Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olacağı iddialarına ilişkin ilk kez konuştu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun sürekli İstanbul’a ilişkin açıklamalarda bulunması AKP’nin 'etkili bir ismine' sorulmuştu. Gazeteci Deniz Zeyrek, söz konusu ismin Karaismailoğlu'nun açıklamalarına ilişkin "2024 Yerel Seçimlerinde İstanbul'a aday olmak istiyor olabilir" dediğini yazmıştı.
The Ankara Otel'de düzenlenen iftarda ulaştırma muhabirleriyle bir araya gelen Karaismailoğlu, bir soru üzerine iddiayla ilgili ilk kez açıklamalarda bulundu, "Söz konusu değil" dedi.
Karaismailoğlu, şunları kaydetti: "Ben şu anda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'yım. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde de 24 yıl çalıştım en son bürokrat olarak da en üst seviyede görev alan birisi olarak İstanbul'un tamamını planlamış ve altyapısını çok iyi bilen birisi olarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak tüm Türkiye'ye hizmet etme görevi bana verildi. Ben onun kutsallığını ve fırsatını bulduğum için ülkemize hizmet etmek adına canla başla çalışıyorum."
https://tele1.com.tr/karaismailoglundan-imamogluna-250-bin-liralik-dava-600613/
'KANAL İSTANBUL'DA İNŞALLAH CİDDİ BİR GELİŞME OLACAK'
Burada 'Kanal İstanbul' projesiyle ilgili de konuşan Karaismaioğlu, "Projede ulaşım yollarımıza başladık, kara yolları ve demir yollarındaki çalışmalarımız başladı. Ulaşım ihtiyaçlarının alternatiflerini sunduktan sonra kazı işlemine başlayacağız. Kanal İstanbul uzun soluklu, maliyeti yüksek bir proje. Özellikle genel bütçeye yük olmadan projeyi yapmak için de finansal modellerde çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah orada da ciddi bir gelişme olacak" dedi.
'SAVAŞLA KANAL İSTANBUL'UN ÖNEMİ ARTTI'
Karaismailoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin öneminin gündeme gelmesinin ardından Kanal İstanbul'un bu sözleşmeyi tartışmaya açacağına dair eleştiriler geldiğinin hatırlatılması üzerine ise şu değerlendirmede bulundu:
"Bence Kanal İstanbul'un önemi daha da arttı. Kanal İstanbul'un yapımını eleştirenler sadece bu işi bir emlak, rant dedikodu siyasetine dönüştürerek karalamaya çalışıyorlar. Halbuki biz burada küresel bir lojistik hareketten bahsediyoruz. Çünkü bu alternatif bir su yoludur, olması gereken bir projedir. O yüzden bir dedikodu siyasetine alet edilecek sadece bir rant emlak projesi olarak göstermek onların basitliklerini gösterir. Büyük, güçlü Türkiye, bu büyük mega projeleri yapmak zorunda. Ulaşım projelerinde Kanal İstanbul'un altından geçecek olan Halkalı-Ispartakule Demir Yolu Projesi'ne başladık, Sazlıdere Köprüsü ile Başakşehir-Bahçeşehir-Hadımköy Otoyolu Projesi kapsamında Kanal İstanbul'a göre projelendirilerek başlandı ve çalışmaları devam ediyor. Montrö'nün Kanal İstanbul ile hiçbir alakası yok. Çünkü bu sözleşme hem İstanbul Boğazı'nı hem Marmara Denizi'ni hem de Çanakkale Boğazı'nı kapsayan bir anlaşmadır. Kanal İstanbul'dan geçenler Marmara Denizi'ni de Çanakkale Boğazı'nı da kullanacak. O yüzden burada Montrö'ye aykırı hiçbir şey yok."
'YARIŞ ŞİMDİDEN BAŞLADI'
Kanal İstanbul'un planlanan maliyetinde bir değişiklik olmadığını dile getiren Karaismailoğlu, "Türkiye'de bu işi yapabilecek büyüklükte firmaların bulunduğunu, onlarla birlikte altyapı konusunda dünyanın önde gelen firmalarının da bu projeyi yapabilmek için aralarında şimdiden yarış yaşandığını" öne sürdü.
https://tele1.com.tr/imamoglundan-cumhurbaskanligi-adayligi-ve-ulasim-zammi-aciklamasi-599788/