Bahçeli de not defterini çıkardı

Yayın tarihi: 21 Şubat 2023 Salı 11:04 am - Güncelleme: 21 Şubat 2023 Salı 11:52 am

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte afet bölgesine giden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 15 gün geçtikten sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bölgeyi ziyaret eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Not alıyoruz” çıkışına benzer bir açıklama yapan Bahçeli, “Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir. Siyaseti makul, medeni ve milli ilkelere müzahir yapmaktan aciz olanlar temelsiz eleştirilerini yapmadan önce aynaya bakmalıdırlar” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“İnsanlığın felaketler karşısındaki refleks ve tepkisi coğrafyaların hepsinde hemen hemen aynıdır. Çünkü insan olanın ruhu vardır, kalbi vardır acısı vardır.

“TEK TEK NOT ALDIĞIMIZ BİLİNMELİDİR”

Yalan haber yayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır. Fırsatçılığın karanlığından istifade ede etiketleri arttıranlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için hareket edenler bu milletin bir ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar. Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir. Siyaseti makul, medeni ve milli ilkelere müzahir yapmaktan aciz olanlar temelsiz eleştirilerini yapmadan önce aynaya bakmalıdırlar. Milli felaketlerde ortak aidiyetler çevresinde uzlaşamayanlar insani değerlere her yönüyle yabancılaşan mihraklardır.

Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli’nin “not” tehdidine yanıt verdi

Kabul etmek lazımdır ki Türkiye devasa bir müsibetin tesirindedir. Tektonik mirası, jeolojik müktesebatı, meteorolojik özellikleri ile Türkiye’miz doğal afetlerin risk ve tehlikelerine her zaman açıktır. Depremden sellere heyelanlardan çığlara kadar pek çok felaket belli aralıklarla görülmüş ve yaşanmıştır. Kaldı ki Türkiye dünyanın en başta gelen deprem kuşaklarının birisinin üzerindedir.

Nitekim deprem bilimciler tarafından Kahramanmaraş depremi dünya üzerinde karada meydana gelen en büyük depremlerden birisi olarak tanımlanmıştır.
Depremle mücadele kapsamında 17 Ağustos 1999 Deprem felaketi bir milattır. Bu tarihten önce inşa edilmiş yapılarda zemin etüdü yapma zorunluluğu yoktu. Ahlaksız müteahhitler malzemeden çalmayı alışkanlık haline getirmişti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2021 yılında açıklanan yeni kentsel dönüşüm vizyonuna göre 6.7 milyon riskli yapı tespit edilmiştir. Acilen eyleme geçmek lazımdır. Her yıl 300 bin binanın dönüştürülmesi planlanmıştır. Doğal afetler bundan sonra da kaçınılmaz şekilde yaşanacaktır. Dayanıklı bina yapmaktan başka ikinci bir seçenek yoktur. Etkin bir denetim mekanizması ile hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.

Asrın felaketi karşısında milli yürekler kenetlenmiştir. Yardımlaşma kanallarının aktif olması ister istemez bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Bunlar aramızdaki ayrıkotlarıdır. Bunlar içimize sızmış Bizans devşirmeleridir.

Acımızı bilmeyenlerle ortak bir geleceğimizi nasıl paylaşacağız. Dünya alem deprem bölgesine insani yardım sevk ediyorken iç muhalefetin utanç verici haline ne diyelim. Yaygın çıkar ilişkileri yanlışın peşinden gitmeyi meziyet zanneden siyasi kadroları palazlandırmakla kalmaz. İnsani ve İslami değerler prizmasından baktığımızda bugünkü felaketin siyasi koz olarak kullanılmasının, kutuplaşma malzemesi olarak görülmesinin devasa ayıp olacağı tartışma götürmeyen gerçektir. Kahramanmaraş depreminin tüm boyutlarıyla konuşulacağı günler elbet gelecek, sorumlulardan adalet önünde hesap sorulacaktır. Kaldı ki ahlaksız müteahhitleri kapsamına alan soruşturma işlemektedir.

SEÇİM TARİHİ AÇIKLAMASI

Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir.

Altılı Masa muhalefeti dizginlenemeyen ihtiraslarla kontrolsüz açgözlülük hastalığına tutulmuştur. Altılı Masa muhalefetinin geçim kapısı fırsatçılık, fevrilik, fenalıktır. Siyasetlerinde tutarlılık yoktur.

18 Şubat tarihinde zillet ittifakının sıradan ve düşük profilli yeni bir toplantısına müteakiben kamuoyuyla paylaşılan ortak açıklamanın her satırına kindarlığın izleri, devlet ve millet karşıtlığının emareleri nüfuz etmiştir. Diyorlar ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yüzünden acılar ve zayiat katlanarak artmış. Diyorlar ki afet süreci iyi yönetilememiş, arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmış. Diyorlar ki temel ihtiyaçların temininin ve yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediğinden bahisle felaketin boyutları vahim seviyeye ulaşmış. Asıl maksat ve meramlarını da ortak açıklamalarının sonuna iliştirerek ülkemizin ihtiyacının yeni ve etkin bir iktidar olduğunu kaydetmişler.

Be ey gafiller, sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı? Hiç mi depremzede insanlarımızdan utanmıyorsunuz? Yere batsın sizin siyasetiniz. Bunları nasıl söylersiniz? Rahat olun. Türk milleti sizin boyun ölçünüzü, kaç gram ettiğinizi yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın tam ortasında seçimlerle ilgili polemik yapan ertelenme çetelesi tutan zillet ittifakı; paranoyaktır, saplantılıdır, hayalperesttir.”