Azra Gülendam’ı katleden Mustafa Murat Ayhan ilk kez hakim karşısında!

Yayın tarihi: 13 Aralık 2021 Pazartesi 4:11 pm - Güncelleme: 13 Aralık 2021 Pazartesi 4:55 pm

Antalya’da üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu’nu katleden Mustafa Murat Ayhan isimli erkek, ömür boyu hapis cezası istemiyle ilk kez hakim karşısında çıktı. Ayhan, duruşmaya SEGBİS ile katıldı.

Antalya’da üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu’nu katleden Mustafa Murat Ayhan’ın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Ayhan, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Diyarbakır Cezaevi’nde bulunan katil Mustafa Murat Ayhan SEGBİS ile bağlandı. Duruşmayı birçok avukat şikayetçi olarak katılırken salonda Gülendam’ın annesi Mezide Haytaoğlu, baba Mustafa Haytaoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili de hazır bulundu.

Mahkeme heyeti, şikayetçi ve Ayhan’ın dosyaya kısmen yayın yasağı getirilmesi yönündeki talebi reddetti.

Kendisini ‘savunmaya’ çalışan Mustafa Murat Ayhan isimli erkek şöyle konuştu:

“İş görüşmesi vasıtasıyla kendisiyle görüştüm. Cinsel temas geçmedi. Benim çocuğum yaşındadır. Telefonunu hırsızlık amacı ile almadım. Azra ile çalıştığı kafeteryada servis elemanı olarak çalışırken tanıştım. İş yerimden bahsettim. Yanımda arkadaşım Süleyman S. de vardı. Azra, bana gece 02.00’ye kadar çalıştığını söyledi. Üniversite camiasındaki kişilere gayrimenkul satabileceğini ve öğrencilere ev kiralayabileceğini söyleyerek, Azra’ya iş teklifinde bulundum. Benim ve arkadaşımın telefonunu aldı. Kendisi ile toplamda 2 kere yüz yüze görüştük. Bir de bayramda mesajlaştık.”

‘BENDE KALABİLİRSİN’ DEDİM”

Bayram sonunda iş görüşmesi için kendisine mesaj attığını aktaran Ayhan, “Azra’yı işe almak için arayacaktım. Ama arkadaşım Süleyman S., Azra’nın Covid- 19 olduğunu söyledi. Ben de Azra’yı arayarak bir ihtiyacı olup olmadığını sordum. Bana ‘5 gündür hastayım. Çok ağrılarım var. Ölmek istiyorum’ diyerek sesli mesaj attı. Ben de kendisine mesaj attım. İlaçlarını alıp, evine bırakabileceğimi söyledim. Azra, bana konum attı. Süleyman’ın yanından ayrılarak akaryakıt istasyonuna gittim. Azra’nın yanında arkadaşı vardı. Onunla vedalaşıp, arabama bindi. Çorba içmek istedi, gittik. Bulaşıcı hastalığı vardı. İkimizde de maske vardı. Yolda arabada kahve içtik. Reçetesinin olduğunu söyleyince nöbetçi eczaneye gittik. Reçetenin fotoğrafını da bana attı. Gece 00.30 sıralarında ilaçları ile birlikte vitamin aldım, teşekkür etti. Bana yorgun olduğunu söyleyince onu bırakabileceğimi söyledim. Sonra kendisini aldığım yere geri götürdüm. Evde kalmak istemediğini, arkadaşında kalmak istediğini söyledi. Kübra adındaki arkadaşının evde olmadığını söyledi ve eve gitmek istemediğini söyleyince ben de ‘bende kalabilirsin’ dedim” diye konuştu.

“HAREKETSİZ KALINCAYA KADAR AĞZINI KAPATTIM”

Saat 01.30 sıralarında birlikte eve gittiklerini anlatan Ayhan, şöyle devam etti:

