Ahbap Derneği'nin kurucu başkanı şarkıcı Haluk Levent, politik bir taraf olmadığını belirterek MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerine bir kez daha yanıt verdi. Levent, "MHP milletvekilleri ve il örgütlerine teşekkür ediyorum. Hiçbir linçe maruz bırakmadılar. Demek ki bizim çalışmalarımızı görüyorlar" dedi.

Türkiye, günlerdir Kahramanmaraş merkezli peş peşe meydana gelen depremlerin ardından bölgede ilk günden itibaren  dayanışma ağı kuran Ahbap, binlerce insanın enkazdan kurtulmasına, çok sayıda vatandaşın da gıda, hijyen malzemesine ulaşmasına yardımcı oldu.  Ahbap, önce sosyal medyada ardından da televizyonlarda trollerin ve iktidarın hedefi haline geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de hedefi olan Haluk Levent, hakkındaki iddialar ve derneğin bağışları hakkında Hürriyet'ten Hande Fırat'a konuştu. Levent, Bahçeli'nin "Devletin yapamadığı ne vardır da Ahbapçılar, Babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır. Bu sahtekarların Türk televizyonlarında artık yer almaması lazımdır" sözlerine ilişkin şunları dile getirdi: "Bu konuda hiçbir şey demeyeceğim. Zaman her şeyin anlaşılması için en güzel ilaçtır. MHP milletvekilleri ve il örgütlerine teşekkür ediyorum. Hiçbir linçe maruz bırakmadılar. Demek ki bizim çalışmalarımızı görüyorlar. MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı’nın kızı Ankara il başkanlığımızı yaptı yıllarca, geçtiğimiz aylarda evlendi. Düğününe gittik. Sevgili Muharrem Varlı ile beraberdim. Hatta ben o düğünde şarkılar söyledim. ‘Haluk Abi ben artık evleniyorum beni bağışlar mısın’ dedi. ‘Ne demek’ dedim. Gönüllülük budur, Hilal Varlı bizim değerimizdir."

"NE KADAR İTSELERDE PES ETMEYECEĞİM"

Levent, afet bölgesinde AFAD ile Ahbap arasında bir sorun olup olmadığını şöyle yanıtladı: "Felaket bölgesinde durmadan çalışıyor. Bazen tepkilere, eleştirilere rağmen. Peki ne hissediyor? Ne diyebilirim ki acılar sizi güçlendirir. Yıllardır yaptığım şeyleri açıklasam Türkiye gerçekten asıl o zaman ağlar. Bazı cümleler bazı kesimler tarafından değiştirilebiliyor ve bu bizi çok üzüyor. Ya da söylemek istediklerimiz muhalefeti veya hükümeti, herhangi bir kesimi vurmak için kullanılabiliyor. Bu aslında beni rahatsız ediyor. Çünkü ben bir politik taraf değilim ve böyle kalmaya çalışıyorum. Ne kadar itmeye çalışsalar da dayanacağım. Yani pes etmeyeceğim. En başta yapacağım tek şey şu yardımları en doğru ve en iyi şekilde yerine ulaştırmak. Zaten ben AFAD ile protokolü olan bir dernek başkanıyım. Bunu gördükleri halde Ahbap’ın AFAD’ın rakibi olduğunu söylediler. AFAD arama kurtarmadır yani en başta bunu yapar. Ahbap geri destektir; malzemelerin istiflenmesi, bir yerlere gönderilmesi gibi çalışmalar yapar.

"AFAD OLMAZSA AHBAP ANLAMSIZ KALIR"

AFAD bizim çocukların ne kadar güzel çalıştığını yıllarca gördü ve bizlerden destek aldı. Bizler ayrı değiliz, AFAD olmazsa Ahbap anlamsız kalır çünkü arka tarafta desteği sağlayacak kimseyi bulamayız. AFAD projeyi yapmamız için bize alan hazırlar. Kafana göre gidip çadır kuramazsın, yardım yapamazsın, her iş koordineli olmalı. Bu nedenle AFAD olmazsa Ahbap’ın sahada anlamı kalmıyor. Çünkü biz muhakkak bir devlet kurumuyla işbirliği yapmak zorundayız.”

