Bakanlık Erdoğan’ın dolar bozdurun çağrısına uymadı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın varlıkları dövizde değerlendirilerek faize yatırılması tartışma yarattı.

İktidar, “yastık altındaki dövizi bozdurma” çağrısı yaparken Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın varlıklarını dövizde değerlendirip faize yatırması tartışma yarattı. CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, “Devletin kurumları bile iktidarın ekonomi politikasına inanmıyor” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın yönetim kurulu, Bakan Mehmet Nuri Ersoy başkanlığındaki 15 kişiden oluşuyor. Sayıştay’ın ajansa yönelik 2020 denetim raporunda, ajansın vadeli mevduatları ile faiz oranlarına da yer verildi. Buna göre, 31 Aralık 2020 itibarıyla ajansın vadeli mevduatlarında 4 milyon 23 bin dolar, 13.3 milyon Avro ve 1.2 milyon sterlin gözüküyor. Raporun da görüşüldüğü TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nun üyesi, CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, turizmi geliştirme amacıyla devletin kurduğu ajansın, turizmciden topladığı vergiyi dövize çevirdiğini ve bankaya yatırdığını söyledi. İktidarın yanı işlemi yapan yurttaşa tepki gösterdiğine işaret eden Alban, hatta AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “Devletin kendisine vermiş olduğu TL’yi gidip dövize yatırmak bir ahlaksızlıktır” dediğini anımsattı. Buna karşın ajansın 2020’de parasını enflasyon karşısında erimemesi için dövizde değerlendirdiğine işaret eden Alban, şunları söyledi:

Sabah yazarı: Nebati iş dünyasına ‘100’er milyon dolar bozdurun’ demiş

“Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizmciden topladığı parayı dövize yatırmış, üstüne ballı kaymaklı faiz almış. Esnafı ahlaksızlıkla suçlayan AKP’lilerin kendi yaptıklarına ne söyleyeceğini merak ediyorum. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, vatandaşa yastık altındaki dövizleri bozdurma çağrısı yaparken, devletin resmi ajansı topladığı TL’yi dövize çevirmiş. Cumhurbaşkanı kendi bakanlarına bile güven vermiyor demektir. Devletin kurumları bile iktidarın ekonomi politikasına inanmıyor.”