Partinin adaylarını Kandil belirledi diyorlar. Adaylarımızı kimin belirlediğini izleyelim" dedi. Bakırhan devamında, "Burası Kandil miydi arkadaşlar? İnsan biraz sıkılır ya. Yalanın da bir ölçüsü var. 100 bin delege ile 3 bin aday adayının yarıştığı her yerde ön seçimlerle belediye eş başkanlarımızı belirledik. İl genel meclisini de bu sandıklarda belirledik. Bizim adaylarımızı halkımız belirledi" diye konuştu.
ERDOĞAN'A 'NE İDİĞİ BELİRSİZ' YANITI
Erdoğan'ın seçilmiş belediye başkanlarına yönelik "ne idüğü belirsiz" sözlerine de tepki gösteren Bakırhan, "İcap duyuyorum. Adalet, barış demokrasi isteyen insanlarız biz. Ne idüğü belirsiz senin atadığın kayyımlardır. Ne idiği belirsiz insanlar arıyorsanız kendi çevrenize bakın" dedi.
Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"KAYYIMLARA KARŞI ORTAK MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUM"
- "Bizim partide terör yok terörist yok. Biz biliyoruz siz Kürtlerin tamamına terörist diyorsunuz. Etki ajanlığı yasasıyla şimdi Türkiye'nin tamamına terörist demeye çalışıyorlar. Bu yasaya da karşı duracağız. Kayyım artık Kürtlerin sorunu değildir. Esenyurt da bir kez daha ortaya çıktı. Kayyımlar aynı zamanda ankara İstanbul'daki halkın iradesinin tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor. Kayyıma karşı dayanışarak durmazsak Türkiye'ye yayılması olasıdır. Herkesi ortak mücadele etmeye ortak ses çıkarmaya davet ediyorum.
"MEHMET UÇUM'U MU ADAY YAPSAYDIK?"
-Ya Sayın Erdoğan, memlekette 'terörist' yaftası yapıştırmadığınız tek bir insan kaldı mı? Ne yapacağız peki? Mardin’e siyaset kayyımı Mehmet Uçum’u mu aday yapsaydık. Batman’a ihale kayyımı Cengiz Holding'i mi aday yapsaydık? Biz yapsaydık da kim oy verecekti ki bunlara? Bir de temiz adaylardan bahsediyor.
"ÇÖZÜM ABD'DE DEĞİL, ANKARA'DADIR"
-Trump'ın seçilmesini bir fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Bunu Rojava'da bir askeri operasyonun zemini haline getirmeye çalışıyorlar. İktidar bugüne kadar izlediği siyasetle krizler yarattı yetmiyor şimdi bu krizleri Rojava'ya Kürtlere saldırarak ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu krizler böyle çözülmez. Rojava'ya savaş açarak bu krizleri ortadan kaldırmanın imkansız olduğunu belirtmek istiyorum. Türkiye için bir fırsat penceresi varsa ki var Kürt sorununu demokratik yollarla çözerek en büyük fırsat penceresini kendisi kendisine açabilir. Yoksa fırsat penceresini ondan bundan arayarak açamayacağını belirtmek isterim. Trump'tan medet umarak Washington'da soluğu almak bu ülkede yaşayan halklara en büyük kötülüktür. Trump'a gideceğinize kendi meselelerinizi kendiniz oturarak çözebilirsiniz. Çözüm Washington'da Moskova'da Tahran'da değil Çözüm Amed'tedir Ankara'dadır diyoruz.
"BAHÇELİ KONUŞUYOR ERDOĞAN ÖNÜNE SET ÇEKİYOR"
-Bahçeli tecridin kaldırılması, kurucu meclis ve umut hakkından bahsetti bu açıklamayı önemli bulduğumu ifade ettik ancak bu açıklamadan sonra ne oldu. Abdullah Öcalan'a 3 aylık disiplin cezası verildi ardından kayyım atandı. Erdoğan kayyım savcılarını tebrik etti. Bahçeli konuşuyor Erdoğan önüne set çekiyor. Henüz kendi için netleşmemiş bir Cumhur İttifakı var. Kürtler çözümü Ankara'da arıyor. Ankara çözümsüzlükte ısrar ediyor. Bir çağrı var ama iktidar cephesinde muhatap kim belli değil.
BAHÇELİ'YE: GELECEĞİZ ZEHİRLİ BİR DİLLE KURAMAZSINIZ
-Madem dünya değişiyor. O zaman Bahçeli önce dilini değiştirsin. Geleceği zehirli bir dille kuramazsınız. Geçmişi inkar ederek geleceği inkar edemezsiniz. Bizi tehdit etmektan vazgeçin. Kürt halkının tarihsel değerlerine saygı gösterin. Biz kimsenin tehditlerine boyun eğmeyiz. Bunu en iyi Yürkiye'de iktidara gelenler bilir. Hakikatlerle yüzleşmeden gelecek kurulmaz.
"GELİN BU KISIR DÖNGÜDEN ÇIKALIM"
-Bahçeli'ye seslenmek istiyoruz. Yıllarca birbirimize söylemediğimiz söz kalmadı. Ama biz bir türlü barışı konuşamadık. Çözümü konuşamadık. Siz her hafta grup toplantınızda kararınızın arkasında olduğunuzu söylüyorsunuz biz de çözümden yana olduğumuzu söylüyoruz. O zaman konuşmamızdaki engel nedir? Gelin bu kısır döngüden çıkalım.
-Onurlu bir barış inşa edilecekse bize karşı atılan her adıma en az iki adım atarak karşılık vereceğimizi belirtmek istiyorum.