“Nerede yatmak istediğini sordum. Salonda yatmak istediğini söyledi. Ben de kendi odama geçtim. Odamda alkol, ecstasy ve kokain aldım. Uyumuşum. Saat 05.00-06.00 gibi uyandım. Kapı sesinden Azra uyanmıştı. Azra’nın yanına oturdum ve elimle ateşine baktım. Nereden geldiğimi sordu. Ben de kendisine ilacı arabadan aldığımı söyledim. Tekrar uyudu. Ben de odama döndüm ve alkol almaya devam ettim. 08.30 sıralarında gelen arkadaşa iş yerinin anahtarını verdim. Yine uyudum. Öğle saat 13.30 sıralarında uyandım. Azra’dan ses çıkmayınca, uyanmayınca eğilerek ağzına ve yanağına dokunarak ateşini ölçmek istedim. Maktule birden silkelenerek kalktı. Bağırdı. Eliyle beni itti ve ‘ne yapıyorsun?’ dedi. Evimizin duvarlarından sesler geçtiği için ‘bağırma’ dedim. Panikledim, elimle ağzını kapattım. Elim ağzında kaldı. Zayıftı, hastaydı, direnemedi. Kendisinin ağır astım hastası olduğunu bilmiyordum. Sonra hareketsiz kalıncaya kadar ağzını kapattım. Sonrasında nabzını ölçtüm. Nabız alamadım. Kalbi de atmıyordu.”

AZRA’NIN BABASI SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Sanık avukatının, mahkeme başkanına, sanığa sorulmak üzere ‘Azra babasıyla ilgili sorun yaşadığını sanığa anlattı mı?’ sözleri üzerine, Mustafa Haytaoğlu sinir krizi geçirdi. Haytaoğlu, avukata ağır hakaretlerde bulunup saldırmak istedi. Haytaoğlu, duruşma salonuna giren çevik kuvvet ekibince salon dışına çıkartıldı. Verilen kısa aranın ardından sakinleşen Mustafa Haytaoğlu yeniden salona girdi. Haytaoğlu, mahkeme başkanına dönerek, “Sizden özür dilerim. Ben bir babayım. İçim yanıyor. Ben hiç uyuyamıyorum. Kızım her gece rüyama giriyor” diyerek ağlamaya başladı. Mahkeme başkanı Haytaoğlu’nu, “Mahkemede yargılama bir usulle yürüyor. Sana da söz vereceğim. Lütfen sakin ol” diyerek sakinleştirdi.

OKUL ARKADAŞLARI, ADLİYE ÖNÜNE KADAR YÜRÜDÜ

Duruşma öncesinde, Azra Gülendam Haytaoğlu’nun okul arkadaşları, yağmur altında yürüdü. Eğitim gördüğü Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi önünden yürüyüşe geçen yaklaşık 300 kişilik grup ‘Azra için adalet’ yazılı pankart açtı. Üniversiteden adliyeye kadar yürüyen Azra’nın arkadaşları, burada basına açıklama yaptı. Azra’nın sınıf arkadaşı da olan İbrahim Şenol tarafından yapılan açıklamada, “28 Temmuz tarihinde Azra’nın kayıp ihbarı verildiğinde yıkıldık. 2 Ağustos sabahında Azra’nın ölüm haberi ile uyandık. Bahanelerin sunulmadığı etkin yürütülen süreçler başlatılmış olsaydı, ocak ayından itibaren hayatları ellerinden alınan 352 kadın ve sıra arkadaşımız Azra için adliye önlerini doldurmazdık. Mustafa Murat Ayhan tarafından cinsel saldırıya uğrayıp canice hayattan koparıldı. Kadınları yaşatmak için kadın katillerine cesaret değil, hakkettikleri cezalar verilsin” denildi.

NE OLMUŞTU?

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, 28 Temmuz’da evden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Telefonu da kapalı olan Haytaoğlu’na ulaşılamayınca Adana’dan gelen babası Mustafa Haytaoğlu kızını aramaya başladı, polise kayıp başvurusu yaptı. Sosyal medyadan da Azra’nın bulunması için çağrılar yapıldı.

ÇAPRAZ SORGUDA İTİRAF

Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Azra’nın cep telefonundan en son inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan ile görüştüğünü tespit etti. Cinayet masası ekipleri, Ayhan’ı çapraz sorguya aldı. Ayhan, sorguda cinayeti işlediğini itiraf etti. Mustafa Murat Ayhan, Varsak’ta ormanda Azra Gülendam Haytaoğlu’nu gömdüğü yeri ekiplere gösterdi. Cesedin parçalarını bulan ekipler, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi. Haytaoğlu’nun başı tüm aramalara rağmen bulunamadı. Mustafa Murat Ayhan tutuklandı.

Azra Gülendam’ın annesi: Yardım istiyorum

Azra’nın katledilmesi isyan ettirdi! “Yeter artık tahammülümüz yok”