"BAĞIŞLARIN HESABINI TEK TEK VERİYORUZ"

Ahbap'a yapılan bağışlar hakkında Levent, şunları dile getirdi: "Hayatımda en fazla şeffaf olduğum konu bağışlar konusudur. Daha üç ay önce İçişleri Bakanlığı’nın denetiminden geçtik. Hiçbir sıkıntımız olmadı. Kamu yararına bir dernek olmak istemedik çünkü insanların vergilerinden düşerek bize yardımcı olmalarını doğru bulmuyoruz. Bizim amacımız dayanışma. İnsanlar geçen yılki şeffaflığımızdan dolayı bu paraları gönderdiler. Yangın zamanlarında herkese tek tek, kuruşu kuruşuna hesabını verdiğimiz, hepsini de sosyal medyadan yayınladığım için bu paraları gönderiyorlar. (Gönüllüleriniz eleştiri ve tepkiler kırılıyor mu?) Yüz binlerce gönüllümüz var, kırılan olabilir, üzülen olabilir. Bunları bize belirtmiyorlar, canhıraş bir şekilde deprem bölgelerinde çalışıyorlar."

"FETÖ'CÜLER BENİ DEVLETE KARŞI GÖSTERMEK İSTEDİ"

Levent'in troller, yandaşlar ve siyasiler tarafından hedef alınmasının ardından FETÖ'cülerin de hedefi oldu. Levent'e daha önce kumpas kuran FETÖ'cüler, deprem sürecinde 'yanında olduklarına' dair paylaşımlar yapmaya başladı. Levent, FETÖ'cülerle yan yanaymış gibi gösterilmesine tepki gösterdi. Levent şunları söyledi: "Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin; ben FETÖ’yü desteklemedim, ben PKK’yı desteklemedim. Ben ülkenin milli güvenlik konusunda sıkıntılı olduğu herhangi bir durumu desteklemedim. ‘Sosyal medyada bir şey yazarken yanlış da anlaşılabilir. Hepimiz bunu yapıyoruz, yanlış yapmışsam affedin. Tekrar geçmişe dönmek istemiyorum’ dedim. Bu süreçte en üzüldüğüm şeylerden biri FETÖ hesaplarının bir anda beni parlatmaya ve devletin karşısında göstermeye çalışması oldu. Durumdan şüphelendim, altı saat boyunca gece 12’den sabaha altıya kadar karavanın içinde oturup tek tek inceledim. Baktım ki bilinçli bir şekilde hesaplar ortaya çıkarılıyor ve yavaş yavaş yayınlanıyor. Dedim ki bir şeyler dönüyor, bir şeyler dönecek ve bana dediler ki; “Sana yardım gönderecekler. Kampanyana katılacaklar.” Ben de bunun önünü almak için ağır bir yazı yazdım. Nedim Şener’in attığı tweet’in üzerine alıntıladım “Evet doğru söylüyor” dedim. O anda çok acil bir şekilde para gönderenleri tek tek yazdık, bir tane hesabı şüpheli gördük. Teşekkür ettiğimiz tweet’ini de sildik. ‘Ben FETÖ’cü değilim’ diyor ama işbirliği halinde olduğunu hissettik. Buraya çok dikkat etmek lazım, çok sinsice bir plan bu. Ben elimden geldiğince devletin adına hiçbir zarar vermemeye özen gösterirken, delicesine kavga ettiğim bir gruptan kontrollü ve benim dikkatimi kaçıracak bir şekilde para gelmesi, o paranın üç gün sonra Twitter’da yayınlanması aslında sinsi planı gösteriyor. Beni devletle düşman göstermek için hem yardım yapıyorlar hem de o yardım için bir taraftan da ‘El altından FETÖ’cülerden para alıyor’ dedirtiyorlar. Onlar Türkiye’de bitmiş değil. Onlarla işbirliği yapanlar istiyorlar ki Haluk Levent yalnız bırakılsın, Haluk Levent devlete karşı gibi gösterilsin. Benim onlarla bir hesabım var, bunu biliyorlar. Ben çok acı çektim. Bunu geçmişte Nedim Şener’e anlatmıştım. Darbeden önceydi ve belgeleri de var. Mesela icra dosyam için INTERPOL’den yazı çıkarttılar."
Muhabir: Aziz Turgut Altun